Gelişmiş Arama
Ziyaret
8533
Güncellenme Tarihi: 2015/01/20
Soru Özeti
Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
Soru
Akika kurbanı nedir? Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
Kısa Cevap

Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.

Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi erkek oluşu göz ardı edilebilir. Kurbanın İslami usullere göre başı kesildikten sonra kemiklerinin kırılmaması, eklem yerlerinden birbirinden ayrılması daha doğru olacaktır. Kurbanlığın kemiklerinin gömülmesi gibi bazı yörelerde adet olan eylemlerin İslami dayanağı dini kaynaklarda bulunmamaktadır.

Akika kurbanının dağıtılmasında sünnet olan dörtte birinin yakınlara geriye kalanının ise müminler arasında dağıtılmasıdır. Daha münasip olan ise en azından suda pişirilip içine yeterince tuz atılarak on kişiden az olmaması şartıyla yemek verilmesidir. Anne babanın, geçimi bu babanın boynunda olan herkesin ve çocuğun ailesi sayılanların bu kurbanlıktan yememeleri daha iyidir.

Ayrıca yedinci gün çocuğun saçlarının tıraş edilip bu saçlar ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilmesi sünnettir.

Eğer baba yedinci gün çocuğu için akika kurban edemezse çocuk baliğ oluncaya kadar bu sünnet baba için geçerlidir. Ama baliğ olduktan sonra çocuğun kendisin akika kurban etmesi sünnettir.

Ayrıntılı Cevap

 Sözlükte:  «عقیقه»  ’akika’ kelimesinin kökü «عقّ» ’akk’ olup; insan olsun hayvan olsun yeni doğmuş yavrunun doğumda sahip olduğu saça denir. Günümüzde ise doğumun yedinci günü kurban edilmiş hayvana verilen isimdir akika .[1]

Fıkıh ilminde: Bir grup fakih akika’yı doğan çocuğa kesilen koyun tarif etmiştir.[2] Bazı diğer fakihler ise akika’yı kız olsun erkek olsun yeni doğan çocuk için kesilen hayvan olarak tarif etmiştir.[3]

Akika’nın adabı ve şartları: Allah Teala’nın kendisine evlat inayet ettiği insanın çocuğunun doğumunun yedinci gününde akika unvanında bir koyun kurban etmesi fakihler arasında ki meşhur görüşe göre sünnet[4], bazı fakihlere göre ise vaciptir.[5] Bu kurban çocuğun belalardan korunması için olup, etinden ise en az on kişiye yemek vermek sünnettir.[6]

İmam Sadık (a.s)’dan akika kurban etmek yerine değerinde sadaka vermek sorulduğunda şöyle cevap vermiştir: “Akika yerine sadaka olmaz; Allah Teala kurban kesilmesinden ve yemek verilmesinden hoşnut olmaktadır.”[7]

İmam Sadık (a.s)’dan nakledilen bir diğer rivayette ise şöyle geçer: “Yeni doğan her yeni çocuk akikasının ipoteği altındadır.”[8] Yani eğer onun için akika kurban edilmezse ölüm ve çeşitli belalara müptela olma riski altındadır.[9]

Bu öneme binaen eğer çocuk için baliğ olana kadar akika kurban edilmemiş ise artık ömrünün sonuna kadar akika kurban etmek kendisine düşen bir sünnettir.[10]

Ömer ibn. Yezit şöyle naklediyor: İmam Cafer Sadık’a arz ettim babamın benim için akika kurban edip etmediğini bilmiyorum. İmam (a.s) bana yaşlı olmama rağmen akika kurban etmemi destur verdi. Bende öyle yaptım.[11]

Hangi hayvanın akika olarak kurban edilmesi gerektiği; kurban edilecek akikanın doğan çocukla aynı cinsiyette olması veya olmaması  hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur.

İmam Sadık (a.s)’dan şöyle nakledilmiştir: “Eğer çocuk erkekse onun için erkek hayvan ve eğer kız ise onun için dişi hayvanı akika olarak kurban edin.”[12]

Ama başka bir rivayette ise İmam Cafer Sadık (a.s)’dan kız veya erkek çocuğunun akikası hakkında sorulduğunda İmam (a.s) şöyle cevap vermiştir: “Kız ve erkeğin akikası birdir aralarında fark yoktur.”[13] Bazı fakihler bu hadisten  kız ve erkek çocuğu için kurban edilecek akikanın cinsiyet farkının olmadığı çıkarımında bulunmuşlardır. Bu rivayetlere binaen fakihler farklı fetvalar vermişlerdir. Bir güruh fakih erkek çocuk için erkek hayvan ve kız çocuk için ise dişi hayvan kesilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.[14] Ayrıca akikanın da başka bir hayvan değil koyun olması gerektiğini açıklamışlardır.[15] Bazı fakihler ise koyun kesilmesini müstahak bilip sırasıyla deve, büyük baş ve kurban edile bilinecek her hayvanın kurban edilmesini yeterli görmüşlerdir.[16] Başka bir güruh fakih ise erkek çocuk için erkek hayvan ve kız çocuk için ise dişi hayvan kesilmesini müstahak bilip bunu akikanın sıhhat şartı olarak görmemişlerdir.[17]

Rivayetleri ve fakihlerin fetvasını özetleyecek olursak: Akika için kurban edilecek hayvanın koyun olması daha evladır. Ama inek ve deve gibi helal hayvanları kurban etmekte yeterli olacaktır. Aynı şekilde erkek ve kız çocuğu için kurban edilecek hayvanın cinsiyetinin aynı olması evla olmakla birlikte buna riayet edilmemesi sorun yaratmaz.

Bazı fakihler[18] akika olarak kurban edilecek hayvanın Kurban bayramında kurban edilecek hayvanın şartlarını taşımasın daha doğru olacağını savunmuşlardır.[19] örneğin: hayvan özürlü olmasın, zayıf olmasın, yaşını doldurmuş olsun[20]… ama bu şartları taşımazsa dahi kurban etmenin yeterli olacağını bildirmişlerdir. Elbette tavuk, horoz ve ördek gibi hayvanlar akika olarak kurban etmek yeterli değildir. Yani bu hayvanlardan akika olmaz. Aynı şekilde at ve eşek gibi etleri mekruh olan hayvanlar akika olarak kurban edilemez.

Bu konuda İmam Sadık (a.s)’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Akika kesmekte hedef et ihsan etmektir. Kurban bayramı kurbanı hükmünde değildir. Herhangi bir koyunu kurban etmek yeterli olacaktır. Ama ne kadar semiz olursa daha müstahaktır.”[21]

Akika kurbanının duası:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur ne zaman akika kurban etmek isteseniz şu duayı okuyun:

«يٰا قَوْمِ إِنِّي بَرِي‌ءٌ مِمّٰا تُشْرِكُونَ إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمٰاوٰاتِ وَ الْأَرْضَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَ مٰا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ[22] إِنَّ صَلٰاتِي وَ نُسُكِي وَ مَحْيٰايَ وَ مَمٰاتِي لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ لٰا شَرِيكَ لَهُ وَ بِذٰلِكَ أُمِرْتُ وَ أَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ [23] اللَّهُمَّ مِنْكَ وَ لَكَ بِسْمِ اللَّهِ وَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ تَقَبَّلْ مِنْ فُلَانِ بْنِ فُلَانٍ».[24]

Duanın sonunda geçen ’filan bin filan’ yerine çocuğun ismi ve babasının ismi zikredilmelidir.

Akika’yı kurban ettikten sonra okunması gereken dua:

İmam Cafer Sadık (a.s)’dan akika kurban edildikten sonra şu duanın okunması rivayet edilmiştir:

«وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمٰاوٰاتِ وَ الْأَرْضَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَ مٰا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِنَّ صَلٰاتِي وَ نُسُكِي وَ مَحْيٰايَ وَ مَمٰاتِي لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ لٰا شَرِيكَ لَهُ اللَّهُمَّ مِنْكَ وَ لَكَ اللَّهُمَّ هَذَا عَنْ فُلَانِ بْنِ فُلَانٍ»[25]

