İslam fıkhına göre insan zekatını (sadakasını) sekiz yerde harcayabilir:
1) Fakire (kendisinin ve ailesinin yıllık geçimini sağlayamayan kimseye fakir denir; mesleği, mülkü veya sermayesi olupta yıllık geçimini sağlayan kimse fakir değildir).
2) Miskine (durumu fakirden daha kötü olan kimsedir).
3) Masum İmam (a.s) veya naibi tarafından zekatı toplama, hesaplama ve onu İmam’a (a.s) veya naibine ulaştırmakla görevlendirilen kimseye.
4) Zekat verildiğinde kalpleri İslam dinine ısınacak veya savaşta Müslümanlara yardım edecek kafirlere.
5) Köle satın alıp serbest bırakmakta.
6) Borcunu ödeyemeyen kimseye
7) Allah yolunda; yani cami yapmak gibi genel dini menfaate yönelik veya yolları düzeltmek ve köprü yapmak gibi Müslümanların genelinin ve ne şekilde olursa olsun İslamın yararına olacak işlerde.
8) Yolculukta yolda kalmış kimseye.[1]
Belirtmek gerekir ki, seyide müstehap sadaka vermenin sakıncası yoktur. Ama zekat gibi farz sadakalarda eğer zekatı veren seyid değilse farz zekatı seyide veremez. Ancak humus ve diğer vücuhatlar seyidin geçimi için yeterli olmazsa ve zekat almaya mecbur olursa o zaman başka. Evet zekat veren seyid olursa farz zekatı seyide vermenin sakıncası yoktur.[2]
[1]- İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail (Şerhli), c.2, s.141, Mesele:1925.
[2]- İmam Humeyni şöyle buyuruyor: Seyid biri, seyid olmayandan zekat alamaz. Ama humus ve diğer vücuhatlar seyidin geçimi için yeterli olmazsa ve zekat almaya mecbur olursa seyid olmayandan zekat alabilir. Farz ihtiyat gereği mümkün olsa günlük ihtiyacı kadar alsın.
Ayetullah Fazıl Lenkerani: Seyid olan, seyidden zekat alabilir, ama seyid olmayandan alamaz.
Ayetullah Behcet: Yanlızca yıllık zaruri ihtiyacı kadar alabilir. Ama yıl içinde zekat almaya ihtiyacı olmazsa iade etmeli veya zekat verenin izniyle zekata müstehak olana ulaştırmalı ve kendisi humus almalıdır. (İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail (Şerhli), c.2, s.155, Mesele:1955; Tahrir-ul Vesile, c.1, s.341.)