Gelişmiş Arama
Ziyaret
11019
Güncellenme Tarihi: 2008/04/10
Soru Özeti
Günahın hakikati nedir. Ve günahın insan ruhunda etkisi nedir?
Soru
Günahı ne olduğunu sormak istiyordum. Günah başkaların ve ya kendi haklarımızı ihlal eden bir amel değil midir? Sizin bu konu da düşünceniz nedir ve günahtan kurtulmanın yolları nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabını dört bölümde inceleyelim;

1 Günahı Hakikati:

Günah: sözlük manasıyla isyan demektir. Baş kaldırma, hata, Mevla’nın emir ve yasaklarına muhalefet etmek manalarına da gelmektedir.

Günah işleyen kul şehvetini ve gazabını aklının yerine oturtuyor ve aklına itaat etmesi gereken bu iki duygu; şehvet ve gazabı, akıla hüküm ediyor.

Böyle bir insan akıllıca ve dürüstçe olması gereken amellerinin yerine şehvetin ve gazabın isteklerinin koymuştur. Böyle biri kendisine hıyanet etmiştir.

2 Günahın Etkileri: Günahın kötü etkileri bireysel ve toplumsal olarak ikiye ayrılır:

Günah ruhu kirleten kalbi karartan bir kötülüktür. İnsanın ruhunda büyük sırlar yatmaktadır, günahlarla ruhunu kirleten insanlar bu ilham kaynağından faydalanamazlar, çünkü kalbi şeytanın yuvası olmuştur. Günahkâr kimse günahları ve kalbinin kararması sebebiyle hiçbir zaman ibadetten bir tat alamaz.

Günahın toplumsal etkileri; Günah toplumu bozar, suçların ve cinayetlerin artmasına neden olur. Fertlerin olumlu faaliyetlerini kısıtlar ve gelişmelerin önünü alır

3 Günahın kaynağı; Din Bilginleri gaflet ve cehaleti günahın önemli iki kaynağı olarak zikretmişlerdir. Düşmanın en önemli ve etkili silahı gaflettir. Şeytan birini gaflet hastalığına duçar edebilirse artık onun için daha fazla zahmet çekmesine ve günahları süslemesine ihtiyacı kalmaz. Cehalet fesadın yayıldığı çeşmedir. Cehaletin kısımları farklıdır; insani değerlere cahil olmak, iffetin değerine cahil olmak, günahın sonuna cahil olmak ve ilahi emir ve yasaklara cahil olmak gibi.

4 Günahtan kurtulmanın yolları; tövbe ve istiğfar;

1 tövbe "dönmek" anlamına gelmektedir, kul Rabbine döndüğü zaman tövbe eder. Allah Teala Kur'an'ı Kerim’de bütün müminlere tövbe etmelerini emrediyor.

2 Allah'ı unutmamak

3 Günahı unutmamak

4 İnsanın iradesi

Ayrıntılı Cevap

Günah: sözlük manasıyla isyan demektir. Baş kaldırma, hata, Mevlanın emir ve yasaklarına muhalefet etmek manalarına da gelmektedir.

Yani Rabbin ve yaratıcının gözünde beğenilmeyen ve çirkin amelleri yapmaktır. Yada Rabbin emrettiği işleri yapmamaktır. Kötü işlerde fesat olduğu için nehy edilmiştir ve iyi işlerde zaruri faydaları olduğu için emredilmiştir. Öyleyse günah kullukla bağdaşmayan bütün hareketlerdir. .

Günah işleyen kul şehvetini ve gazabını aklının yerine oturtuyor ve aklına itaat etmesi gereken bu iki duygu; şehvet ve gazab, akıla hüküm ediyor. Şehvet ve gazap insanın emiri olursa yapacağı bütün işler bu iki duygunun isteği doğrultuda olması gerekir bunlarda insanı günaha sürükler, insanda itaat eder.

Böyle bir insan başkalarına hıyanet ettiği gibi kendisine de hıyanet eder, çünkü o, akıl ve fikir yerine vahimlerini ve zanlarını koymuş; akıllıca ve dürüstçe olması gereken amellerinin yerine de, şehvetin ve gazabın isteklerinin koymuştur. Böyle biri kendisine hıyanet etmiş aklını ve fikrin yerini gasbetmiştir.[1]

Şeytanın tuzağı: Günah.

Ehli-beyt'en gelen rivayetlerde günahlar şeytanın tuzakları ve dünya cilveleri şeytanın vesvesesi olarak tabir edilmiştir. Yani günahlar şeytanın insanları avladığı tuzaklar, ve ipleridir. Elbette şeytanın ipleri ve tuzakları çeşit çeşit ve rengarenktir. Herkesi için kendine has bir yöntemi vardır; bazısını zenginlikle bazısını makam ve mevki ile bazılarını da şehvetleriyle aldatır.

Cehennem ateşi lezzetlerle şehvetlerle çevrilmiş, karışmıştır. Şöyle ki bu tuzakların içi ateş dolu iken dışarıdan insanların lezzetlerine ve şehvetlerine hitap eder ve bu zahir aldanan insanlar ateş dolu tuzaklara yakalanmış olur.[2]

Günahın eserleri:

Günahın kötü eserleri bireysel ve toplumsal olarak ikiye ayrılır;

1 Günahın bireysel olan etkileri :

1 Günah ruhu kirleten bir kötülüktür. İnsan günahın etkisiyle ne rahat bir uykusu vardır ne de güzel bir ayıklığı ki marifetini artırsın güzle şeyler öğrenebilsin yada başkalarına bir şeyler öğretebilsin. İnsanın ruhunda büyük sırlar yatmaktadır, günahlarla ruhunu kirleten insanlar bu ilham kaynağından faydalanamazlar. Allah'a ulaşmak isteyen kullar bütün amellerine dikkat etmeleri öğütlenmiştir, çünkü ancak bu şekilde kendi kalp ve ruhlarının sırlarına vakıf olur ilahi ilhamları duyabilirler.[3]

2 İnsan şeytanın emri altına girdiği, onun vesveselerini kabullendiği ve ona göre amel ettiğinde kalbi şeytanın yuvası olur. Bu konu Kur'an ayetlerinde[4] söz konusu olmuştur; yalan konuşan ve yalanı insanlar içinde yayan birinin kalbi şeytanın yeri olmuştur. Ama emin ve doğru konuşan bir böyle bir durumdan münezzehtir.[5]   

3 Günah marifetin hicabıdır. İnsan günahın etkisiyle Allah'ı unutur ve bu gaflet onun marifetinin hicabı olur ve o kendinin de tanımaktan aciz olur.[6]

 Kendini günaha kaptıran biri varlığını tehlikeye atmış ve kendisini çözülemez zincirlere vurmuştur, artık cehennem ateşi bile bu zincirleri çözemez.[7]  

4 Günahın bir diğer eseri de insanın Allah ile münacattan lezzet almaktan mahrum olasıdır. O günahları ve kalbinin kararması sebebiyle hiçbir zaman ibadetten bir tat alamaz. Şeyh Sedug (rh) değerli kitabı " Ettevhid" de sekizinci imamdan şöyle rivayet eder: " Allah teala niye bizlerden gizlidir ? sorusuna şöyle cevap verdi; Allah gizili değil ancak siz günahlarınızın sebebiyle onu göremiyorsunuz, günah bir perde gibi fıtrat aynasının önünü örter ve insan fıtrat gözü ile Allah'ı müşahede edemez.[8]

İslami rivayetlerde günahın hicap olması konusunda bir çok hadis nakledilmiştir. Örnek olarak Resulu Ekrem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; insan günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur eğer tövbe eder ve tekrar günah işlemezse kalbi temizlenir ama günaha devam ederse bu siyah nokta büyür ta ki bütün kalbini kaplar.[9]

Başka bir hadiste " Günahların çokluğu insanın kalbini fasit eder ve öldürür." Deye buyurmuştur. Ve sekizinci imamdan şöyle nakledilmiştir: Günahtan daha kötü bir şey kalbi bozmaz, günah kalbe işler ve zamanla kalbi tamamen kaplar. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur; " size vasiyetim takva ve günahlardan kaçınmaktır ve ibadete önem vermektir, bilin ki günahtan kaçınmadan yapılan ibadetin faydası yoktur.

Peygamberimizin Ebuzer'e buyurdukları hadislerden birinde şöyle nakledilmiştir; " Dinin aslı günahı terk etmektir ve dinin sırrı Allah'a itaat etmektir. Şunu bil ki namaz kılmakla belin yay gibi bükülse, oruç tutmaktan ok gibi incelsen ama günahları terk etmemişsen hiçbir fayda bulamazsın. Ey Ebazer dünyada zahitliği ve haramdan kaçınmayı seçenler gerçekten Allah'ın dostlarıdır.[10]

5 Kıyameti İnkar Etmek

Günah kıyameti bilmenin fayda ve eserini ortadan kaldırır, insan kıyamete alim olabilir ama bu bilgisi günah ve şehvet örtüsünün altında defne olmuşsa böyle bir ilim insana hiçbir fayda veremez.[11]

 Mutaffifin suresinde[12] bu konuya işaret edilmiştir. Kıyameti tamamen inkar edenler hakkında şöyle buyuruyor; " Kıyametin delileri açıktır, sadece haddi aşanlar ve günahkarlar onu inkara kalkışır. Onlar ilahi ayetler karşısına hiçbir zaman teslim olmazlar, ilahi ayetler onlar okunduğu zaman; " Bular eskilerin hikayeleridir." diyerek inkar ederler. Kur'an'ı Kerim açık bir şekilde şöyle buyuruyor: " Onarın zannettikleri gibi değil! Bu sözlerin sebebi, onların kalplerin kirleten kötü amelleri ve günahlardır." Bu ayetten açık bir şekilde anlaşılıyor ki günah kalbin sefasını alıyor öyle ki hakikatleri göremez oluyor. Yoksa Allah'ı ve kıyameti anlatan hak ayetler çok açıktır.[13] 

Günahın toplumsal etkileri

Günah toplumu bozar, suçların ve cinayetlerin artmasına neden olur. Fertlerin olumlu faaliyetlerini kısıtlar ve gelişmelerin önünü alır. Batı toplumunda dahi günahkâr ve fasit şahıslar saygın bir konuma sahip değiller.

Günahın kaynağı gaflet ve cehalettir.

 Düşmanın en önemli ve etkili silahı gaflettir. Şeytan birini gaflet hastalığına duçar edebilirse artık onun için daha fazla zahmet çekmesine ve günahları süslemesine ihtiyacı kalmaz. Cehalet fesadın yayıldığı çeşmedir. Hz. Yusuf'un hikayesini anlatan ayetler gösteriyor ki günaha bulaşmış aşklar ve cinsi sapıklıklar cehaletten kaynaklanıyor. Cehaletin kısımları farklıdır; insani değerlere cahil olmak, iffetin değerine cahil olmak, günahın sonuna cahil olmak ve ilahi emir ve neyhlere cahil olmak.[14] 

Günahtan kurtulmanın yolları

Günahtan kurtulmak için birkaç yol zikredebiliriz:

1 Tövbe[15] ve istiğfar[16]; tövbe "dönmek" anlamına gelmektedir, kul rabbine döndüğü zaman tövbe eder. Allah Teala Kur'an'ı Kerimde bütün müminlere tövbe etmelerini emrediyor.

2 Allah'ı unutmamak[17]

3 Günahı unutmamak[18]

4 İnsanın iradesi[19]



[1] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlaki basamaklar, s 332-334

[2]  Nehcul Belağe, 176 hutbe; Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 318, Molla Mehdi Neragi, Camius Seadat, s 194, Cevadi Amuli, Abdullah, Tensim, s 400

[3]  Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlaki basamaklar, s 155-159

[4] Şuara 221-222

[5] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 112

[6]  Mücadele 19

[7] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 235-236

[8] Tevhidi Seduk s 252, Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Fıtrat, s 103

[9] Tefsiri Gurtubi, c 10, s 705, Ruhul Meani, c 30, s 73

[10] Kuleyni, Usulu Kafi, c 2, Babuz Zunub, rivayet 1 ve 13, Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 360-367, Durul Mensur, c 6, s 326, Alemle Meclisi, Hilyetil Muttakin, s 98

[11] Casiye 23, Cevadi Amuli, Abdullah, Tefsiri Tensim, c 2, s 203

[12]  Mutffifin 11-14

[13] 13 Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 361, Tefsiri Fhar Razi, c 31, s 94

[14] 14 Cevadi Amuli, Abdullah, Tefsiri Tensim, c 3, s 397, Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 88

[15] Nur 31

[16] Nehcul Belağe, s 128, hikmet 409, Molla Ahmet Neragi, Miracus Saadet, s 669, Şehit Mutahhari, Ahlak Felsefesi, s 164

[17] Cevadi Amuli, Abdullah, Ahlakın temelleri, s 55-56

[18] Cevadi Amuli, Abdullah, Ahlakın temelleri, s 55-56

[19] Ahzab 41,) ( 20 bk: Hidayet ve İhtiyar, İzlal, İnsanın rızktaki rolü…

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar