Gelişmiş Arama
Ziyaret
10469
Güncellenme Tarihi: 2008/05/13
Soru Özeti
Ebu Said Hudri hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
Soru
Ebu Said Hudri hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
Kısa Cevap

Ebu Said El-Hudri Peygamber’in yarenlerindendi ve bu zat bilgin bir kişi idi. Resulullah’tan birçok hadis ezberlemiş ve onları nakletmiştir.

Ebu Said diyor ki Handek savaşında 13 yaşımda idim. Babam elimden tutup Resullah’ın huzuruna çıkardı ve “Ey Allah’ın Resulu! Bu oğlum gövdeli ve pazusu güçlüdür onu da savaş için kabul edin.” Ama Peygamber benim yaşımın küçüklüğünden dolayı beni kabul etmediler. Fakat 15 yaşında Beni’l-Mustalak savaşına katıldım.[1]

Ebu Said aktardığı aşağıdaki kıssa Hz. Ali’nin seçkinlik ve faziletini bildirmenin yanı sıra onun da kendi manevi makamını göstermektedir. O şöyle anlatır: “Mekke’de Peygamber’in huzurunda idim. Uzun boylu, iri yarı bir Arap görkemli bir şekilde oraya geldi. Boynuna bir yay asmış ve bir ok mahfazasını da kuaşanmıştı. “Ey Muhammed! Ali senin kalbinin neresinde yer alır?” diye sordu. Allah’ın Peygamberi bu sözü duyunca ağladı ve şöyle buyurdu: Taneleri yaran, yaratıkları yaratan ve yeri döşeyen Allah’a and olsun ki, sen yaratıkların efendisi ve büyüğü hakkında bir soru sordun. O ilk oruç tutmuş, zekat ve sadaka vermiş, iki kibleye namaz kılmış iki defa bey’at etmiş, iki defa hicret etmiş, ik bayrağı taşımış, Bedir ve Huneyn’de zafer kazanmış ve Allah’a göz açıp kapayınca bile karşı gelmemiştir.” Allah’ın Resulu’nün sözleri tamamlanınca o adam birden kayp oldu. Allah’ın Peygamber’i, benimle konuşan kişinin kim olduğunu bildin mi? diye sordu. Ben, Allah ve Resulu daha iyi bilir, dedim. Buyrudu ki: Allah’a yemin ederim ki O Cebrail’di. Bu soruyu sizin için bir ahit olması için bunları benden sordu.[2]

Ebu Said Peygamber’in savaşlarından 15 gazveye katılmış halifeler dönemindeki savaşlara özellikle Hz. Ali’nin dönemindeki savaşlara da iştirak etmiştir.[3]

“Harre” yani Yezid’in ordusunun vahşice Medine-i Munevvere’yi yağmalaması olayında Şamlılar onun evine de saldırmışlar ve kimsin? demişler. O Peygamber’in ashabından Ebu Said el-Hudri’yim diye karşılık vermiştir. Onlar senin ismini sürekli duymuşuzdur. Evinden çıkmayıp bize karşı savaşa katılmamakla iyi iş yapmışsın, Evinde ne varsa bize getir, demişler. O da bana bir mal bırakmadılar, demiş ancak Şamlılar ona eziyet ve işkence yapmış ve sakallarını yolmaya başlamışlardır sonra evinde buldukları her şeyi yağmalamışlardır.[4]

İmam Zeynulabidin (a.s) şöyle demiştir: Ebu Said el-Hudri doğru bir insan idi ve sürekli olarak doğru yolda adım atıyordu. Ancak ölüm zamanı üç gün can verme halinde kalmış sonunda onu gusl ettirdiler ve namaz kıldığı yere götürdüler öylece can verdi.[5]

Onun vefatı 63, 64 ya da 65 hicri yılında Medine-i Münevvere’de vuku bulmuştur.[6]



[1] Alimi Damğani, Peygamber ve yaran, c. 1 s. 78; İbn-I Esir, İzzuddin, Usdu’l-Gabe c. 5 s. 142. Beyrut Daru’l-ciil. 1992

[2] Meclisi, Biharu’l-Envar c. 40 s. 10 Muessetu’l-Vefa Beyrut 1404

[3] Usdu’l-Gabe c. 5 s. 142.

[4] Adge.

[5] Peygqamber ve yaran c. s. 79

[6] Usdu’l-Gabe c. 5 s. 142

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar