Gelişmiş Arama
Ziyaret
7641
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Özellikle Muharrem ve Sefer ayında, çok gülmenin önünün alınması yolunu gösteriniz.
Soru
Lütfen özellikle Muharrem ve Sefer ayında çok gülmenin önünün alınmasının halledilmesi için bir yol sununuz.
Kısa Cevap

Bir çeşit içgüdü ve hisselerin göstergesi olan ağlama ve gülme, insanoğlunun normalliği ve mizacının ölçülü olduğunun alametleridir ve ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini, gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Gülme ve sevinçli olmada niyeti dikkate almak, Allah’ı hatırlayıp O’nu zikretmek ve çok gülmenin afetlerini düşünmek gibi çözüm yolları, her zaman –özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda çok gülmenin önünün alınmasında önemli rol oynayıp neticeye ulaştırabilir.

Ayrıntılı Cevap

İnsanın çeşitli boyutları vardır ve bunlardan bir tanesi içgüdü boyutudur. İnsanın böyle bir özelliği taşıması, onun bazı konularda sevinçli ve bazı konularda da hüzünlü olmasına sebep olur. Bunun için ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Neşeli ve gönül genişliğinin olumlu, faydalı, harekete geçirici, dinamik ve ferdi ve toplumsal ahlaki boyutlarının olması ve toplumsal ruhiyenin tekâmülünde rol oynamasının yanında, çeşitli koşullarda ve ferdi, toplumsal, itikadi ve ahlaki muhtelif etkilerde bazı mutluluklar melâmet ve serzenişe sebep olur.

Bu yazımızda her zaman – özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – çok gülmenin önünü alabilecek; aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda önemli rol oynayıp neticeye ulaştıracak bir takım çözüm yollarına işaret edeceğiz:

Bir. Gülme ve mutluluğun hedef ve niyetine teveccüh etmek: Gerçek bir müminin fikir ve davranışlarının, Allah’ın rızası ve O’na yakınlaşma doğrultusunda olması gerekir. Bu bakış açısıyla müminin sevincinin, Allah-u Teâlâ’nın rızası doğrultusunda mı yoksa başka bir şey için mi olduğuna dikkat etmesi gerekir. Bu surette gülme ve mutluluk, münasip konumunu ve sınırını bulur ve Allah-u Teâlâ’ya yakınlaşma vesilesi olur. Dolayısıyla Muharrem ve Sefer aylarında ve İmamların (a.s) şahadet günlerinde, insanın kendisini gam ve matem sahibi bilmesi ve yas ve matemi olumsuz kılacak her şeyden kaçınması, böyle bir niyet ve hedefin gerçekleşmesine yardımcı olacaktır.

İki. Allah’ı hatırlamak ve O’nu zikretmek: Kur’an’ı Kerim, Allah-u Teâlâ’nın çokça zikredilip yâd edilmesini emretmiştir.[1]Bu sebeple ilahi insanlar Allah’ın zikriyle meşgul olurlar ve hiçbir iş onları, Allah’ın zikrinden ve O’na ibadet etmekten alıkoymaz.[2] Bazen gülme ve eğlenme, insan kalbinin gaflete düşüp kararmasına sebep olur ve bu gaflet, başkalarıyla alay etme gibi günahlara bulaşma vesilesi olur. Bu sebeple gafleti ortadan kaldıran Allah’ın zikri ve yâdı, kalbin katılaşmasına sebep olan gülmeyi kontrol edecektir. İmam Sadık (a.s) Allah’ın zikredilip yâd edilmesi konusunda şöyle buyurur: “Hakikaten (yalnızca dille değil) Allah’ı hatırlayan kimse O’na itaat etmiştir ve Allah’ı yâd etmeyen, gafil olmuş ve günah işlemiştir. Allah’a itaat etmek, hidayetin günah işlemek ise yolunu şaşırmamın alametidir ve hidayetin ve yolunu şaşırmanın aslı, Allah’ı hatırlamak veya O’ndan gafil olmaktır.[3]

Üç. Çok gülmenin eserleri üzerinde düşünme: Çok ve ölçüsüz gülme – hadis ve fıkıh ıstılahında “kahkaha” olarak isimlendirilir – gafletten kaynaklanır. Vakarlı insanlara hiçte uygun olmayan kahkahayı İslam yermiştir ve ferdi ve içtimai eser ve afetlerinin getirisini düşünmenin, insan üzerinde bu yerilmiş ve beğenilmeyen davranışın kontrol edilip uzak durulmasında önemli rolü vardır. Burada rivayetlere dayanarak bu eserlerin örnekleri zikredilecektir:

1. Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur: “Kalbi öldüren ve yüzün nurunu ve aydınlığını götüren gülmekten çok sakınınız.”[4]

2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurur: “Çok gülme birlikteliği (dostlarla oturup kalmayı) uzaklaştırır (nefrete sebep olur) ve lideri, çirkin ve rüsva eder.”[5]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Kahkaha, şeytanın işlerindendir.”[6]

O halde gülmenin adabı ve çok gülmenin yerilmesi hakkındaki ayet ve rivayetleri dikkate alarak ve aynı şekilde sağlam irade, kararlılık, uzun gayret ve çaba ve temrinle her zaman özellikle şahadet ve musibet günlerinde insan, çok gülme ve kahkahayı azaltabilir ve zamanla bu kötü ahlakı kendinden uzaklaştırabilir.

Daha fazla bilgilenmek için gülmek ve eğlenmekle alakalı bazı konularda aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz:

İslam’da sevinçli olmak ve eğlenmek”, Soru 13334 (Site: 12917).

“Hüznün yaygınlaştırılması”, Soru 2830 (Site: 3062).

“Maskara etmek ve karikatür”, Soru 15997 (Site: 15722).

“İslam, rahatlamak ve şaka”, Soru 9026 (Site: tr9023).

 


[1] Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” Ahzab, 41.

[2]Allah’ın yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı bir takımadamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler.”Nur, 37.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, baskı, 2, Beyrut: Daru İhyai’t turasi’l Arabî, y. 1403 k, c. 90, s. 158.

[4] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “El-hisal, baskı, 2, Kum: Camieyi Müderrisin, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari Ali Ekber, 1362 ş, c. 2, s. 526.

[5] Temimi Âmedi, Abdülvahit b. Muhammed, Tasnifu Ğureri’l hikem ve Dureru’l kelim, baskı, 1, Kum: Defteri Tebliğat, Muhakkik ve musahhih: Dirayeti Mustafa, y. 1366 ş, s. 222, hadis no: 4468.

[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup b. İshak, “El-kâfi, Kum: Daru’l hadis, y. 1429 k, c. 4, s. 749.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar