Gelişmiş Arama
Ziyaret
10750
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
Soru
Ben bir üniversite öğrencisiyim. Çok çalışmama rağmen derslerdeki bazı konuları anlayamıyorum. Acaba Allah’ın izniyle derslerimde başarılı olmam için bana önerebileceğiniz Türkçe tercümesiyle birlikte Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
Kısa Cevap

Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.

İstenilen verimli bir mütalaa için gerekli şartlar şunlardır:

1) Hedef, istek ve irade

2) Sevinç, sabır ve tahammül

3) Düzen, programlı olmak ve mütalaa hakkında doğru ve ilmi yöntemleri bilmek

4)Dinlenme, eğlence ve spor

5) Anlama ve kavramayla uyumlu kitap seçimi

6) Sessiz, normal hava ve yeterli ışığın olduğu bir yer

7) Mütalaa etmek için sade, münasip ve standart araçların kullanılması ve bu konudaki tıbbi ve ilmi tavsiyelere uymak

8) Özet çıkartmak ve not alma

9) Ezberlemek, hatırlamak ve okunan konuların kullanılması

10) Doğru beslenme

11) Bâtıni ve manevi temizlik, özellikle sürekli abdestli olmak

12) Daha iyi anlamak için dua etmek

Yaratılmışların en bilgini olan yüce peygamberimiz (s.a.a.) Allah-u Teâlâ’dan şöyle istemektedir: “Benim ilmimi artır.” Size, okumanız önerilen duanın tercümesi şöyledir: “Allah’ım! Beni karanlıklardan çıkar ve beni kavrama nuruyla aydınlat. Allah’ım! Rahmet kapılarını yüzüme aç ve bana ilim hazinelerini ver. Rahmetin hakkına ey! Merhametlilerin en merhametlisi”.

İnşallah yukarıdaki şartlara dikkat ederek bu duayı veya anlama ve kavrama isteğinde bulunulan herhangi bir duayı her hangi bir dilde okumak mütalaa etme ve anlamanın kalitesini artırır.

Ayrıntılı Cevap

Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden dikkat etme, anlama ve üzerinde durmayla birlikte olmalıdır ve bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir.[1] Cehaletten kaçmak ve ilim ve bilim okyanusuna  dalmak, bazı şartları oluşturmaya bağlıdır ve bu şartları oluşturmadan istenilen ve verimli mütalaaya ulaşmak mümkün değildir.

Şimdi bu mübarek hedef yani başarılı bir mütalaaya ulaşmak için gerekli olan şartların en önemlilerini açıklayacağız.

Birinci şart: Mütalaa eden kimse yoğun bir istek ve iradeyle mütalaa etmelidir. Çünkü insanı asıl harekete geçiren şey, her işe ve amele olan istek ve ilgidir.

İkinci şart: Mütalaa ederken neşeli ve sabırlı olmalıdır. Çünkü halsiz ve isteksiz durumlarda ruhun mütalaa etme ve öğrenme tahammülü ve gücü yoktur.

Üçüncü şart: Uygun ve münasip bir vaktin seçilmesi; örneğin öğrenme ve ezberlemenin çok güçlü olduğu sabahın ilk vakitleri en uygun zamandır.[2]

Eğer profesyonel bir şekilde mütalaa ediyorsak, her zaman ve her saatte mütalaa edebilir ve zamanların verimi bakımından bir fark yoktur; bütün zamanlar bizim için güzel olabilir. Çünkü mütalaa etmek için uygun ve verimli saatlerin belirlenmesi için yapılan çeşitli deneylere göre, belli bir saati diğer saatlere tercih etmenin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Ama akşam uykusundan hemen sonra yapılan mütalaaların başarılı ve istenilen verimi sağlamasının mümkün olmadığı ispatlanmıştır. Ama uyandıktan 20–30 dakika sonra mütalaa etmenin bir sakıncası yoktur ve onun verimi istenilen ölçüde olmaktadır.

Ama profesyonel bir şekilde mütalaa etmediğimiz için, istek ve meylimizin olduğu saatlerde mütalaa etmeliyiz ve meyilsiz olduğumuz anlarda ise mütalaa etmeyi bırakmalıyız.

Dördüncü şart: Mütalaaların hedefli olması, kitap ve konuların seçiminin ilmi yöntemleri kullanmayla uyumlu olması gerekmektedir. Özellikle hızlı okumaya önem verilmelidir; çünkü bilimsel açıdan doğru olmayan bütün kelimelerin üzerinde durarak kelime kelime okumak, vakti boşa harcamaya ve beyinin büyük bir kısmını kullanılmaz kılmaya sebep olmaktadır. Bunlara ilave olarak mütalaa etmek isteyen kimse, bütün saatlerini programlı hale getirmeli ve belirlediği zamanlarda mütalaa etmelidir. Bu programın bir hafta, bir ay ve bir yıl boyunca ona uyulacak şekilde ve her türlü düzensizlikten uzak olması gerekmektedir.

Beşinci şart: Mütalaa eden bir kimse, mütalaa esnasındaki ciddiyet ve azmini korumalı ve hiçbir neden onu mütalaa ve araştırmadan alıkoymamalıdır. Böylece kendi gayret ve çabasıyla ilmin zirvelerine ulaşmalıdır.

Altıncı şart: Araştırmacı ve mütalaa programına sahip bir kimse, günün birkaç saatini kendi istirahat ve dinlenmesine ayırmalıdır. Her 30–40 dakika mütalaadan sonra sağlık ve sıhhatinin korunmasının yanı sıra, ruhen ve cismen tekrar mütalaa ve araştırmaya hazır olmak için 5–10 dakika mola vermelidir.

Yedinci şart: Mütalaa edilen mekânın; sakin ve sessiz, her türlü rengârenklikten, zahiri ve göze hitap eden süslemelerden uzak olması gerekmektedir. Aynı şekilde, dikkatin dağılmasına sebep olan her şey o mekândan uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca mütalaa  edilen mekân uygun sıcaklık, ışık ve temiz havaya sahip olmalıdır.

Sekizinci şart: Masa ve sandalye gibi mütalaa eşya ve aletleri sade ve standarda uygun olmalıdır ve mütalaa eden kimsenin de bu araçlardan doğru ve yeteri kadar faydalanacak şekilde bunları tanımalıdır. İleriki zamanlarda çeşitli rahatsızlıklara yakalanmamak için sandalyeye nasıl oturulup kalkılması gerektiği, uzun süre oturduktan sonra yürüyüş ve spor yapılması ve gözlerle okuma metinleri arasındaki mesafenin (en az 30 cm.) korunması gibi tıbbi ve bilimsel tavsiyelere dikkat edilmelidir.

Dokuzuncu şart: Kitaptaki önemli kilit başlıklar ve konuları özetlemek ve not almak ve konuları sınıflandırmak ve belirginleştirmek yoluyla konuların derinliklerine daha fazla inilebilir.

Onuncu şart: Tevekkül, tevessül ve batınî ve manevî temizlik, özellikle sürekli abdestli olmanın öğrenmede çok önemli rolü vardır.

On birinci şart:  Beden ve özellikle beyin için gerekli doğru beslenme, düşüncenin bir doğrultuda olmasını sağlar. Beslenme programı, beyinin çalışması için gerekli olan gıdayı sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Süt ürünleri, protein, tahıl ürünleri, yeşillik ve taze ve kuru meyveler; özellikle badem, ceviz, fındık yenmesi önerilmektedir.[3]

On ikinci şart: Kalbin zikir ve Allah’ı anmayla süslenmesi ve Arapça veya kendi dilinde daha iyi anlamak ve öğrenmek için dua etmek.

Yaratılmışların en bilgini olan yüce peygamberimiz (s.a.a.) Allah-u Teâlâ’dan şöyle istemektedir: “Benim ilmimi artır.”[4]

Mutalaada başarı için aşağıdaki duanın okunması tavsiye edilmektedir:

1)

اللّهمّ أخرجنی من ظلمات الوهم و أکرمنی بنور الفهم اللّهمّ افتح علینا أبواب رحمتک و انشر علینا خزائن علومک برحمتک یا أرحم الراحمین"

“Allah’ım! Beni tevehhümün karanlıklarından çıkar ve kavrama nuruyla aydınlat. Allah’ım! Rahmet kapılarını yüzüme aç ve bana ilim hazinelerini ver. Rahmetin hakkına ey! Merhametlilerin en merhametlisi”.[5]

2)

اللّهم إنّی أعوذ بک أن أضل أو أزل أو أزل أو أظلم أو أظلم أو أجهل أو" یجهل علیّ اللّهم أنفعنی بما علّمتنی و علّمنی ما ینفعنی و زدنی علماً و الحمد لله علی کل حال اللّهم إنّی أعوذ بک من علم لا ینفع و من قلب لا یخشع و من نفس لا تشبع دعاء لا یسمع"       [6]

 

“Allah’ım! Sapıtmaktan veya saptırmaktan, ayağımın kaymasından veya başkalarının ayağını kaydırmaktan, zulmetmekten veya zulüm görmekten, başkalarının cehline sebep olmaktan veya cahil kalmaktan sana sığınmaktayım. Allah’ım! Öğretmiş olduğun ilmi bana faydalı kıl ve bana faydası olacak ilmin peşinden gitmemi nasip et. Allah’ım! İlim ve bilincimi artır. Bütün hallerde gerçek hamd Allah’a mahsustur. Allah’ım! Faydası olmayan ilimden, (senden) korkmayan kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve kabul olmayan duadan sana sığınırım.”[7]

Yukarıdaki şartlara dikkat ederek bu duayı veya anlama ve kavrama isteğinde bulunulan herhangi bir duayı her hangi bir dilde okumak zihni öğrenmeye ve araştırmaya hazırlar. Ama mütalaanın diğer şartlarına dikkat etmeden sadece bu duayı okumakla yetinirse bu  istenilen neticeyi vermez.[8]



[1] Mugehi, Abdurrahim, Reviş Mutalaa, s: 23, ilk satırdan dördüncü satıra kadar.

[2] Şeceri, f, Yadgiri Faal, s: 125, 15. Satırla 25. Satır arası, yayınevi: Encumen-i Kalem İran, baskı: 1377 (h.ş.).

[3] Aynı kaynak, s: 119.

[4] Taha, 114; bkz. Tefsir-i Hidayet, c: 14, s: 327.

[5] Kummi, Şeyh Abbas, Mefatih-ul Cinan, s: 1201, mutalaa duası.

[6] Şehit Sani, Münyet-ul Murid, s: 211.

[7] Münyet-ul Murid, tercüme, Hücceti, Seyit Muhammed Bakır, Adab-i Telim ve Tellum der İslam, s: 267.

[8] Daha fazla bilgi edinmek için: Ebzar ve Reviş tehkik, Deşti, Muhammed, baskı: Mihr-Kum, 1366 (h.ş.); Reviş-i Mütalaa, Amuziş-i Zmn-i Hizmet kurumu, 2. Baskı, 1360; Şeceri, f, Yadgiri Faal, yayınevi: İran encümenler kalemi, baskı: 1377 (h.ş.); Mugehi, Abdurrahim, Reviş Mutalaa ve Telhis.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar