Gelişmiş Arama
Ziyaret
8543
Güncellenme Tarihi: 2012/06/19
Soru Özeti
Aslı ameli ve içtihadi delil ne demek ve bu ikisinin arasında nasıl bir ilişki var?
Soru
S.a, Aslı ameli ve içtihadi delil ne demek ve bu ikisinin arasında nasıl bir ilişki var?
Kısa Cevap

Aslı ameli 

Aslı ameli, fıkıh ilminde kullanılan bir ıstılahdır. Şerri hükmün tayininde şüphe olması durumunda mükellefin ameli vazifesinin açıklandığı kanunlara denir. Bu kanunlar, şerri hükme götürecek delilin bulunamadığı durumlarda geçerlidir. Başka bir tabirle: aslı ameli veya usulü ameli: şerri hükümde şüphe ve kararsızlığa düşen kimsenin ameli vazifesinin tayinidir. Buna göre usulü ameli nin konusu şüphedir. Aslı ameliye fıkıhsal delilde denilmektedir. Fıkıhsal delil zahiri hükmün elde edilmesinde kullanılan delildir. Bu deliller şunlardan ibarettir: beraat, ihtiyat, seçim ve istishab( konu hakkında ki önceki bilgiyi şimdide geçerli saymak).

İçtihadi delil  

İçtihadi delil: şerri hükme delalet eden delile denir. Onun bu isimle adlandırışlı içtihadin tarifi münasebetiyledir. Zira bu delil şerri hükmün ne olduğuna delalet etmektedir. İşte bu yüzden bu delili içtihadi delil olarak adlandırmışlardır. Bu delalete içtihadi delil denilmektedir. İçtihadi delil şerri hükmün elde edilmesinde kullanılır. Bu deliller şunlardan ibarettir: Kuran, sünnet, içma(fakihlerin bir konuda aynı görüşte olması) ve akıl.

Aslı ameli ve içtihadi delil arasındaki ilişki

Söylemekte fayda var içtihadi delil ve aslı ameli arasında bir tezatlık söz konusu değildir. Bu ikisi bir birinin uzantısındadırlar. Bütünleyici bir ilişkiye sahiptirler. Zira şerri meselelerde içtihadi delil bulunduğu zaman şüpheye yer yoktur. Böylece aslı amelinin uygulanması söz konusu değildir. İçtihadi delille aslı amelinin karşı karşıya geldikleri durumlarda ya içtihadi delil kesin bir delildir yâda zanni(kesin olmayan) bir delil.  Eğer içtihadi delil kesin bir delil ise aslı ameliye yer yoktur. Zira açıklandığı üzere aslı amelinin konusu şüphedir; içtihadi delilin kesin oluşu sebebiyle şüpheye yer kalmaz. Eğer içtihadi delil kesin bir delil değilse burada içtihadi delilin aslı ameliyle karşı karşıya kalması söz konusudur. Burada da usulcülerin geneli içtihadi delilin aslı ameliye mukaddem olduğu görüşündedir. Hatta aslı ameli istishab( konu hakkında ki önceki bilgiyi şimdide geçerli saymak) olsa bile.[1]

 

 


[1] Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için usul kitaplarına müracaat edin. Örneğin usulü fıkhı muzaffer, kifaye’tul-usulü ağunt horasani.

 

 

Ayrıntılı Cevap

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şia neden ezanda “Eşhedu Enne Aliyen Veliyullah” cümlesinin söylenmesi gerektiğini ileri sürer?
    73197 Eski Kelam İlmi 2012/08/12
    “Veli” kelimesi değişik anlamlarda kullanılmıştır ve onların en önemlileri aşağıdaki anlamlardır: A. Liderlik anlamında. B. Dostluk manasında. C. Yardımcı manasında. Her ne kadar bu üç mananın her biri de Hz Ali (a.s) hakkında doğru olsa da bu hususta nakledilmiş rivayetlere binaen ezandaki bu cümleden maksat birinci anlamdır; yani ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    10157 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Eğer elimiz necis olursa ve su da yoksa teyemmüm yeterli midir?
    5626 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu soru bir takım iphamlar taşımaktadır ve biz bu iphamları ortadan kaldırmak için onu iki bölüm halinde inceleyeceğiz: 1. Abdest yerine ve namaz kılmak için alınan teyemmümün kastedilmesi.2. Teyemmüm ile necis elimizi temizlemek ve necaseti gidermek istememiz.Abdest ve yıkama imkânı olmadığı yerlerde batıni temizliği elde etmek ...
  • İslama göre sadaka nerelerde kullanılmalı ve seyide sadaka vermek haram mıdır?
    9756 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    İslam fıkhına göre insan zekatını (sadakasını) sekiz yerde harcayabilir:1) Fakire (kendisinin ve ailesinin yıllık geçimini sağlayamayan kimseye fakir denir; mesleği, mülkü veya sermayesi olupta yıllık geçimini sağlayan kimse fakir değildir).2) Miskine (durumu fakirden daha kötü olan kimsedir). 3) Masum ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    9558 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    45178 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Daru’l-harp ne demektir ve nerelere Daru’l-harp denir?
    5087 Cihat 2020/02/12
     Öncelikle konunun ihtilaflı bir konu olduğunu belirterek başlamak yerinde olacaktır. Zira söz konusu kavramların ilk dönem İslam uleması tarafından  incelendiği zaman diliminde İslam toprakları bir bütün olarak yönetilmekte ve Müslümanlar bu topraklarda yaşamaktaydı. Ülkeler arasında günümüzde olan anlaşmalarda söz konusu değildi. Bu anekdot ışığında ilk dönem yapılan ...
  • “Elhemdu – lillah” ve “subhanellah” kelimelerinin dakik anlamı nedir?
    10654 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    “Hamd” kelimesinin lügatteki anlamı övmek ve kötülemenin (zemetmenin) zıddıdır. “Tesbih” kelimesi ise Allah ı her çeşit noksanlıklardan, ihtiyaçtan, ortaklıklardan ve Onun makamına yakışmayan her şeyden O’nu tenzih etmek, beri, pak ve mukaddes bilmek anlamındadır. Bu iki kavram genellikle kuranın birçok ayetlerinde ve namazda okunan zikir ve dualarda ...
  • Hz. Musa (a.s)’ın hayatıyla ilgili Kuran’da geçen öğretiler ile tevratta nakledilenler birbiriyle örtüşmekte midir?
    2535 Tarih 2020/01/19
  • Allah’ın evini veya imamları ziyarete gitmek için bizim istememiz mi gerekmektedir yoksa Allah ve imamların bizi çağırması mı?
    9310 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Böyle yolculuklarda insanların isteğiyle onların Allah ve ilahi evliyalar tarafından çağrılmaları arasında bir çelişki bulunmaz. Ziyaretçinin isteği ve çağrılmasıyla beraber gerçekleşen yolculuk, bir şahsın kendi isteğiyle bir ziyafete gitmesi ve ziyafet veren şahsın da ona davetname göndermesine benzer ve bu durumda onun özel saygısına muhatap olacaktır. Ama bazı şahısların ...

En Çok Okunanlar