Gelişmiş Arama
Ziyaret
6553
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Rivayetlerde İmam Hüseyin’e (a.s) özel bir önem verilmiş midir? Onun bu özel ayrıcalığı diğer İmamların (a.s) masumiyetleriyle uyuşur mu?
Soru
Selamun aleykum, kolay gelsin, bütün imamların masum oldukları göz önüne alındığında İmam Hüseyin’in (a.s) makamının diğer imamlardan daha üstün olduğu görülmektedir. İmam Hüseyin (a.s) için küçük bir amelde yapılsa ahirette ona büyük sevaplar verileceği hakkında rivayetler vardır. Neden İmam Hüseyin’e (a.s) Allah’ın veya Hz. Zehra’nın (s.a) değerli varlığı denmektedir.
Kısa Cevap

İmamet makamının İmam Hüseyin’in (a.s) neslinde devam etmesi, türbetinin şifa vermesi, kabrinin yanında duanın kabul olması vb. gibi ayrıcalıklar Allah tarafından İmam Hüseyin’e (a.s) verilmiştir. Ama bu ayrıcalıkların İmam Hüseyin’in (a.s) makamının diğer İmamlardan (a.s) farklı olmasından kaynaklandığına dair bir delil yoktur. Hangi nedenlerden dolayı bu ayrıcalıkların İmam Hüseyin’e (a.s)  -imamların makamlarının eşit olduğu var sayımıyla- verildiği hakkında demek gerekir ki İmam Hüseyin’i (a.s) yüceltmek bütün Ehl-i Beyt’i ve diğer İmamları (a.s) yüceltmek demektir. Kerbela’ya daha çok önem vermek, Kerbela’nın insanlara verdiği büyük derslere daha çok önem vermek demektir. Bu açıdan bakıldığında İmam Hüseyin’i (a.s) anan kimse sanki bütün İmamları anmış gibidir.

Yine tereddütsüz İmam Hüseyin (a.s) Kerbela’da mümkün olan en feci şekilde şehid edilmiştir; tarih boyunca Peygamberler ve İmamların başına gelen bütün musibetler Kerbeladaki musibetlerin bir kısmıdır. Öyleyse hak sahibinin hakkının ödenmesi için bu en feci hadiseler en görkemli matemlerle anılmalıdır. Bu yüzden İmamlar mümkün olan en iyi şekilde matem tutarlardı.   

Ayrıntılı Cevap

Sorunun içinde gerçekte birkaç soru var. Mesela İmam Hüseyin’e (a.s) rivayetlerde özel bir önem verilmiş midir? Acaba bu özel ayrıcalık diğer İmamların (a.s) masumiyetleriyle uyuşur mu?

Son bölümün rivayet dayanağı yoktur. Ancak birçok hadiste İmam Hüseyin’in (a.s) özel ayrıcalığına vurgu yapılmıştır. Bu ayrıcalıklar diğer İmamlar hakkında bu şekilde gelmemiştir. Örneğin:

a) İmametin İmam Hüseyin’in (a.s) neslinden gelmesi: İmam Bakır ve İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurdukları rivayet edilir: ‘Allah Teala, İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinin karşılığı olarak imameti onun soyuna, hastaların şifasını onu türbetine verdi ve Onun kabrinin yanında duayı müstecap etmektedir.’[1]

b) İmam Hüseyin’in (a.s) türbetinin şifa olması: Yukarıdaki rivayette Allah’ın İmam Hüseyin’in (a.s) yaptığı işin kadirşinaslığı için türbetini dertlerin şifası etmiştir.

İslam fıkhında toprak yemenin haram olduğu göz önüne alınırsa yalnızca İmam Hüseyin’in (a.s) toprağını yemenin bu hükümden istisna edilmesi[2] onun önemini ortaya koyar.

c) İmam Hüseyin’in (a.s) kabrinin yanında duanın kabul olması: Duanın kabul olma ayrıcalığı İmam Bakır ve İmam Sadık’ın (a.s) rivayetlerinde gelmesinin yanı sıra başka bir rivayette, İmam Hadi’nin (a.s) hastalandığında şifa bulmak için birini İmam Hüseyin’in (a.s) hairine[3] gönderip orada kendisine dua etmesini istediği nakledilmiştir. Rivayet şöyledir: İmam Hadi’nin (a.s) ashabından olan Ebu Haşim şöyle diyor: İmam Hadi (a.s) hastaladığında bana ‘Birini bana dua etmesi için İmam Hüseyin’in (a.s) hairine gönderin’ diye buyurdu. Ebu Haşim bu durumu Ali b. Bilal’a anlattı. O da dedi ki: ‘İmam Hadi’nin kendisi İmam Hüseyin’in (a.s) hairidir.’ Yani onun da hürmeti var. Ebu Haşim, İmam’ın yanına gelip Ali b. Bilal’le arasında geçeni kendisine anlattı. İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘Allah Resulü (s.a.a), kendisinin ve her müminin hürmeti Kabe’den üstün olduğu halde onu tavaf ederdi, haceru’l esved’i öperdi ve Allah Subhanehu ona Arefe’de vukuf etmesi için emir vermişti.’[4]

d) İmam Hüseyin’in (a.s) hairinde namaz: Şurasını biliyoruz ki yolculukta namaz, ilmihallerde belirtilen şartlarda seferi (kısaltılarak) kılınır. Ama yolcu dört mekanda namazını seferi veya tam kılabilir. O mekanlardan bir İmam Hüseyin’in (a.s) türbesidir.[5] Bu konuda gelen rivayetler[6] bu hükmün temelini oluşturmakta ve Seyyidu’ş-Şüheda’nın türbesinin ve kabrinin önemini göstermekteler.

Burada şöyle bir soru karşımıza çıkmaktadır: İmamların (a.s) masumiyetleri İmam Hüseyin’in (a.s) diğer İmamlara olan üstünlüğüyle nasıl uyuşmaktadır?

Cevap: Bütün Masumlar, tekvini velayet ve ismet makamına sahip olsalar da bu ismet ve velayetin farklı derecede olmasının mahzuru yoktur. Daha ilmi olarak söyleyecek olsak sübut merhalesinde (gerçek alemde), velayet makamının dereceli olarak ispat olunmasının ve birinin ismet makamının diğerinden fazla olmasının sakıncası yoktur. Ama bu meseleyi ispatlayacak delilde yoktur. Başka bir deyişle bir imamın ismet makamının başka bir imamınkinden üstün olmasının ve kendisine özgü özel ayrıcalıklarının bulunmasının başlı başına bir sakıncası yoktur ama bu ayrıcalıkların bir imamda olmasının ve diğerinde olmamasının nedeninin mutlaka makamlarının farklılığından dolayı olduğuna dair elde delilde yoktur. Aksine onların ismet ve velayet makamlarının eşit olma ihtimali daha güçlüdür. Allah, İmam Hüseyin’e (a.s) başka bir nedenden dolayı bu ayrıcalıkları vermiştir. Fakat makamlarının eşit olma varsayımına göre acaba hangi neden bu ayrıcalıkların verilmesinde etkili olmuştur? Aşağıda gelenler bu sorunun cevabı olabilirler:

1- Masumlar, insanların hidayeti için tam bir örnek olduklarından hangi şart ve konumda olursa olsunlar hal ve hareketleri insanların gözünün önünde olmalı ki değişik şartlarda nasıl davranacaklarını öğrensinler. Yani savaş zamanı barış yapmasınlar, barış zamanı savaş yapmasınlar. Başka bir ifadeyle bütün imamlar ilahi isim ve sıfatların tam tecellisi olmalarına rağmen özel şartlar ve zamanın gereği olarak bu isim ve sıfatların  biri Onların şahsında tecelli eder, fiiliyata ulaşır ve ilahi isimlerin birine mazhar olurlardı. Bu arada İmam Hüseyin’in (a.s) konum ve şartları çok özeldi. İmam bu şartlarda hem İslamı yok olmaktan kurtardı hem de gerçek İslamı bütün yönleriyle insanlığa tanıttı. Yani Kerbela olayında, özellikle Aşura’da İmam Hüseyin’in (a.s) ve ashabının bütün fazilet ve iyiliklerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Halbu ki diğer İmamlar (a.s), hakikatı arayanlar için, bütün faziletlerini, ortaya koyacak şartlara ve imkanlara sahip değildiler. Bu, özel şartlarda özel tepkiyi gerektirecek vazifelerin gereğiydi. Onlar şartlara uygun tepkileri ortaya koymakla yükümlü idiler. Yani şartların sınırlaması, örnek davranışı sınırlamayı gerektiriyordu. En kapsamlı dersler İmam Hüseyin’den (a.s) bize ulaştığı için Onu (a.s) yüceltmek bütün Ehl-i Beyt’i (a.s) ve diğer bütün İmamları (a.s) yüceltmek, Kerbela’ya daha çok önem vermek Kerbela’nın insanlara verdiği büyük derslere daha çok önem vermek demektir. Ve hedef bu derslerin unutulmamasıdır.

İmam Hüseyin’i (a.s) anmakla, gerçekte bütün masumlar anılmaktadır.

2- İmam Hüseyin (a.s) Kerbela’da mümkün olan en feci şekilde şehid edilmiştir; tarih boyunca Peygamberler ve İmamların başına gelen bütün musibetler Kerbeladaki musibetlerin bir kısmıdır.[7] Öyleyse hak sahibinin hakkının ödenmesi için bu en feci hadiseler en görkemli matemlerle anılmalıdır. Bu yüzden İmamlar mümkün olan en iyi şekilde matem tutarlardı.[8]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.44, s.221.

[2] -İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.2, s.598, Mesele:2628

[3] -Hair, lugatte suyun toplanıp korunduğu emin yer manasınadır. Hayret kökünden ‘başıboş’ manasına da gelmiştir. Eskiden Kerbela’ya ‘Hayir’de denilirdi. (Bkz: İbn-i Manzur, Lisanu’l-Arap; Sefinetu’l-Bihar, c.1, s.358). Fıkıh ve ibadet terimlerinde, İmam Hüseyin’in (a.s) türbesi, etrafı, revakları, avluları, müze, eski yeni kısımlarına vs. hair denirdi. Bazılarıda hairin sınırlarının sadece haremin sınırları olduğunu söylemekteler. Seyyidi’ş-Şüheda’nın haremine bu ismin verilmesinin tarihsel nedeni şudur: Abbasi halifelerinden Mütevekkil, kendi zalim halifeliğine tehlike arzetmeye başlayan o pak ve ilham veren kabiri tahrip etmek ve Şiaları onun etrafında toplanmalarını engellemek için o bölgeye su bağladılar. Su bölgeye ulaştığında duruyor, toplanıyor ve geri dönüyordu. Su duvar gibi kabrin etrafında duruyor ve kabrin etrafı kupkuru kalıyordu. (Zerkeli, el-A’lam, c.8, s.30, Dipnot; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.50, s.225 ve c.86, s.89; Sefinetu’l-Bihar, c.1, s.358). Suyun toplandığı yere Hayir dendiği için İmamın kabrinin olduğu bölge de Hayir adını aldı. (Muhaddisi, Cevad, Ferheng-i Aşura, Hayir kelimesi).     

[4] -Bakıru’l-Ulum Araştırma Merkezi, Ferheng-i Cami-i Suhanen-i İmam Hadi (a.s), s.457.

[5] -İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.728, Mesele:1356; Milani, Seyyid Muhammed Hadi, Muhaziratun Fi-Fıkhi’l-İmamiyye, c.1, s.314.

[6] -Hür Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesail-uş Şia, c.8, s.531; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.86, s.88; Şeyh Müfid, el-Mezar, s.140.

[7] -‘Ben gökteki meleklerin kendisine ağladığı kimsenin oğluyum, ben yerde cinlerin, havada kuşların nevha ettiği kimsenin oğluyum.’ (Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.45, s.174, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404)

[8] -Daha fazla bilgi için bkz: Terhan, Kasım, Negeriş-i İrfani, Felsefi ve Kelami Be-Şahsiyet ve Kıyam-ı İmam Hüseyin (a.s), s.105-142.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    9755 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Acaba Şeytan, Allah’tan daha merhametli değil midir? Çünkü O, insanları kandırmak için yoğun çaba harcamakta, Allah ise kullarının arasında fark gözetmektedir.
    8861 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Dehr Suresi’nin üçüncü ayeti esasınca Allah hidayet yolunu tüm insanlara göstermiş ve onlar da, kendi iradeleriyle ya Ona şükretmişler ya da Onu inkâr etmişlerdir. Buna göre ayrımcılık, söz konusu bile değildir. Evet, her kim birinci guruptan olursa Allah, onun hidayette daha üstün mertebelere ulaşması için ortamı hazırlar ...
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    14408 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    7537 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    28541 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Hıristiyanlık dini düşüncesinde değişiklik süreci nasıl idi ve hangi sebepten dolayı bu din tahrife uğradı?
    9535 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Hazreti İsa’ya (s.a) uyanlar, bu ilahi peygamberin aralarında olma nimetinden mahrum kaldıklarında ve o göklere çekildiğinde, Hazreti İsa’nın (s.a) elçileri ve havarileri onun dinini tebliğ ettiler ve birçok zahmetlere katlandılar. Ama kısa bir müddetten sonra –bugünkü Hıristiyanlığın mimarı olarak bilinmesi gereken- “Pavlos”, Hıristiyanlığın ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    10652 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • Ben Suudi Arabistan’da çalışmaktayım. Şii gibi namaz kıldığımda tehlike hissediyorum. Namazımı eli bağlı kılabilir miyim?
    21884 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/09
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Takiyye böyle bir şeyi gerektiriyorsa kılabilirsiniz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Bazı İslam mezhepleri gibi eli bağlı namaz kılsa, hatta edep amacıyla elini elinin üstüne veya göğsüne koysa ihtiyat gereği namazı iade etmelidir. Ama unutarak, mecburluktan veya kaşımak gibi başka bir ...
  • Hasan Musenna kimdir ve Kerbela vakıasında bulunmuş mudur?
    5317 امام حسن مجتبی ع 2019/06/15
    Hasan Musenna Hasan bin. Hasan olup İmam Hasan (a.s)’ın ikinci oğludur. Annesinin ismi ‘Hole’ olup Menzur Fezariye’nin kızıydı.[1] Hasan bin. Hasan Hasan Musenna olarak meşhur olmuştur. Saygın, takvalı ve faziletli bir şahsiyettir. Kendileri Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumunun kurucusudur. Hasan Musenna Abdulmelik bin Mervan’nın ...
  • mehdilik felsefesinin temelleri nelerdir?
    6054 Eski Kelam İlmi 2008/04/10
    Mehdilik felsefesinin temelleri iki yönden; illet-i gayi (ereksel neden) ve illet- faili (edimsel neden) incelenebilir.Yani; hilkatin hedefli olduğu ve amacın dışına da çıkılmasının muhal olması gereği, kâmil bir insan olmalıdır; bu kâmil insan hilkat âleminin illet-i gayi (ereksel neden) sayılır. İllet- faili (edimsel neden) açısından ise şöyle denebilir:Faili ...

En Çok Okunanlar