Gelişmiş Arama
Ziyaret
11013
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Soru
Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, hayır işlerde öncü, mizan, yıldız, doğru sözlü, azimli, bilgin, tayyib, mütefekkir, yeryüzünün varisi, takvalı, fedakar, infak eden, mümin, insanların en iyisi, Allah’ın lütfu, Allah’ın rahmeti, salih, ilahi nuru olan. Bu özelliklerin en önemlisi imamın imametinin ilahi olması ve Allah tarafından verilmesidir. Ateş imamlarının da özellikleri şunlardır: Tuğyan, isyan, fesat, bozgunculuk, saptırma, ateşe davet, zulüm, istikbar, tefrika, horlamak, hilecilik.

Ayrıntılı Cevap

İmamet lügatte, önderlik, muktedalık ve rehberlik demektir. İmam ise -ister insan olsun ister başka şey, ister hak olsun, ister batıl- peşinden gidilen şey manasına gelmektedir; mutlak önder, mukteda ve rehbere imam denir. Istılahta ise İslam Peygamberinden (s.a.a) sonra İslam toplumunun rehberliğine imam denmektedir.

İmamet, Şii kelamcılara göre ‘nübüvvet’ gibi usul-u din’den olup ilahi bir makamdır. İmam, nübüvvetin dışında Peygamberin (s.a.a) sahip olduğu bütün vazifeleri sahip olan kimsedir.

Allah tarafından atama, ismet ve üstünlük imamın üç temel şartıdır. Bu görüşün birçok akli ve nakli delili vardır.

İmametin kapsamlı tarifi şudur: Belli bir insan-ı kamil’in her asır ve zamanda dünya ve ahiret bütün işlerde İslam Peygamberinin (s.a.a) halifeliğinin genel ve her yönlü ilahi rehberliğidir.

Kur’an’da imamet: Bu başlık altında birkaç konunun ele alınması gerekir:

a) İmametin Kur’an’da ki manası: İmametin Kur’an’da ki lugat manası önderlik, muktedalık ve rehberliktir; imam ise önder, mukteda ve rehber demektir.

b) İmamet Ayetleri: Kur’an’da on iki ayette ‘İmam’ ve ‘İmamlar’ kelimeleri geçmiş ve imametten bahsedilmiştir. Bu ayetlerde imam kelimesi değişik yer ve manalarda kullanılmıştır. Sekiz yerde insana, iki yerde kitaba, bir yerde Levh-i Mahfuz’a, bir yerde de yol ve caddeye imam denmiştir.

c) Kur’an’da İmametin Kısımları (İnsanın toplumdaki önderliği manası bakımından): İmamet bu manada Kur’an’da iki şekilde gelmiştir: 1) Salih ve ilahi önderler olan ‘nur imamları.’ 2) Küfür ve dalalet önderleri olan ‘ateş imamları.’

d) Nur İmamlarının Kur’an’da ki Özellikleri:

Kur’an’da nur imamları hakkında gelen ayetler de kısımlara ayrılır: 1) İmamın özelliklerini beyan eden ayetler, 2) Kinaye şeklindeki gelen ayetler; Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerinde onların nur imamlarına ait özellikler olduğu söylenmiştir. 3) İmam Ali’nin (a.s) faziletleri hakkındaki ayetler, 4) İmam Mehdi’nin (a.s) faziletleri hakkındaki ayetler.

Birinci grup ayetler: Bu gruba ait (imamın özelliklerinin beyan edildiği) bazı ayetler şunlardır:

I. O zamanlar rabbi, Ibrahim'i bâzı sözlerle sınadı. O, bunları yerine getirip tamamlayınca dedi ki: ‘Ben seni insanlara imam edeceğim.’ İbrahim, soyumu da imam et, dedi. Allah dedi ki: Benim ahdime, zalimler nail olamazlar.’[1]

II. ‘Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevkederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibâdet eden kişilerdi.’[2]

III. ‘Ve içlerinden, sabrettikleri takdirde onları, emrimizle doğru yola sevkedecek imamlar tâyin etmiştik ve onlar, delillerimize adamakıllı inanmışlardı.’[3]

IV. ‘De ki: Ona eş saydıklarınız içinde hangisi halkı gerçeğe sevkedip yol gösterir? De ki: Allah, gerçek yola sevkeder, doğru yolu gösterir. Halkı gerçeğe sevkeden mi uyulmaya daha lâyıktır, doğru yola sevkedilmedikçe o yolu bulamayan mı? Nasıl hükmediyorsunuz?’[4]

Kur’an’ın bu ve benzeri ayetlerinden nur ve hak imamlarının birkaç özelliği ortaya çıkmaktadır:

1- İmamın Allah tarafından atanması: Bu ayetlerde İmamet makamını Allah’ın verdiği belirtilmiş ve imamet ilahi bir ahd olarak sayılmıştır. Bu yüzden onu üstlenecek olanıda halk değil, ahdin bir tarafında olan Allah’ın seçmesi gerekir. Yine bu ayetlere göre imam, masum, en kamil ve insanların en faziletlisi olmalıdır. Allah’tan başkası, bu özelliklere kimin sahip olduğunu bilmediğinden imamında Allah tarafından seçilmesi gerekir. Nur imamlarının Allah tarafından seçilmesinin felsefesi insanlığın hidayet ve rehberliğinden dolayıdır.

2- Masumiyet: Ayetlerden, imamın günah, hata, yanlışlık ve her türlü kötü sıfatlardan uzak kalması ve bu konularda ilahi güvencede olması gerektiği anlaşılmaktadır.

3- Faziletli Olması: Üçüncü ve dördüncü ayetlere göre İmam, Allah’ın buyruğuyla hidayet eden olduğundan hakka hidayet eden insanların en kamili ve en faziletlisi olmalıdır. Demek ki imam, ilimde, dinde, yakinde, adalette, bütün fazilet ve kemallerde insanların en üstünü olmalıdır.

4- Hidayet üzere olması: İmamların özelliklerinden bir diğeri hidayet olmuş olmalarıdır.[5]

5- İlahi hidayetçi olması: İnsanları ilahi hidayetle yönlendirmek imamın özelliklerindendir.[6]

6-Yakin ehli olması: Yakin ehli olmak Kur’a’nın işaret ettiği imamın özelliklerindendir.[7]

7-Sabırlı olmak.[8]

8-İbadet ehli olmak.[9]

İkinci grup ayetler: Kinaye şeklinde olan ayetlerdir. Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerinde onların nur imamlarına ait olduğu belirtilmiştir. Bu konudaki ayetler çok olduğundan onların bir kısmına işaret ediyoruz:

Sırat-ı Müstakim: Sırat-ı Müstakim veya doğru yol, güvenle gidilen yoldur ve insan o yolda ilerlediğinde maksada varır. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Bizi doğru yola hidayet et.’[10] İmam Sadık (a.s) bu ayet hakkında, ‘Vallahi biziz doğru yol.’ diye buyurmaktadır.[11]

Şahid: Allah’ın İmamlar için saydığı özelliklerden olan şahidlik makamı şaşırtıcı makamlardandır. Zira şahid olmanın gereği amellere, fiillere, niyetlere vb. şeylere şahid olmaktır. Bu durumda imamlar kulların amellerini gören ve onları gözetleyen kimselerdir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Böylece bütün insanlara şahid olmanız, Peygamberin de size şahid olması için sizi, orta (vasat) bir ümmet yapmışızdır.’[12] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Biziz Allah’ın yarattıklarına şahid olanlar.’[13]

İlahi Kapı: Allah’ın kapısı olmak imamların özelliklerindendir. Yani kim Allah’ın feyzinden yararlanmak istiyorsa O’nun kapısından girmelidir. İmamlar, Allah’ın feyiz kapılarıdır. Kur’an buyuruyor: Hayır, evlere arka taraflarından girmek değildir. Hayır sahibi, Allah'tan çekinendir. Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının ki kurtulmuş kimselerden olup muradınıza eresiniz.’[14] İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Al-i Muhammed, Allah’ın kapıları ve O’na ulaşma yollarıdır.’[15]

Sabık (Öncü): Bu kelime iman getirmekte ve salih amel yapmakta başkalarından öne geçen kimseler için kullanılmaktadır. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Onlardan hayırlarda herkesten ileri giden var.’[16] İmam Rıza (a.s) buyuruyor: ‘Hayırlarda herkseten ileri giden imam’dır.’[17]

Terazi: Mizan veya amel terazisi, yaratılmışların amellerinin doğruluğunun ölçüsüdür. Kur’an şöyle buyurmaktadır: ‘Kıyamet günü, adalet terazilerini kuracağız, kimse hiçbir şeyde haksızlığa uğramayacak.’[18] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Teraziler, peygamberler ve vasileridir.’[19]

Yıldız: Işık saçmak İmam’ın (a.s) özelliklerindendir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Öyle bir mabuttur ki karada ve denizde, karanlıklar içine dalmışken yolunuzu bulmanız için yıldızları yaratmıştır.’[20] Ali b. İbrahim’in tefsirinde şöyle gelmiştir: ‘Şüphesiz ki Muhammed’in Ehl-i Beyt’i (a.s) yıldızlardır.’[21]

Sadık: Doğru anlamına gelmektedir. Kur’an buyuruyor: ‘Ey inananlar, Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.’[22] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘(Allah bu ayetle) Bizi kastetmiştir.’[23]

Bilgide sağlamlık: Bazı ayetler imamların ilimlerinin derinliğine işaret etmektedir: ‘Halbuki onların tevilini ancak Allah ve bilgide şüpheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlar bilir.’[24]

Dolayısıyla bilgide kuvvetli olanlar ilmin deryasına dalmış ve onun kendisini tatmış kimselerdir.

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘İlimde sağlam olanlar Emir-ül Müminin ve Ondan sonra gelen imamlardır.’[25]

Bazı ayetler ise Onların çok büyük bir ilime sahip olduğunu göstrmektedir: ‘Sizinle aramda tanık olarak Allah ve kitap bilgisine sahip olan yeter.’[26]

İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Bu ayet bizi kastetmektedir ki, Resulullah’tan sonra ilkimiz ve en üstümüz olan kimse Ali’dir.’[27]

Tayyip: Tayyip çeşitli manalara gelmektedir: Allah’ın helal ettiği şeylerin verdiği lezzet; temiz olan, ruh ve bedene eziyet etmeyen şey.[28] Burada bu manaların tümünü imam için varsayabiliriz. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Görmedin mi Allah nasıl örnek getirmede temiz söz, tertemiz bir ağaca benzer...’[29] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Ağacın kökü Allah Resulü, dalı Emir-ül Müminin, budakları ise İmamlardır.’[30]

Hekim veya Bilgin: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Yoksa Allah'ın, lütfedip insanlara ihsan ettiği şeylere haset mi ediyorlar? Gerçekten de biz İbrahim soyuna kitap ve hikmet verdik ve onlara büyük bir saltanat ihsan ettik.’[31] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Andolsun Allah’a, haset olunanlar bizleriz.’[32]

Varis: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediğine miras olarak kalır ve sonuç, çekinenlerindir.’[33] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Yeryüzünün varisleri ve çekinenler bizleriz.’[34]

İmam Ali’nin (a.s) özelliklerine işaret eden üçüncü grup ayetler

Şecaat: Şecaat ve yiğitlik imamın özelliklerindendir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘İnsanların öylesi de var ki Allah rızasına nail olmak için adeta kendisini satar, Allah rızasını alır. Allah kullarını pek esirger.’[35] İmam Zeyn-ul Abidin (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Bu ayet, Ali (a.s) Allah Resulü’nün yatağında yattığı zaman nazil oldu.’[36]

Malını (Allah Yolunda) Harcayan: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rüku ederken zekat verenlerdir.’ Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Ali, namaz kılan ve rüku ederken zekat verendir.’[37]

İman ve Cihad: Allah’a iman ve Onun yolunda cihad imamların belirgin özelliklerindendir. ‘Hacılara su verme ve Mescidi Haram'ı imar etme işiyle uğraşanların derecesini Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda savaşan kimsenin derecesiyle bir mi tutarsınız?’[38]

Şii müfessir ve raviler kaynaklarında, bu ayetin Ali’nin (a.s) hakkında nazil olduğuna dair bir çok hadis zikretmişlerdir.[39]

Yine Ehl-i Sünnetten Taberi, Sa’lebi, Tefsir-i Hazin, Vahidi (Esbab-ı Nüzul’da), Allame Bağavi (Maalim-ul Tenzil’de), Meğazili (Menakıp’ta), İbn-i Esir (Cami-ul Usul’da), Fahr-u Razi (Tefsir’de), vs. bunu nakletmişlerdir.[40]