Ayrıca şu duanın da akika kurban edildikten sonra okunmasını İmam Sadık (a.s) tavsiye etmiştir:

«بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ اللَّهُمَّ عَقِيقَةٌ عَنْ فُلَانٍ لَحْمُهَا بِلَحْمِهِ وَ دَمُهَا بِدَمِهِ وَ عَظْمُهَا بِعَظْمِهِ اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ وِقَاءً لآِلِ مُحَمَّدٍ ص»[26]

Akika kurban edildikten sonra İmam Muhammet Bakır(a.s)’dan okunması tavsiye edilen bir başka duada şu:

«بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ اللَّهُ أَكْبَرُ إِيمَاناً بِاللَّهِ وَ ثَنَاءً عَلَى رَسُولِ اللَّهِ ص وَ الْعِصْمَةَ لِأَمْرِهِ وَ الشُّكْرَ لِرِزْقِهِ وَ الْمَعْرِفَةَ بِفَضْلِهِ عَلَيْنَا أَهْلَ الْبَيْتِ فَإِنْ كَانَ ذَكَراً فَقُلِ- اللَّهُمَّ إِنَّكَ وَهَبْتَ لَنَا ذَكَراً وَ أَنْتَ أَعْلَمُ بِمَا وَهَبْتَ وَ مِنْكَ مَا أَعْطَيْتَ وَ كُلُّ مَا صَنَعْنَا فَتَقَبَّلْهُ مِنَّا عَلَى سُنَّتِكَ وَ سُنَّةِ نَبِيِّكَ وَ رَسُولِكَ ص وَ اخْسَأْ عَنَّا الشَّيْطَانَ الرَّجِيمَ لَكَ سُفِكَتِ الدِّمَاءُ لَا شَرِيكَ لَكَ وَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ»[27]

Akika kurbanı nasıl taksim edilir:

Akika kurban edildikten sonra kurbanın kemiklerinin kırılmaması eklemlerden birbirinden ayrılması sünnettir.[28] Ama kurbanlığın kemiklerinin gömülmesi gibi bazı yörelerde adet olan eylemlerin dini kaynaklarda İslami dayanağı bulunmamaktadır.[29] Dağıtımında sünnet olan  üçte birinin[30] yada bir but ’unun[31] veya  dörtte birinin[32] ebeye verilmesidir. Elbette çocuğun ebesi babaannesi veya babanın bakmakla yükümlü olduğu fertlerden biriyse bu ebeye kurbandan verilmez.[33] Çocuk ebesiz doğum yapmış ise anne bu payı istediğine verebilir.[34] Geriye kalan kısım ihtiyaç sahibi müminler arasında paylaşılmalıdır. Müstahak olan ise en azından suda pişirilip içine yeterince tuz atarak en az on kişiye yemek ikram edilmesidir. Elbette bu yemeğe ne kadar mümin katılırsa fazileti o kadar daha fazla olur.[35]

Elbette sünnet olan çocuğun anne babasının, babanın bakmakla yükümlü olduğu aile ferlerinin ve birinci dereceden yakınların akika kurbanının etinden yememeleridir. Hatta o et kullanılarak pişirilen diğer yemeklerde bu bireyler tarafından yenmezse münasip olur. Annenin akika kurbanı etinden yemesinin keraheti daha çoktur ancak yerse de bir sakınca söz konusu değildir. Ayrıca annenin fakir komşulara bu etten vermesi münasiptir.[36]

Ayrıca yedinci günde  akika kesimiyle birlikte yeni doğan çocuğun sacının tıraş edilip ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilmesi yerinde olacaktır.[37] Ama önce saçın tıraş edilip sonra akika kurban edilmesi sünnette daha uygundur.[38]

 

 

[1] Tarihi, Fahreddin, Mecme’ul-bahreyn, 5.c, 215.s, kitapfuruşi murtezevi, tahran, 1375.ş.

[2] Şeyh Tusi, el-Mebsut fi fıkh’il-İmamiye,1.c, 394.s, mektebe’tul-mertezeviye li’ihya’İl-asar’ul-Caferiye, tahran, 3.bk, 1387.h.

