Gelişmiş Arama
Ziyaret
7804
Güncellenme Tarihi: 2011/08/30
Soru Özeti
Abdestsiz Allah kelimesine dokunmanın hükmü nedir? (Abdullah anlamında olan) İsrail kelimesine dokunmanın hükmü nedir?
Soru
1- Başka dillerle hata çok nadir bir dille yazılmış Allahın ismine abdestsiz el vurmanın hükmü nedir?
2- İsrail kelimesi Allahın iyi kulu anlamında olduğunu farz edersek bu kelimede Allah kelimesi Arapça diliyle değil başka bir dille var olmaktadır. Bu durumda bu kelimeye abdestsiz dokunmamak mı gerekir? Acaba (İsrail’e ihtiraz amaçlı) bazen duvarlara bu kelime asılıyor ve caddelere yazılıyor. Bu durumda bu kelimeye kasti olarak basmak haram mıdır?
3- Bir kelime bir camianın geleneğinde Allah anlamında değil başka bir camianın genelliğinde Allah anlamında olursa teklif nedir?
4- Acaba İsmi Habibullah olan bir kimse kendi ismine abdestli dokunması gerekiyor mu ve diğer mübarek isimlere gösterilmesi gereken has saygı bu isme de gösterilmesi lazım mı?
Kısa Cevap

Abdesti olmayan bir kimse Allahın ismine hangi dille yazılıyorsa yazılmış olsun dokunması haramdır. Hakeza ihtiyati vacip gereğince Peygamber (s.a.a.), İmamlar ve hz. Zehra’nın (s.a) ismine abdestsiz dokunmak haramdır.[1] Allah ismi kendisinde var olan Habibullah ve diğer isimler hakkında da “Allah” lafzına abdestsiz dokunmak işkallıdır.[2]

Ama ibranice olan İsrail kelimesi Allahın gözetiminde, tedbirinde himayesinde ve esaretinde olan bir kimse anlamındadır. Bu anlam Arapçadaki “Abdullah” kelimesinin taşımış olduğu anlama yakın bir anlamdır.[3] Her halükarda İsrail[4] kelimesi hz. İbrahim’in oğlu olan hz. İshak’ın oğlu olan hz. Yakubu’un lakabıdır. Normal şartlarda ve bu kelimenin kendisine saygılı olmak gerekir. Ama günümüzde bu isim İslam’la savaşan bir bayrağın ve Müslümanlara karşı düşmanlığın alameti konumundadır. Bu nedenle dinin düşmanı olan kimselerin bayraklarını ayaklar altına alıp çiğnemek ve ona karşı itirazını bildirmek için kasti olarak ona basmak ve üzerinden geçmenin her hangi bir işkalı yoktur.[5]  

Ayetullahe'l-uzma HADEVİ TAHARANİ (Allah yüce bereketlerini devam ettirsin) hazretlerinin görüşü:

C 1. Allaha karşı saygısızlık yapmak haramdır. Dolayısıyla Allahın ismine karşı hangi dille yazılmış olursa olsun ihanet edercesine ve nezaketsizlik ve edepsizlik kastıyla yapılan her davranış haramdır. Ama eğer yapılan davranışlarda edepsizlik ve saygısızlığa delalet etmiyor ve bu davranışta bulunan kişi böyleli bir amaç gütmüyorsa sakıncası yok ve caizdir. Buna binaen Allahın ismine dokunmak eğer ihanet içermiyor ve ukala nezdinde ondan ihanet içerikli anlam anlaşılmıyor ise caizdir. Peygamberler (s.a.a), İmamlar (a.s.) ve hz. Fatma Zehra’nın (a.s.) isimleri de ayni bu hükme sahiptir.

C 2, 3, 4, bu soruların cevabı birinci soruya verilen cevaptan anlaşılmış oldu. Elbette üçüncü sorunun cevabında dikkat edilmesi gereken nokta şu: Buradaki ölçü ukala örfü veya bu eylemin kendisinde gerçekleşen camianın örfü ve geleneğidir.       



[1] İmam HUMEYNİ, “tevzi’ül-mesail (el-muhaşi)”, c. 1, s. 187. 3635. Numaralı surudan (sayt: 4319), nemaye: lemsi hututi kuran bıduni vuzu…iktibas edilmiştir.

[2]Ecvibetül istiftaat (bilfarisiyeti)”, s. 31, sual 152: Abdullah, Habibullah gibi isimleri abdestsiz dokunmanın hükmü nedir? C: celale (Allah) lafzına abdestsiz dokunmak caiz değildir. Mürekkep olan isimlerin bir cüz’ü olsa bile.

[3]ettahkiku fi kelimatil-kuranı kerim”, c. 1, s. 84; bu kelimenin Arapça dilindeki anlamı İbranicede esere maddesinin taşımış olduğu anlamla mutabakat içindedir. Dolayısıyla İsrail kelimesinin anlamı; kontrol, gözetim, tedbir ve Allahın güdümünde olmaktır. Bu mana Abdullah kelimesinin taşıdığı anlama yakın bir anlamdır.

[4] Bkz. ali Muhammedi, “beni İsrail”.

[5] Renberiyet makamı hz. Ayetullah HAMENEY’nin (Allah bereketini devam ettirsin) defterinden yazılı istiftaat.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar