Gelişmiş Arama
Ziyaret
9059
Güncellenme Tarihi: 2012/04/07
Soru Özeti
Siffin ve Nehrivan savaşlarının vuku bulmalarının amilleri nedenlerdi?
Soru
Siffin ve Nehrivan savaşlarının vuku bulmalarının amilleri nedenlerdi?
Kısa Cevap

Muaviye Hz. Ali’nin (a.s.) Osman'ın öldürülmesine neden olan eyleme katıldığını bahane ederek Hz. Ali'ye biat etmekten kaçınıp ona karşı baş kaldırması, Siffin savaşını çıkartan en önemli nedendir. Müminlerin Emiri Hz. Ali, kamil surette zaferi kazanma eşiğine geldiği sırada, savaş Amr b. As'ın kurduğu hileyle sonuçlandı. Hakemeyn olayı ile birlikte, İmam Ali zaruret ve dayatma sonucunda bazı isteklerinden geçici olarak vazgeçti. İmam Ali'nin (a.s.) ordusundan bir gurup (hariciler) ki tesadüfen savaşın durulmasının İmam'a dayatılmasında önemli bir rolleri olmuştu sonradan hata yaptıklarının farkına vararak İmam Ali'den (a.s.) Muaviye ile yaptığı antlaşmayı bozmasını istediler. Bu isteğin İmam tarafından kabul edilmeyişi Nehrivan savaşının vuku bulmasına yol açtı.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali'nin hilafeti beş sene sürmüştü. Bu kısa müddet içinde üç gurupla savaşa girdi. Cemel savaşı olarak bilinen ilk savaş lehine bitmiş olsa da bu zafer onun için daimi bir rahatlığa dönüşmedi. Karşısında Şam’da ikinci halifenin döneminden beri hükümranlığını sürdüren, uzun zamandan beri oranın hakimi olmasına göz diken ve ömrünün sonuna dek orada hükümranlık etmek isteyen Muaviye Bin Ebi Süfyan gibi bir rakip ve iddialı biri vardı. Bu yüzden, İslam toplumunu inhiraftan koruma gibi ağır bir vazifeyi omuzlarında taşıyan İmam Ali, mecbur kaldı kasitin sıfatıyla ünlü olan bu hilekar rakibin ve ona uyanların fitnesini ortadan kaldırsın.

Ali (a.s.) Medinede halife seçildikten sonra şamlıların çıkardığı fitneyi söndürmekle islam toplumunun birliğini ve düzenini sağlamaya kalkıştığı sırada, Basra'da Cemel fitnesiyle karşılaşmıştı. Basrada biatini bozanlar, İmam'ın valisini oradan dışarı kovarak isyan etmeye başlamışlardı. İmam, bu nedenle önceki kararını muvakkaten askıya alıp Basra yoluna koyulmuştu. İmam'ın Şama doğru hareket etme kararını almasındaki temel neden şu idi: Muaviye, İmam'ın gönderdiği mektuba cevaben yazdığı mektubta, biat etmeye yanaşması bir tarafa, Cemel olayını çıkartanlar gibi o da İmam Ali'yi (a) Osman'ın katli ile itham etmiş ve Osman'ın katillerinin bulunmasını isteyerek ve kan davası güderek bu olayı kendi emellerine ulaşmak için bir bahane ve araça çevirmişti.[1]

Dikkat edilmesi gereken konu şuki; Osman'ın öldürülmesi olayı o günlerde fitne çıkarmak isteyen her zalim için bir bahane ve koz haline gelmişti. Şaşırtıcıdır ki, Osman'ı katledenlerin kendisi onun kan davasını gütmeye kalkışmış ve bu macarada suçlamaya çalıştıkları kimsenin Osman'ın katlinde bir dehaleti olmadığı gibi aksine hayirseverliğinden ona nasihat etmiş ve evi muhasıra altındayken susuzluk sıkıntısını gidermek amacıyla İmam Hasan (a.s.) aracılığıyla evine su bile göndermişti![2]

Hulasa, Ali (a) Muaviye'in mektubuna cevaben şunları yazmıştı:

''Bana edilen biat genel bir biattır; biat esnasında Medine'de hazır olan kimseler dâhil olmak üzere Basra'da, Şam'da ve diğer şehirlerde olan bütün Müslümanların bireylerini kapsar.  Beni Osman'ın katli ile itham ederek biat etmekten kaçabileceğini sanıyorsun. Herkes biliyor ki Onu ben öldürmedim ta ki kısasa ma'ruz kalayım. Osman'ın veresesinin onun kan davasını gütmeli, senin gütmenden daha uygun olandır. Hâlbuki sen kendin ona muhalefet edenlerden idin ve senden yardım istediği sırada yardımına gitmedin taki öldürüldü.''[3]

Hz. Ali (a) birçok yerde Muaviye'nin yalanlarını ifşa ederek halkı aydınlatmaya çalışmıştır.

Daha çok bilgi edinmek için, “Nehcü'l Balaga”'nın şerhlerine ve bu zeminede yazılmış kitablara müracaat edebilirsiniz.

Hz.Ali'nin kendileriyle savaştığı üçüncü gurup, haricilerdir. Bunlar İmam'ın tartarları arasındaydı. Siffin savaşı sırasında ortaya çıkan hakemiyyet olayı üzerinde, İmam'la ihtilafa düştükleri için yollarını ayırıp ona karşı huruc (biatinden çıktılar) ettiler. Bu yüzden onlara ''marikin''de denilmiştir.

Hz. Ali'nin haricilerle savaşmasının nedenleri hakkında bilgi edinmek için şu indekslere muracaat edebilirsiniz:

  1. “Ali (a.s.) Ve Muaviye'nin Fitnesi Ve Haricilerin İnhirafı” Soru 7299 (Sayt:7555)
  2. “Muaviye'nin Küfrü Ve İmam Hasan'ın (a)Barışı” Soru   9515 (Sayt: 9497)

 


[1]İbnu Ebi'l Hadid, ''Şerhul'Necü'l Balaga'', İran/Kum: Kitabhaney'i Ayetullah Mer'aşi, 1404h.k. , c.3, s.88

[2] Mufid,Muhammed b. Muhammed, “El'fusulu'l Muhtara”, İran/Kum, Kungreyi Şeyh Mufid, 1413 k. , s.228

[3]  “Şerhi Nehcü'l Balaga”, c.3, s.89

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnet Kur’an’da velayeti nasıl tefsir etmektedir?
    6771 Tefsir 2012/08/12
    Şia’nın inancına göre, müminlerin önderi Hz. Ali’nin (a.s) velayeti A’li İmran suresinin 55. ayetinde açıkça beyan edilmiştir. Belirtilen veli ve velayetten ne kastedildiği hususunda Şii ve Sünni âlimleri arasında ihtilaf vardır. Ehlisünnet bunu sevgi ve dostluk velayeti manasında yorumlamış, Şiiler ise yönetim ve imamet velayeti manasında değerlendirmiştir.
  • İslam öğretileri acısından diğer mahlûkatlar için bir hukuk tarif edilmiş midir?
    7407 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/08/11
    Dini kaynaklarda bu konuyla ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bunlardan anlaşıldı kadarıyla hak ve hukuk kavramı sadece insanlara özgü kavramlar değildir. Bilakis diğer bütün mahlûkatlarında hak ve hukuka sahip oldukları anlaşılmaktadır. Örneğin “men la yehzer’ul-fakih” kitabında bir bölüm hayvanın sahibine hakkı olarak adlandırılmış ve bu konuyla ilgili hadisler ...
  • Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
    14019 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/13
    Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında ...
  • Allah-u Teâlâ’nın hilesinin anlamı nedir?
    8355 Tefsir 2012/06/11
    Arap lügatinde hile (mekr), bir kimseyi hedefin­den (hedef iyi ya da kötü olsun) alı koymaktır. Bu anlam esasınca hile her zaman ve her yerde kötü değildir. Bu kelimenin Allah-u Teâlâ’ya nispet verilmesi, zararlı komployu hünsa etmek anlamındadır ve bozguncular hakkında kullanıldığında, programları ıslah etmenin önünün ...
  • Hz. Ali'yi Allah bilen bir kimsenin evinde İmam Hüseyin için düzenlenmiş merasime katılmak caiz midir?
    9276 Eski Kelam İlmi 2011/06/20
    İmam Hüseyin ve onunla birlikte şehit olan ashabı için yas tutmak ve bu doğrultuda düzenlenen merasimlere katılmanın Allah katında büyük sevabı ve mükâfatı vardır. Ama doğal olarak eğer bu tür merasimler ehlibeytin (a.s.) öğretilerine ters ve muhalif olan öğretilerin tebliğ ve güçlenmesine neden oluyor ise bu gibi merasimlere katılmanın hiçbir ...
  • Kedinin kılının hükmü nedir?
    15522 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Nisa suresinin 11. ayetinde ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ buyurulan cümlenin manası nedir?
    7707 Tefsir 2012/04/15
    Nisa suresinin 11. ayetinde birinci dereceki kimselerin miras bölüşümünün nasıl olacağı göz önüne alınarak müfessirler ayetin ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ bölümünün manası hakkında çeşitli ihtimaller vermişlerdir. Buna göre bu cümlenin manası şunlardan biri olabilir: 1- Baba, anne ve evlatlarınızdan hangisinin dünyada size ...
  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7191 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Nisa suresinin 78 ve 79. ayetleri esasınca, kötülükler Allah’a mı yoksa insana mı isnat edilmektedir?
    13848 Tefsir 2011/05/21
    Bu ayetler birkaç surette açıklanabilir:1. Allah her şeyi yaratmıştır, ama yaratılışın varlıksal kemalini engelleyen şeyler anlamındaki gerçek kötülük ve şer yokluktan başka bir şey değildir ve bundan dolayı yaratılacak bir kabiliyet de taşımamaktadır. Ama Allah’ın mahlûklarının birbirleriyle takışması nedeniyle bu kötülük meydana geldiği için kötülükler de Allah’a isnat ...
  • Allah falan kulunu kendi haline bırakmış deniliyor, bunun anlamı nedir?
    7499 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Bu kur’an’sal bir kavramdır. Allahu Teala kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “nesullahe fe nesiyehu; onlar Allahı unuttular, öyle ise Allah (da) onları unuttu”. Bunun anlamı şudur: Dünyada bazı insanlar Allah ı unuttukları için Allah da onları kıyamet gününde unuttur. Yani bunlara teveccüh etmiyor, kıyametin hayırlarından ve bereketlerinden mahrum ...

En Çok Okunanlar