[3] Şerif Murtaza, Ali bin. Hüseyin Musevi, El-İntisar fi infiradat’ul-İmamiye, 406.s, defter intişarat islami, kum 1.bk, 1415.h.

[4] Hilli, Allame, Hüseyin bin Yusuf bin Mutahhar esedi, muhtelif’uş-Şia fi ahkam eş-Şeria, 7.c, 303.s, defter intişarat İslami, Kum, 2.bk, 1413.h.

[5] El-intisar fi infiradat’ul-İmamiye, 406.s.

[6] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 28-29.s, dar’ul kitab’ul-İslamiye, tahran, 4.bk, 1407.h.

[7] Aynısı: 25.s

[8] Aynısı: 25.s

[9] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilye’tul-muttakin, 115.s, intişarat armağan tuba, Kum, 1.bk, 1380.ş.

[10] Şeyh Tusi, el-Mebsut fi fıkh’il-İmamiye,1.c, 395.s.

[11] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 25.s

[12] İbni babavey, Muhammed bin. Ali, Men la yehzur’ul-Fakih, 3.c, 485.s, defter intişarat İslami, Kum, 2.bk, 1413.h.

[13] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 26.s

[14] Tusi, Muhammed bin. Ali bin. Hamza, El-vesile’tu ila neyl’ul-Fezile, 316.s, intişarat kitabhane Ayetullah Maraşi Necefi, Kum, 1.bk, 1408.h; El-Mebsut, 1.c, 395.s.

[15] El-Mebsut, 1.c, 316.s.

[16] El-vesile’tu ila neyl’ul-Fezile, 316.s

[17] Amuli, Şehit sani, zeyniddin bin. Ali, Er-Rovza’tul-behiyye, fi şerh’il-lume’tu-demeşgiyye,  5.c, 448.s, kitapfuruşi daveri, Kum, 1.bk, 1410.h.

[18] Anynısı, 447.s.

[19] Kurban edilecek hayvanın şartları: a): Eğer hayvan deve ise beş yaşını doldurmuş altı yaşına girmiş olması gerekir. Sığır ise vacip ihtiyat gereği iki yaşını doldurmuş üç yaşına girmiş olması gerekir. Bu hüküm keçi içinde geçerlidir. Koyun ise vacip olan ihtiyat gereği bir yaşını doldurmuş iki yaşına girmiş olması gerekir.

b): Hayvan sağlam ve sağlıklı olmalıdır. c): Çok yaşlı olmamalıdır. d): Hayvanda bir noksanlık ve kusur olmamalıdır. e): Çok zayıf olmamalı. f): Kısırlaştırılmamış olmalıdır. g): Er bezleri burkulmuş olmamalı. h): Doğuştan kuyruksuz olmamalı. (İmam Humeyni, Menasik hac, 258-259.s)

Elbette bu şartlar Hacda vacip olan kurban için geçerli şartlardır.

[20] Yaş şartları: deve ise beş yaşını doldurmuş altı yaşına girmiş olması gerekir. Sığır ise vacip ihtiyat gereği iki yaşını doldurmuş üç yaşına girmiş olması gerekir. Bu hüküm keçi içinde geçerlidir. Koyun ise vacip olan ihtiyat gereği bir yaşını doldurmuş iki yaşına girmiş olması gerekir. (İmam Humeyni, Menasik hac, 258.s)

[21] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 30.s.

[22] Enam, 78-79.

[23] Enam, 162-163.

[24] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 31.s.

[25] Aynısı.

[26] Aynısı, 30.s.

[27] Aynısı, 30-31.s.

[28] Aynısı, 27.s.

[29] Fazıl lenkerani, Muhammed, cami’ul-mesail, 2.c, 389, intişarat emir kalem, Kum, 11.bk.

[30] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 28-29.s.

[31] Aynısı, 32.s.

[32] Aynısı, 27-29.s.

[33] Aynısı, 32.s.

[34] Aynısı, 29.s.

[35] İmam Rıza (a.s)’a mensup olan ‘el-fıkh fıkh’ur-Rıza, 239.s, muesse’tu Alul’beyt, meşhet, 1.bk, 1406.h.

[36] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 32.s.

[37] Aynısı, 33.s.

[38] Behçet, Muhammet taki, cami’ul-mesail, 4.c, 98.s, 2.bk, 1426.h.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • İmam Bakır (a.s)ve İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen birçok hadis bulunmasına rağmen neden onların sözleri bir kitapta toplanmamıştır?
    7521 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/24
    İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) yaşadıkları zaman ve mekân şart ve durumu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu zamanda bir kitabın tedvin edilmemesi anlaşılır bir husus sayılır. Lakin bu hadisler “dört yüz usul” ve sonra da “dört kitap” adıyla toplanmıştır. Son olarak büyük hadis bilgini Hür ...
  • Hadis külliyatında ‘israiliyat’ denilen bir kavram geçmektedir. Ehlibeyt mektebi kaynaklarında İsrailiyat’ın konumu ve itibarını açıklar mısınız?
    3249 2020/09/05
    İslam uleması ‘israiliyat’ kavramını İslami olmayan, özelliklede hicri ilk yüzyıl içerisinde Yahudi ve Hristiyanların İslam dinine sokmaya çalıştıkları inançlar, efsaneler ve hurafelerin tamamı için kullanmaktadır.Bu kelime ilk başta Yahudilerin İslam dinine sokmaya çalıştıkları hadisler için telaffuz edilmekteydi. Ama gerçekte bu kavram biraz daha geniş ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    36406 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Neden biz Şii’yiz ve başka bir mezhebe inanmıyoruz?
    6939 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Genel bir sınıflandırmayla din ilahî (vahyanî) ve beşerî diye iki kısma ayrılmaktadır. Din birey ve toplumu yönetmek ve de vahiy ve akıl aracılığıyla insanları yetiştirmek için onlara sunulan inançlar, ahlakiyat, kanunlar ve yasalar mecmuasıdır. İslam sözlükte teslim olmak ve onaylamak anlamındadır. Şia ise takipçi manasındadır. Şiilik ...
  • Tırnağın ölü kısmında oje bulunurken abdest almak doğru mudur?
    12329 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Abdestte ellerin dirseklerden parmakların ucuna kadar tam bir şekilde yıkanması gerekir.[1] Bu nedenle tırnaklar ve onun uzamış (iki ila üç milimetre) miktarı parmaktan sayılır ve onların kâmil bir şekilde yıkanması ve üzerlerinde bir engel (oje, renk vb.) bulunuyorsa bertaraf ...
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10042 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Eğer evlat anne ve babasından önce vefat ederse merhumun evladı büyükbabasından miras alır
    22647 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Mirasın tabakaları ve açıklaması hakkında 3254 (Site: 3943) ve 1325 (Site: 1320) sayılı sorulara müracaat edebilirsiniz. Ama sorunuz hakkında muhterem mercilerin fetvalarını beyan etmeden önce, ölünün bir evladı (erkek veya kız) olduğu müddetçe torunlara miras ulaşmayacağını hatırlatırız. Ölünün (burada ölü derken büyükbaba veya büyükanne kastedilmektedir) evlatları kendisinden önce ölmeleri ...
  • Kur'an'da hangi ayetler sahre (teshir) ayetleridir?
    8770 Tefsir 2009/04/08
    A'raf suresinin 54 ila 56. ayetlerine sahre ayetleri ya da teshir ayetleri denmektedir. Hadislerde bu ayetleri okumanın faydalarına işaret edilmiştir. ...
  • Neden Allah Teâlâ münafıkların hastalıklarını tedavi etmemekte, bilakis onların hastalıklarını şiddetlendirmektedir?
    8188 Tefsir 2012/08/15
    Allah Teâlâ, insanı özgür, irade ve ihtiyar sahibi bir mahlûk olarak yaratmıştır. Yani insanın tekâmülü, irade ve seçimlerinin sonucu meydana gelmektedir. Öyleyse münafık kendi irade ve seçimlerinin sonucunda delalet ve sapıklık yolunu edinmiştir. Artık Allah Teâlâ nın onları zorla hidayet etmemesi hiçbir anlam ifade etmez. İlk olarak bu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    10512 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...

En Çok Okunanlar