Gelişmiş Arama
Ziyaret
29914
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Niçin Hz. Muhammed’e Emin diyorlardı?
Soru
Niçin Hz. Muhammed’e Emin diyorlardı?
Kısa Cevap

Emin, hainin karşısında yer alır; yani emanete hıyanet etmeyen ve halkın güvendiği ve itimat ettiği anlamına gelir.

Halk arasında Peygamber (s.a.a)’in gençlik dönemindeki ferdi ve toplumsal ahlaki temelleri Emin ve güvenilir unvanında tanınmasından ötürü ona “Emin” diyorlardı.

İslam Peygamberi (s.a.a)’nin, hem vahiy konusunda Allah-u Teâlâ’nın itimat etmesi hem de halkın emini olması zikre şayandır.

Masumlardan (a.s) elimize ulaşan ziyaretlerde İslam Peygamberi (s.a.a) için “Eminullah” hitabı ve aynı şekilde rivayetlerde de bu unvanda zikredilmesi bu doğrultuda değerlendirilir.

Ayrıntılı Cevap

Emin, hainin zıttı anlamında kullanılır; yani emanete hıyanet etmeyen ve karşı tarafın itminan ve itimat ettiği kimsedir.[1]

Peygamber (s.a.a)’in gençlik döneminin ferdi ve toplumsal ahlaki temellerinin, halk arasında emin ve güvenilir sayılacak kadar ileri düzeye ulaşmasını dikkate alarak, halk Peygambere (s.a.a)’e “Emin” diyordu.

Nakledildiğine göre: Bir kervan Mekke’den Şam’daki Busra pazarına gitti. Orada bir rahip vardı. Rahip: Bu kervanda harem ehlinden birinin olup olmadığını sorunuz, dedi. Evet, öyle birisi var dediklerinde: Ahmet b. Abdülmuttalib zuhur etmedi mi? Çünkü onun bu aylarda zuhur etmesi gerekiyor! O, Allah’ın son peygamberidir ve Mekke’den çıkıp Medine’ye hicret edecek, dedi. Ravi şöyle diyor: Mekke’ye döndüğümüz zaman: Yeni bir haber var mı diye sorduğumuzda: Peygamberlik iddiasında bulunan Muhammedü’l Emin (s.a.a)’in haberi var, dediler.[2]

İslam Peygamberi (s.a.a)’nin hem Allah-u Teâlâ’nın emini hem de halkın emini olması sebebiyle Kur’an ve rivayetlerde onun “Emin” unvanıyla tanıtılması zikre şayandır. Başka bir ifadeye peygamberlerin tamamı “Emini Vahiy”dirler.

Allah-u Teâlâ, Kur’an’da Hz. Lut (a.s)’un diliyle kavmine şöyle arz ettiğini buyurur: “Rabbimin vahyettikklerini size tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir nasihatçıyım.”[3]

Aynı şekilde Kur’an’ı Kerim, Hz. Nuh, Salih, Lut ve Şuayb’in dilinden kavimlerine şöyle dediklerini nakletmektedir: “Şüphesiz ben sizin için gönderilmiş güvenilir bir peygamberim!”[4]

Masumlardan (a.s) bize ulaşan ziyaretlerde İslam Peygamberi (s.a.a)’ne “Eminullah” şeklinde hitap edilmiştir.

Bu ziyaretlerden birisinde Peygamber Ekrem (s.a.a)’e şöyle arz ederiz: “Esselamu ala Resulillah salallahu ala Muhammedin Eminillah, Allah resulihi ve azaimi emrihi…”[5]

Rivayetlerde defalarca işaret edilen bu noktaya bir örnekle değineceğiz:

Abdullah b. Cündep diyor ki: Hz. Rıza (a.s) benim için şöyle yazdı: “…Hz. Muhammed, halk arasında Allah’ın eminiydi, onun dünyadan ayrılmasından sonra biz Ehl-i Beyt, onun varisiyiz, o halde biz yeryüzünde Allah’ın eminleriyiz…”[6]

 



[1] Mehyar, Rıza, Ferhengi Ebcedi Arabî-Farisi, s. 4.

[2] Ravendi, Kutbu’d Din, el-Haraîc ve’l-Ceraîh, Kum: Müesseseyi İmam Mehdi (a.c.f) 1409 h. k, c. 1, s. 125-126.

[3] A’raf, 9.

[4] Şuara, 107.125.143.162 ve 178.

[5] İbni Kevleviye’i Kumi, Kamilü’z Ziyarat, Murtezaviye’i Necef-i Eşrem Yayınevi 1356 h. k, s. 201.

[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kâfi Tahran: Daru’l Kutübü’l İslamiye 1365 h. k, c. 1, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar