Gelişmiş Arama
Ziyaret
3254
Güncellenme Tarihi: 2013/06/03
Soru Özeti
Kanıtla kabulün arasındaki fark nedir?
Soru
Kanıtla kabulün arasındaki farkı açıklar mısınız?
Kısa Cevap

 Kanıt ve kabul

Bu iki kavramı bir örnek üzerinden şu şekilde açıklayabiliriz: Farz edin bir şehirde bir grup kalp doktoru olsun, bu doktorlar özünde ve hakikatte bilgi ve birikim açısından bir düzeydede olabilir. İçlerinden ‘A’ şahsı yüksek düzeyde bir doktorda olabilir. Yani ‘A’ şahsı  şehirde var olan en bilgili, uzman ve tecrübeli kalp doktoru da olabilir. ‘B’, ‘C’, ‘D’ şahıslarıda sırasıyla bilgi ve birikim açısından ikinci, üçüncü ve dördüncü sırada olsunlar. Ama halk bu kalp doktorlarını nasıl tanır? Bu doktorların halkın yanında değeri ve itibarı nedir? Acaba halkın onlara verdiği değer ve itibar özde ve hakikatte olan değerleri ve itibarlarıyla aynı mıdır?

Birinci sınıf bir kalp doktoru olan ‘A’ şahsını toplumda birinci sınıf bir doktor olarak tanımakta mıdır? Veya bilgi ve birikim açısından ikinci sınıf bir doktor statüsünde olan ‘B’ şahsını toplum böylemi tanır? Bazen bu mümkün olabilir. Bazen ise bunun tam tersi gerçekleşebilir. Yani toplum bazı faktörler, reklamlar, akımlar, önyargılar sonucu kanıt makamında var olmayan ve kabul makamında gerçekle çelişen bir hüküm verebilirler. Dördüncü sınıf bir doktoru birinci sınıf, üçüncü sınıf bir doktoru ikinci sınıf hatta birinci sınıf bir doktoru dördüncü sınıf bir doktor bilebilirler. Böylesi durumlarda gerçekte vaki olan, kanıtlanabilir olanlar ve bizim kabulümüz farklılık taşır. Bizim nazarımızda olanla özünde olan farklıdır.[1]

Kabulle kanıt makamının farkı

Bizler her zaman zihnimizde oluşan tasavvurla gerçeğin birebir eşleştiğine inanırız. Eşyanın zihinde var olan görüntüsünün dış alemde olduğu gibi olduğunu kabul ederiz. Bununla birlikte uygulama noktasında zihinde gerçekleşen tasavvuru dış alemde vuku bulanla bir bilmemekteyiz. Yani düşündüğümüz her şeyin dış almede vuku bulacağına inanmayız. Hiçbir zaman Mülüman bir hekim (İslam Filozofu)  zihinde gerçekleşnen önermeler ve sonucun olduğu gibi dış alemde vücut bulacağını iddia etmez.  Aksine kabul makamının isbat makamından farklı olduğuna vurgu yapar. Kabul ve isbat makamı bazen mutabık olacağı gibi bazen ise tersi bir durum söz konusudur. Yani sebep sonuç ilişkisi zihne doğru yansıyacağı gibi tersi bir durumla sonuç zihinde sebebin yerini alabilir.[2]  Bunu engellemenin tek yolu şüpe götürmeyen, doğruluğu ispatlanmış bilgilerimizin aynasında tasavvurları ölçmek bir anlamda kabulü kanıtlanabilirliğe taşımaktır.

 

 

[1] Başvurunuz: Murtaza Mutahari, Mecmue asar, 17.c, 263.s, sadra, tahran, 1380.ş.

[2] Mecmue asar, 13.c, 865-866.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Peygamberin şahsiyeti güç kazandığında değişmektedir?
    5793 Kur’anî İlimler 2011/04/12
    Her ne kadar bu iddiaya yönelik bir delil belirtilmemişse de her davranış değişikliğinin şahsiyet değişiminin göstergesi olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) değişik durumlarda içinde bulunduğu zaman, mekân ve konum gereği zahirde farklı davranışlarda bulunmuş olabilir, ama bunların hiçbirini onun şahsiyetindeki farklılığa isnat edemeyiz. Bunun birçok başka ...
  • Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) kuyu kazarak suya ulaşma imkânı yok muydu?
    8302 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Yezidilerin İmam Hüseyin (a.s) karşısındaki en kirli ve alçakça taktiği İmamın karargâhını hayatın zorunlu unsurundan yani sudan mahrum bırakmalarıydı. Hz. Hüseyin (a.s) bu sorunu halletmek için çok etkili olan birçok girişimde bulundu. Bu girişimlerden biri de kuyu kazmaktı. İmam Hüseyin (a.s) ve yarenleri bu yöntemi kullandılar. ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5601 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    7977 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9183 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
    5720 Düzenler 2015/05/21
    İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir. Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış ...
  • İmam Muhammed Cevat (a.s)’ın biyografisini açıklar mısınız?
    2469 تاريخ بزرگان 2020/01/20
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6464 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    10712 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...
  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    15901 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...

En Çok Okunanlar