Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın nedir? Daha sözleri bitmeden Hz Ali (a.s) şu şiirlerle cevabını verdi.
Rabbin dergâhından tövbe etmeleri vaciptir.
Günahları terk etmeleri daha vaciptir.
Zamanın kendi içinde değişmesi acayiptir.
Bu değişiklikler içinde insanların gafleti ise ondan daha acayiptir.
Olumsuzluk ve musibetlerde sabırlı olmak zordur.
Lakin onun sevabını elden vermek daha zordur.
Gelmesini ümit ettiğin her şey yakındır
Ölüm onların hepsinden daha yakındır.[1]
[1] Tevvib rebbel vera vacibun aleyhim
Ve terkuhum liz-zunubi evceb.
Ved-dehru fi sarfihi aciybun.
Ve gafletun-nasi fiyhi A’gceb
Ves-Sabru fin-naibati sagbun.
Lakin fovtus-sevabi es’ab.
Ve kullema yerteci gariybun.
Vel-mevtu min kulli zake egreb
(Meclisi, Muhammed Bakır, “Bihar’ul Envar El-Camiat Li’d-düreri’l Eimmetil Ethar”, c: 75, s: 89, intişaratı El-vefa, 1404 h.g, Mevaizi İmaman (a.s) kitabının tercümesinden yararlanılmıştır.