Gelişmiş Arama
Ziyaret
5968
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
Soru
Bilim baktığı her yerde süreci inceler ve bu hiçbir sihir ve büyüyü içermez! Bundan dolayı, Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır? Biz şimdiki hayatımızda meydana gelen bir sihir ve büyü gözlemlememekteyiz; mesela ikiye ayrılan bir su, doğan bir bakire, yarılan bir ay ve bir miracı görmemekteyiz. İnsanlar içinde yaşadığımız dünyaya mana bahşetmek için her zaman geçmiş ve gelecekteğe yönelik büyüsel düşünmektedir. Başka bir ifadeyle “ben bu olayın gerçekleştiğini görmedim, kesinlikle büyücü bir şahıs bunu yapmıştır” denmek istenmemekte midir?
Kısa Cevap

Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize olarak adlandırılan şeydir. Bu husus peygamberlerin dönemine özgü değildir, aksine her çağda meydana gelmektedir. Ama az bir grup buna vakıftır. Har çağdaki sınırlı bilimin kabul edilen tanımlar çerçevesinde hiçbir sihir ve büyüyü onaylamadığı doğrudur, ama daha doğru olan tespit şudur:  Bu bilim erbabı bazı durumlarda kendi kabul edilen tanımlarının dışında kalan her şeye sihir ve büyü veya daha açık bir ifadeyle yalan ve hurafe demektedir.

Ayrıntılı Cevap

Yaratılış âlemlerinin mertebeleri olduğu gibi, Allah’ın fillerinin de mertebeleri vardır. Bu mertebelerin bazıları, diğerlerine egemendir ve onlarda tasarrufta bulunabilir. Daha üstün âlemlerdeki bir gücün aşağıdaki bir âlemlerdeki bir kaideyi ihlal etmesi, özel ilahi bir kaide olup imkân dâhilindendir ve duyumsanmayacak bir şekilde her zaman vuku bulmaktadır. Peygamberler salt bu kaideleri bilmekteydi ve Allah’ın izniyle onlardan bazılarını her zamanki olağanlığa aykırı bir tarzda aşikâr kılmışlardır. Bu sihir ve büyü değildir, bilakis daha üstün bir ilim ve güçtür. Büyü sıfatıyla maddi ve tecrübî bilimler üstünde olan her fenomeni inkâr etmeye yönelik ısrar, bir kavramdan yanlış yararlanmaktan ibarettir ve negatif bir anlam ifade eder. Örneğin bu maddi dünyada bile bazı tabii kanunlar üstün ve egemen olan bir kaidenin tasarrufuyla başka bir şekilde fiiliyata geçmekte ve başka özellikleri aşikâr kılmaktadır. Ama bu husus da bir kaidedir ve sadece onun fiiliyatına yönelik bilgisiz olunması durumunda büyü olarak algılanabilir. Artı, bu meçhuller hiçbir zaman sona ermeyecektir. Gerçek olan şudur: Peygamberler tarafından tarih boyunca aşikâr kılınan mucizelerden öteye, her zaman şimdiki bilim için meçhul olan ve keşfedilmiş kanunların üstündeki bir kanuna tabi olan bir takım fenomenler gerçekleşme halindedir. Şu noktayı bilmemiz çok önemlidir: Âlemdeki mertebelerin tümü şimdiki bilim tarafından keşfedilmiş alt düzeydeki kanunların denetimi altında hareket etmemektedir ve maddi bilimler daha üstün kanunların olduğunu ispat etme gücünden yoksun olmakla birlikte, günbegün evrendeki tüm hakikatleri sınırlı bilgilerle tahlil edemeyeceğini daha çok kavramaktadır.     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • imam-ı zamanın (a.f.) bizden razı olduğunu nasıl anlayabiliyoruz?
    5005 Pratik Ahlak 2011/02/08
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Çöl ve sahraların yaratılış felsefesi nedir?
    10602 Eski Kelam İlmi 2012/04/09
    1. Allah-u Teâlâ’nın gökyüzü, yeryüzü, dağlar, denizler, ormanlar, çöller ve… kapsamak üzere yarattığı her şey fayda ve maslahat üzerinedir. Bunların yaratılışı hak iledir ve bunların hiçbirisine batıl yol bulunamaz.[1] Ne var ki beşer, bu maslahatları derk etmekten acizdir. Ormanlar ve denizler, insan için hissedilip ...
  • ‘İnsan öldüğü zaman Allah’a döner’ dediğimizde yaşarken onun Allah’tan uzak olduğunu mu kastediyoruz?
    8087 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Kur’an’daki bazı ayetlerde gelen Allah’a dönüş, yakınlaşmayla aynı manayı taşımıyor. Yakınlaşmanın maddi manası da Allah konusunda geçerli değildir. İnsanın ölümünden bahseden ayetler, bu dünyada Allah’tan uzaklaşma manasının anlaşılmasına neden olacak olan Ona yakın olma manasını değil, öldükten Allah’a döndüğümüz manasını kastetmektedirler. Allah’a dönüş demek maddi ...
  • Ölümü ve ahreti anmayı nasıl her daim kalbimizde canlı tutabiliriz?
    1906 تجسس 2020/01/19
  • Naiplikle yapılan ibadetler, ibadetleri satın almak gibi değil midir?
    5858 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Kanun eksenli her toplumda ve her kanun koyucunun görüşünde asıl kanunların uzantısında bir takım kanunların bulunması kesin bir husustur. Asıl kanunlardan sonraki merhalede yer alan kanunlar, kanundan kötü yararlanmanın caiz oluşu manasına gelmez. Namaz, oruç ve hac gibi yükümlülükleri her şahsın kendi hayatı döneminde ve yaşarken yapması ...
  • İmam Hüseyin (a.s) mateminde çıplak bir şekilde sine vurmanın hükmü nedir?
    4059 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/17
    Taklit mercilerin İmam Hüseyin (a.s) matem merasimlerinde sine vurmak için çıplak olunması hakkında fetvalarında göze çarpan çoğunlukla namahremin gözü önünde olmaması ve fesat içermemesi halinde caiz olduğu yönündedir. Aynı şekilde hiçbir taklit merci hızlı şekilde sine vurulmasını haram bilmemektedirler. Bilakis bunun müstahak olduğunu ifade edip tekit etmişlerdir. ...
  • Niçin altın takmak erkeğe haramdır?
    91387 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/01/14
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız ...
  • Erkeğin beyaz altın takması haram mıdır?
    114965 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Beyaz altın denen şey, renk veren bir madde katılması sonucunda beyaza dönüşen sarı altınsa haramdır. Ama altın onda yok denecek kadar az ise sakıncası yoktur; ayrıca platin de sakıncasızdır. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Altın (suyla rengi değiştirilse bile) boyuna takılan zincir, ...
  • İslamı tanımak için nereden başlamak gerekir? Dindarların onca riyakarlık ve yanlışlıklarını görünce kendi dindarlığımın akıbetinden korkuyorum.
    19161 Eski Kelam İlmi 2011/04/28
    İslam ve dini öğretileri öğrenmek diğer benzer konular gibi birbirine bağlı dalları olup, tam olarak hangisinden başlayacağınızı söylemek zordur. Eş zamanlı ve çaba göstererek bütün dallarda bilgi sahibi olmanız gerekir. Ancak Allah’ı tanımak dindarlığın en önemli merhalesi olduğu için ilk adımda araştırmaya oradan başlamalısınız. Fakat unutmayın ki, yeni ...
  • Namahremle tokalaşmanın, dokunmanın ve hicapsızlığın cezası nedir?
    10238 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/15
    Dini kaynaklarımızda soruda gelen günahlar için bazı cezalar ön görülmüştür. Örnek olarak bazılarına değiniyoruz: a) Namahremle tokalaşmak: Resulullah (s.a.a) bu konuda şöyle buyuruyorlar: 1- ‘Namahremle tokalaşan kimse, kıyamet günü zincire vurulmuş olarak haşredilecek sonra cehenneme gönderilmesi için emir verilecek.’[1]

En Çok Okunanlar