Gelişmiş Arama
Ziyaret
3975
Güncellenme Tarihi: 2019/06/16
Soru Özeti
Neden Allah Teala bütün kemallere sahip olmalıdır?
Soru
Allah Teala’nın tek ve yegâne olduğu bahsinde şöyle demekteyiz: eğer iki tane vacib’el-vücut olursa bunlar arasında farklılık olması gerekir. Yani bir vacib’el-vücudun sahip olduğu ve diğerinin sahip olmadığı bir sıfat olmalıdır. Bu önermeden sonuç alarak o sıfatın kemaline sahip olmayan vacip muhtaç bir varlıktır ve mümkün bir varlıktır denmektedir. Benim sormak istediğim şey şu o sıfatın kemaline sahip olmayan vacip bu kemale ihtiyaç duymuyorsa ne olur? Başka bir tabirle neden vacib’el-vücut bütün kemalleri taşımalıdır?
Kısa Cevap
Alemde var olan vahdet bizleri böyle bir tasavvura sahip olmaktan alıkoymaktadır. Zira kendine has kemallere sahip ve diğer, çeşitli kemallere ihtiyacı olmayan bir varlık sadece zihni kurguda ve hayali itibarda mümkündür ve tasavvur edilebilinir. Oysaki varlığın mertebeleri birbirinden ayırt edilemez ve varlıksal olarak böyle bir durum mümkün değildir.
Ayrıntılı Cevap
Soruda ifade edilen önermede geçen faraziyeye göre bir varlık söz konusudur ve bu varlık bütün kemallere sahiptir yalnızca bazı kemaller dışında. Elbette sahip olunmayan kemallerin vacib’el-vücut ile olan farklılığı ayrı bir faraziye gerektirmektedir.  Buradan alınan sonuç ise vacib’el-vücudun başka kemallere ihtiyacı olmadığıdır.
Burada dikkat etmemiz gereken nokta zihnimizde farz edebildiğimiz faraziyenin varlık aleminde ve gerçek evrende mümkün olup olamayacağıdır.
Hakikatte, tekvini (varoluşsal) ve varlıksal kemaller, itibari ve örfi değerlerin aksine birbiriyle hiçbir bağlantısı olmadan var olamazlar. Kemalleri birbirinden ebedi olarak ayıracak bir sınır söz konusu değildir. Elbette bu konu kendi yerinde net ve açık bir şekilde beyan edilmiş ve ispatlanmıştır.
Daha açık olmak gerekirse gerçek alemde gözlemlediğimiz şey kemaller arasındaki bağlantısızlık ve müteferrik oluş değil de irtibat ve birlikteliktir. Bilakis her varlık alemdeki diğer varlıklarla hemahenktir. Olaylar ve vakıalar arasında net bir ilişkisizlik olduğunu kesinlikle iddia edemeyiz.  Kemalin üst mertebelerine teveccüh ettiğimizde kesret halinde ki kemaller arasında ki vahdetin, birliğin ve hemahengin artığını gözlemlemekteyiz.
Bu anlaşılır durum sonrasında bir taraftan bütün kemallere sahip olan ama diğer taraftan diğer kemallerle bir ilişkisi olmayan bazı kemallere sahip olmayan bir varlık tasavvur dahi edemeyiz. Zira aslen böyle bir kemal ki diğer kemallerle irtibat halinde olmasın mümkün değildir. vacib’el-vücut zat’i olarak kamil olma hasleti gereği o kemale sahiptir. Bu konu felsefede imkân eşref kaidesiyle ispat edilmiştir.
Faraziyenizde geçen farz edilen mevcut kemalin üst mertebelerin bir varlık olarak tasavvur edilebilinir ama vacib’el-vücut olamaz. Bizce bu yaklaşımın altında yatan algı örfün kıyas yoluyla elde ettiği tasavvurların sonucudur. Vacib’el-vücut tasavvurunda iz bırakmış ve etki etmiştir.
Zira hayatımızda çokça karşılaştığımız olaylardan birisi bir kısım kemallere sahip olan bir fert diğer kemallere ihtiyacı olmadığını iddia etmektedir. Ne yazık ki sonuna kadar bu kara cehaletinde boğulmaktadır bu fertler. Ama varoluş aleminde böyle bir şey söz konusu değildir. Her hakkın bir hakikati vardır ve bu bir varlığın zatında mevcuttur. Bir mevcudun ihtiyaç sız olduğunu iddia etmesi onu ihtiyaç sız kılmaz.
Olayı bir cümlede özetleyecek olursak varlık aleminde var olan vahdet bizleri böyle bir tasavvura sahip olmaktan alıkoymaktadır. Zira kendine has kemallere sahip ve diğer, çeşitli kemallere ihtiyacı olmayan bir varlık sadece zihni kurguda ve hayali itibarda veya sanal teknolojide mümkündür ve tasavvur edilebilinir.
Kuran’ı kerim Allah Teâlâ’nın vahdeti konusunda şöyle buyuruyor:
Eğer yerde ve gökte Allah”tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu.[i]
Bu ayeti kerimede direkt olarak Allah Teâlâ’nın vahdeti yaratılış aleminde düzensizlik ve bozukluğun olmayışıyla ilişkilendirilmiştir. Vacib’el-vücutta kesretin muhal oluşu bedihi ve muayyen olan bir kanunla ifade edilmiştir. Bu yargı en net ve anlaşılır yargıdır Vacib’el-vücutta düalistliğin mümkün olamayacağının sebebini açıklayan.  Bu konuda ifade edilen diğer felsefi burhanlar uzun ve karmaşık burhanlardır ve sonuçta hepsi bu temel yargıya ulaşmaktadır.  
 
 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Hasan (a.s) daha büyük olmasına rağmen neden imamet İmam Hüseyin’in (a.s) evlatlarına intikal etmiştir?
    11569 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Yanıta ulaşmak için bir takım noktalara dikkat etmek gerekmektedir: 1. İmamet makamına ulaşan bir şahıs masumiyet, ilim, cesaret, cömertlik vb. şart ve özellikler taşımalıdır. Bu şartların kimin karakterinde tahakkuk ettiğinin teşhisi insan için mümkün olmadığından, imamet makamı Allah tarafından atanılan bir ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9921 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İslam inancındaki şefaatten maksat nedir? Lütfen şefaati açıklayınız.
    11946 Eski Kelam İlmi 2009/05/13
    “Şefaat” kelimesinin sözlük anlamı, iki şeyin birbirine iliştirilmesidir ve halk arasında ise, makamı ve değeri olan bir kimsenin büyük bir makama sahip olan birisinden bir suçun cezasını affetmesini veya yapılan bir hizmetin karşılığını artırmasını istemesi anlamına gelmektedir.Şefaat kelimesinin bu gibi konularda kullanılmasının sebebi, suçlu kimsenin tek başına bağışlanmaya veya ...
  • Rüyada bilinçli olma imkânı mevcut mudur? Bazı rüyaların gerçekleşmesinin nedeni nedir?
    11631 Teorik İrfan 2012/02/18
    Bilgelerin görüşüne göre uyku, zahiri duyuların tedricen dış dünyayla ilişkisinin kesildiği, ama batıni duyuların henüz aktif olduğu bir haldir. Uyku anında dış dünyayla uğraşmaktan ve değişik meşguliyetlerden uzaklaşması neticesinde insan nefsi, melekût âlemine odaklanır ve nefis madde âleminden ne kadar çok uzaklaşırsa, nefsin kendi âlemiyle irtibat kurması daha fazla ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7055 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Niçin İslam'da kölecilik haram kılınmamıştır?
    11390 Yeni Kelam İlmi 2011/05/08
    1- İslam asla kölecilik sistemini ortaya çıkarmamıştır. 2- İslam dini, kölelerin geçmişteki kötü durumunu büyük bir toplumsal sorun olarak görmüş ve çözümleme yoluna gitmiştir. 3- İslam bu önemli meselenin çözümü için dakik ve hikmetli bir proje ortaya koymuştur. Çünkü ...
  • Aşağıdaki Şiir Allame Şe’arani’ye nisbetlendirilmektedir.
    6904 تاريخ بزرگان 2012/01/01
    “Dem’u’s-sucum” kitabı (mefatihul-cinan”adlı dua kitabın sahibi olan Hac Şeyh Abbas Kumi’nin “Nefesul-Humu’mun fi makteli Seyyidinal-Hüsyeyin el- Mazlum (a.s.)” adında yazmış olduğu kitabın tercümesidir. Kum’da Müesesei İntişarat-i Hicret, tarafından 1386 hicri şemsi tarihinde basılmıştır. Şe’arani bu eseri Farsçaya çevirmiş ve bazı kısalar, nükteler ve konuları dip not şeklinde ...
  • Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
    14303 Tefsir 2008/05/04
    1. Kuran'ı Kerim'in bazı ayetlerinde insan, üstün konumu ve yaratılışı itibariyle övülmüş ve aynı şekilde birçok ayette de yerilmiş, kınanmıştır.2. İnsanoğlu potansiyel olarak birçok özelliği ve yeteneği kendisinde bulundurmaktadır. Dolayısıyla sınırsız bir şekilde yükseledebilir yahut sınırsız bir şekilde kendisini alçaltabilir.
  • Birinin bedeninin dışarıdan görünmeyen yerlerinde ‘ala’ hastalığı varsa evlenmeden önce bunu eşine söylemeli midir? Söylemezse hükmü nedir?
    11928 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Eğer sorulmazsa söylemeye gerek yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Evlenecek kadın veya ailesi sorarsa bu hastalığın varlığını gizleyemez. Kendisini sağlıklı gösterse ve nikah kıyılsa, sonra yalan olduğu ortaya çıkarsa kadın nikah akdini feshedebilir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Kadın ve erkek, ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15098 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...

En Çok Okunanlar