Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]
İmam Cafer Sadık da bu konuda şöyle buyurmuş: “namahreme bakmak şeytanın zehirli oklarındandır. Bir bakış çok uzun bir hasreti geride bırakabilir”[3]
İslam şeraitinde haram olan bakış şudur: Namahrem kadının (yüzü ve elleri hariç) bedenine bakmak ister lezzet kastını içersin ister içermesin haramdır. Hakeza; onun ellerine ve yüzüne bakmak lezzet kastını içerirse veya harama sevk edeceğinden korkuluyorsa haramdır. Hakeza; kadının namahrem olan erkeğin (yüzü, boyunu, elleri ve ayaklarının bir miktarı hariç)[4] bedenine bakması ister lezzet kastıyla olsun ister lezzet kastıyla olamasın haramdır. Parantez içinde zikredilen yerlere de şehvet kastıyla olursa ya harama sevk edileceğinden korkuluyorsa haramdır.
Konunun aydınlanması için yasak ve haram olan bakış çeşitlerini burada zikredeceğiz: Haram bakışlar şunlardan ibarettir: 1- Yüzünü makyaj ve güzelleştirmiş kadının yüzü. 2- Kadının ziynet ve altın ziynetleri, 3- Tanık kadının hicapsız fotoğrafı, 4- Harama sürükleyecek şehvet içerikli bakış, 5- Namahrem erkeğin (elleri ve yüzü hariç) bedeni. Elbette bu meselede taklidi merciler arasında ihtilaf var ki 4. Dip notta beyan edilmiştir. 6- Namahrem kadının (elleri ve yüzü hariç) bedeninin her yeri, 7- Şehvet karışıklı bakışlar (yüzü ve ellere hata kendi hemcinsine olsa bile).[5]
İstifta edilmiş aşağıdaki iki fetvaya dikkat edilmesi konuyu daha net bir şekilde aydınlığa kavuşturur:
Soru 1: Birisi evlenmek istiyor, beğenip sonra istemeye gitmek için lezzet kastı olmaksızın (örneğin sokaklarda dolaşan) kadınların yüzüne ve saçlarına bakabilir mi?
Cevap: Bütün taklidi merciler: Bu tür bakış caiz değildir.[6]
Not: Onunla evlenmek kastıyla kadının bedenine bakmanın şartları var. Sorulan soru bu konuda belirtilen şartların dâhilinde değildir.
Soru 2: Kadının çıkıntılı ( göğüsleri ve arka kısmı gibi) yerlerine elbiseli ve mantolu olduğu halde bakılması caiz midir?
Cevap: bütün taklidi merciler: Lezzet kastıyla veya harama düşeceğinden korkuluyorsa bu gibi yerlere bakmak caiz değildir.[7]
Yukarıdaki fetvalara dikkat edildiğinde şunu anlıyoruz: Evlenme kastıyla lezzet içeriksiz olsa bile (örneğin sokaklardaki kadınların) yüzlerine ve saçlarına bakmak ve hakeza Kadının çıkıntılı ( göğüsleri ve arka kısmı gibi) yerlerine elbiseli ve mantolu olmasına rağmen bakılması caiz değildir. Namahrem kadının haram hata caiz olan yerlerine bakılması lezzet ve şehvet karışıklı olursa haram olması daha evla olacaktır.
Ama sokaklarda ve iş yerlerinde zaruretten dolayı hicabı düzgün olmayan namahrem kadınlarla karşılaşıldığı durumlardaki ilk bakışlar mukaddes İslam şeraitince haram değil. Ama eğer bakmaya devam edersen günah işlemiş olacaksın.
Buna rağmen mümkün derecede ve ihtiyaç duyulmadığı sürece günah işleme ve kirliliklere bulaşma ortamı olan yerlerden geçmemek ve oralardan sakınmak tavsiye edilir.
[1] Nur 30.
[2] Nur, 31.
[3] “Bihar”, c. 101, s. 40.
[4] Bu bağlamda taklidi merciler arasında görüş birliği bulunmamaktadır. Aşağıdaki soruya dikkat ediniz:
Soru: Kadının namahrem kadının dirsek ve pazısına (dirseklerden yukarı kısma) bakmanın hükmü nedir?
Cevap:
Ayeytullah’el uzma Behcet: İhtiyati vacip gereğince caiz değildir.
Tebrizi, Sisitani, Fazıl Lenkerani, Mekarım, Nuri ve Vehid: Lezzet kastını ve günaha düşme korkusu yoksa sakıncası yoktur. Bkz: “risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.
[5] Bkz: “risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.
[6] Mekarım, “telikatu’alal-urvetil-vuska”, mesele: 26; “istiftaat”, c. 1, s. 816; Fazıl, “telikatu’alal-urve”, c. 2, s. En-nikah, mesele: 26; Safi, “hidayetul ibad”, c. 2, en-nikah, mesele: 28; İmam Humeyni; “tahrirul-vesile”, c. 2, en-nikah, mesele: 28; Sistani, “minhacusalihin”, c. 2, mesele: 28; tebrizi, “sıratun-necat”, c. 6, m. 948; defter: Vehid, “risalei danışcu”, ahkami nigah, s. 201.
[7] Fazıl, “cami’ul-meseil”, c. 1, soru: 708, Mekarım, “istiftaat”, c. 2, soru: 153-1023; Nuri, “istiftaat”, Tebrizi, “sıratun-necat”, c. 1, soru: 907; Safi, “cevamiu’l-ahkam”, c. 2, soru: 1696-1727; Hamene’i, “istiftaat”, soru: 618-559; “el-urvetu’l-vuska”, c. 1, mesele: 16 ve defter: Vehit ve Behcet,” risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.