İnsanların En Hayırlısı: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘İnananlar ve iyi işlerde bulunanlarsa, şüphe yok ki onlardır yaratılmışların en hayırlıları.’[41] İmam Bakır (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurduğunu naklediyor: ‘Onlar, sen ve senin takipçilerindir.’[42]

Allah’ın Rahmeti: ‘De ki: Allah'ın ihsanıyla, rahmetiyle, yalnız bunlarla ferahlanıp sevinsinler. Bu, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır.’[43] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Allah’ın ihsanı Resulullah, rahmeti ise Ali b. Ebi Talip’tir.’[44]

İmam Mehdi’nin (a.s) özelliklerine işaret eden dördüncü grup ayetler

Salih: Kur’an buyuruyor: ‘Andolsun ki biz, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazdık: Şüphe yok ki yeryüzü, salih kullarıma miras kalır.’[45] İmam Bakır (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu naklediyor: ‘...Allah, Ehl-i Beyt’imden yeryüzü zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak birini çıkaracaktır.’[46]

Nurun Vasıtası: ‘Ve yeryüzü, Rabbinin nuruyla ışıklanmıştır.’[47] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Kaimimiz kıyam ettiğinde Allah’ın nurunu yayacak ve insanların güneşin ışığına ihtiyacı olmayacaktır.’[48]

Ateş İmamları

Kur’an’da ateş imamlarının özellikleri şöyle gelmiştir: Onlar Allah’a ve ilahi ahkama asla uymayan, heva ve heveslerine göre hareket eden kimselerdir. Onlar küfür ve dalalette öncüdürler. Bu alanda son hadde ulaştıklarından bu konuda imam olmayada müstehaktırlar. Bu yüzden Allah onları küfür, dalalet ve isyanın öncüleri yapmıştır. Firavun ve takipçileri, Müşrik Arapların reisleri Kur’an’da ateş imamları olarak tanıtılmışlardır.

Ateş imamlarının özellikleri şunlardır: Tuğyan, isyan, fesat, saptırma, ateşe davet, zulüm, istikbar, tefrika, küçümseme ve kandırmaca.

Ateş imamlarının peygamberlere karşı davranışları, alay, töhmet, tehdit, yalanlama, ahdi bozma şeklinde olmuştur.



[1] -Bakara/124.

[2] -Enbiya/73

[3] -Secde/24

[4] -Yunus/35

[5] -Yunus/35

[6] -Enbiya/73

[7] -Secde/24

[8] -Secde/24

[9] -Enbiya/73

[10] -Fatiha/7.

[11] -Nur-us Sakaleyn Tefsiri, c.1, s.21.

[12] -Bakara/143.

[13] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.134.

[14] -Bakara/189.

[15] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.177.

[16] -Fatır/32.

[17] -Nur-us Sakaleyn, c.4, s.361

[18] -Enbiya/47.

[19] -Nur-us Sakaleyn, c.3, s.430.

[20] -En’am/97.

[21] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.75.

[22] -Tevbe/119.

[23] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.280.

[24] -Al-i İmran/7

[25] -Usul-u Kafi, c.1, s.213.

[26] -Ra’d/43.

[27] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.522.

[28] -Mecma-ul Bahreyn, c.2, s.111.

[29] -İbrahim/24.

[30] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.535.

[31] -Nisa/54.

[32] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.491.

[33] -A’raf/128

[34] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.56.

[35] -Bakara/207.

[36] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.204.

[37] -a.g.e. c.1, s.644.

[38] -Tevbe/19

[39] -el-Burhan Fi Tefsir-il Kur’an, c.2, s.748.

[40] -Bkz: Tefsir-i Nümune, c.7, s.322; İhkak-ul Hak, c.3, s.122-127.

[41] -Beyyine/7

[42] -Nur-us Sakaleyn, c.5, s.645.

[43] -Yunus/58.

[44] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.307.

[45] -Enbiya/105.

[46] -Mecme-ul Beyan, c.7, s.106.

[47] -Zümer/69

[48] -Nur-us Sakaleyn, c.4, s.504, Yeksed o Pencah Mevzu Ez Kur’an-ı Kerim (Ekber

ehgan)’den alınmıştır, Merkez-i Ferheng-i Dersha-i Ez Kur’an Yayınları, 2. Baskı,

.ş.1377.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnet Kur’an’da velayeti nasıl tefsir etmektedir?
    6771 Tefsir 2012/08/12
    Şia’nın inancına göre, müminlerin önderi Hz. Ali’nin (a.s) velayeti A’li İmran suresinin 55. ayetinde açıkça beyan edilmiştir. Belirtilen veli ve velayetten ne kastedildiği hususunda Şii ve Sünni âlimleri arasında ihtilaf vardır. Ehlisünnet bunu sevgi ve dostluk velayeti manasında yorumlamış, Şiiler ise yönetim ve imamet velayeti manasında değerlendirmiştir.
  • İslam öğretileri acısından diğer mahlûkatlar için bir hukuk tarif edilmiş midir?
    7407 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/08/11
    Dini kaynaklarda bu konuyla ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bunlardan anlaşıldı kadarıyla hak ve hukuk kavramı sadece insanlara özgü kavramlar değildir. Bilakis diğer bütün mahlûkatlarında hak ve hukuka sahip oldukları anlaşılmaktadır. Örneğin “men la yehzer’ul-fakih” kitabında bir bölüm hayvanın sahibine hakkı olarak adlandırılmış ve bu konuyla ilgili hadisler ...
  • Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
    14019 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/13
    Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında ...
  • Allah-u Teâlâ’nın hilesinin anlamı nedir?
    8355 Tefsir 2012/06/11
    Arap lügatinde hile (mekr), bir kimseyi hedefin­den (hedef iyi ya da kötü olsun) alı koymaktır. Bu anlam esasınca hile her zaman ve her yerde kötü değildir. Bu kelimenin Allah-u Teâlâ’ya nispet verilmesi, zararlı komployu hünsa etmek anlamındadır ve bozguncular hakkında kullanıldığında, programları ıslah etmenin önünün ...
  • Hz. Ali'yi Allah bilen bir kimsenin evinde İmam Hüseyin için düzenlenmiş merasime katılmak caiz midir?
    9276 Eski Kelam İlmi 2011/06/20
    İmam Hüseyin ve onunla birlikte şehit olan ashabı için yas tutmak ve bu doğrultuda düzenlenen merasimlere katılmanın Allah katında büyük sevabı ve mükâfatı vardır. Ama doğal olarak eğer bu tür merasimler ehlibeytin (a.s.) öğretilerine ters ve muhalif olan öğretilerin tebliğ ve güçlenmesine neden oluyor ise bu gibi merasimlere katılmanın hiçbir ...
  • Kedinin kılının hükmü nedir?
    15522 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Nisa suresinin 11. ayetinde ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ buyurulan cümlenin manası nedir?
    7707 Tefsir 2012/04/15
    Nisa suresinin 11. ayetinde birinci dereceki kimselerin miras bölüşümünün nasıl olacağı göz önüne alınarak müfessirler ayetin ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ bölümünün manası hakkında çeşitli ihtimaller vermişlerdir. Buna göre bu cümlenin manası şunlardan biri olabilir: 1- Baba, anne ve evlatlarınızdan hangisinin dünyada size ...
  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7191 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Nisa suresinin 78 ve 79. ayetleri esasınca, kötülükler Allah’a mı yoksa insana mı isnat edilmektedir?
    13848 Tefsir 2011/05/21
    Bu ayetler birkaç surette açıklanabilir:1. Allah her şeyi yaratmıştır, ama yaratılışın varlıksal kemalini engelleyen şeyler anlamındaki gerçek kötülük ve şer yokluktan başka bir şey değildir ve bundan dolayı yaratılacak bir kabiliyet de taşımamaktadır. Ama Allah’ın mahlûklarının birbirleriyle takışması nedeniyle bu kötülük meydana geldiği için kötülükler de Allah’a isnat ...
  • Allah falan kulunu kendi haline bırakmış deniliyor, bunun anlamı nedir?
    7499 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Bu kur’an’sal bir kavramdır. Allahu Teala kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “nesullahe fe nesiyehu; onlar Allahı unuttular, öyle ise Allah (da) onları unuttu”. Bunun anlamı şudur: Dünyada bazı insanlar Allah ı unuttukları için Allah da onları kıyamet gününde unuttur. Yani bunlara teveccüh etmiyor, kıyametin hayırlarından ve bereketlerinden mahrum ...

En Çok Okunanlar