Gelişmiş Arama
Ziyaret
7775
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
İmam-ı Zaman’ın (a.f) gaybeti dönemindeki vazifemiz nedir?
Soru
İmam-ı Zaman’ın (a.f) gaybeti dönemindeki vazifemiz nedir?
Kısa Cevap

Gaybet dönemindeki vazifelerimiz, Masum İmamın (a.s) hazır olduğu dönemdeki vazifelerle aynıdır. Vazifeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Şiilerin gaybet dönemindeki en büyük vazifesi fereci ve İmam Mehdi’nin (a.f) küresel devletinin zuhurunu beklemektir. Fereci beklemek ise Kur’an’ın, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) bütün emirlerine amel etmektir.

Ayrıntılı Cevap

Gaybet dönemindeki vazifelerimiz, Masum İmamın (a.s) hazır olduğu dönemdeki vazifelerle aynıdır. Biz İmam’ı (a.s) her ne kadar görmesekte O, bizim amellerimizi görmektedir. Dolayısıyla Kur’an’ın, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ve Masum İmamların (a.s) bir Müslüman için belirledikleri vazifelerin tümü gaybet döneminde yaşayan bizler içinde geçerlidir. Bu vazifeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Şiilerin gaybet dönemindeki en büyük vazifesi fereci[1] ve İmam Mehdi’nin (a.f) küresel devletinin zuhurunu beklemektir. Ancak fereci beklemek bir slogan değil bir kültür ve görevler bütünü olduğundan gerçek manada mevlasını ve imamını bekleyen kimse bu görevleri amelinde gösterir. Söz konusu görevlerden bazıları şunlardır:

1- Dini iyice tanımak ve anlamak. Yani muntezir (bekleyen) olan kimse, akaid, ahlak, ahkam gibi alanlarda, İslami düşüncesine çeki düzen vermeli, ruhsal durumu ve içindeki imanını güçlendirmelidir.

2- İmam-ı Zaman’ı (a.f) daha çok tanımak ve hakkında bilgi edinmek için araştırma yapmak.

3- Kur’an’a ve Ehl-i Beyt’in (a.s) kültürüne tam olarak uymak. Ehl-i Beyt (a.s) Resul-i Ekrem’e (s.a.a) en yakın ve dinin hakikatlerini en iyi bilen kimselerdir.

4- İmam-ı Zaman’ın (a.s) hak naiplerine (taklit merciilerine, özellikle veliyy-i fakihe) itaat etmek ve onlarla beraber zuhurun ortamını hazırlamak.

5- Diğer Müslümanlarla, özellikle İmam’ı gerçek manada bekleyenler ve Ona bağlı olanlarla birlik içinde olmak.

6- Halka dini gerçekleri anlatmak, hurafeler, şüpheler ve bozuk inançlara karşı koymak için fikir ve kültür açısından kendini yetiştirmek.

7- İmam’ın (a.s) kıyamına ve inkılabına ümitli olmak, başkalarına ümit vermek ve bütün işlerin düzeleceği konusundaki ümidi canlı tutmak.

8- Takvalı olmak, kendini Allah’ın huzurunda görmek, günahı terketmek ve toplumda ki günah bataklığını kurutmak.

9- Gece gündüz İmam-ı Asr’a (a.f) kalben yönelmek, Onun amellerimizi gördüğünü bilmek ve İmam’ı örnek almak.

10- İmam’la (a.f) büyüklerin tavsiye ettiği dualarla, özellikle duay-ı nudbe, Ziyaret-i Al-i Yasin, duay-ı ahd, duay-ı ferec gibi güzel dualarla irtibat kurmak.

11- Zorluklara, yalanlamalara ve diğer bütün sıkıntılara karşı sabretmek, hakka ve sabıra tavsiye etmek ve düşman karşısında mücadeleci olmak.

12- Hadisler, kerametler, menkıbeler, gerçek faziletleri anlatarak ve bir rahmet İmamı olarak Onun insanlara yaptığı inayetleri söylerek halkın gönlünde İmam-ı Asr’ın (a.f) sevgisini yerleştirmek.

13- İslami ilkeleri takviye etmek ve yüceltmek; hacca ve umreye gitmek, dini bilgileri artırmak amacıyla toplantılar yapmak gibi.

14- İmam’a (a.s) sevgi ve muhabbet beslemek, hayır ve sevap işler yaparak özellikle Ondan taraf umumun faydalanacağı binalar yapmak, fakirleri doyurmak, Onun selametliği için sadaka vermek veya sevapları ona hediye etmek. Bu şekilde Ona yakınlaşma isteğini ortaya koymuş oluruz.

15- Küresel adil hükümetin kurulma ortamını hazırlamak, adaleti uygulamak ve zulmün kökünü kazımak için mücadele vermek.

16- İç ve dış şeytanların din, kültür, milliyet ve vatana nüfuz etmelerini engellemek, İmamın düşmanlarından beri olmak, sevgi ve nefrette ihlaslı olmak.

17- Din kardeşlerin haklarına saygılı olmak, gerçek Şialara yardım etmek ve onları savunmak.

Bütün bunlar gaybet dönemindeki vazifelerimizden bazılarıdır.

Daha fazla bilgi için bkz: Mikyal-ul Mekarim (Seyyid Muhammed Taki Musavi İsfahani), c.2, ‘Gaybet Dönemindeki Görevler’ bölümü/8. Bölüm (Bu bölümde gaybet döneminde yapılacak 80 göreve değinilmiştir).



[1]- Kemal-ud Din, c.1, s.287, Hadis:6: Emir-ul Müminin (a.s) Peygamber’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu naklediyor: ‘En üstün ibadet ferci beklemektir.’

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar