Gelişmiş Arama
Ziyaret
12281
Güncellenme Tarihi: 2011/09/10
Soru Özeti
Acaba Yasin suresi okunurken dinleyen kişinin salâvat getirmesi doğru mudur? Bu alışkanlığın delili nedir?
Soru
Yöre halkı, Yasin suresi okunurken sureyle birlikte «صلی الله علیه و آله و سلم» zikrini okumakta ayrıca bu surenin 12’inci ayetine gelindiğinde ayetin okunmasından sonra şu zikri’de okumaktalar: «صلی الله علی امام مبین» Bu amel doğru mudur ve bunun delili var mıdır?
Kısa Cevap

Rivayette,  Ne zaman Resulullah’ın adı geçse veya anılsa ona salâvat göndermemiz tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde başka bir rivayette Peygamber'in on tane isminin olduğu ve bunların beşinin Kuran-ı Kerim'de zikir olunduğu bildirilmektedir. Bu isimlerden biride “Yasin” dir. Buna göre Ehl-i Beyt de Al-i Yasin olmaktadır. Yasin suresinin ilk ayetinin «یس و القرآن الحکیم» olması hasebiyle bu ayeti okuduktan sonra salâvat getirmek güzel bir ameldir; bu işin yapılması noktasında özel bir delil veya hadis bulunmasa dahi.

Aynı şekilde bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12. ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l- Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İşte bu yüzden ona selam göndermek ve anmak da güzel ve benimsenen bir ameldir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerim Resulullah’ın Hürmetinin korunması konusunda şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin”.[1]

Bu ayetin içeriği Resulullah’ın Allahu Teâlâ nın katında olan yüce makamına delalet etmektedir. Öyle ki Allah Teâlâ ve melekler ona salat ediyorlar ve diğerlerinden de onlarla birlikte salat etmeleri emrediliyor.

Rivayetlerde salâvat göndermenin birçok bereket ve faydası dile getirilmiştir. İmam Bakır(a.s) veya İmam Sadık(a.s) şöyle buyuruyor: “Kıyamette hesap gününde terazi de Muhammed ve al-i Muhammed’e salâvattan daha ağır gelen bir şey yoktur. O günde birini getirecekler ve amelini mizan edecekler; ameli hafif kalınca zikir ettiği salâvatların sevabını mizana ekleyince amelleri ağır gelecek ve kefesi dolacaktır”.[2]

Masumlardan(a.s) bizlere ulaşan hadislerde ne zaman Peygamber Efendimizin adı anılsa salâvat getirmemiz tekit edilmiştir. Hatta namazın ortasında biri Resulullah Efendimizin adını duyarsa salâvat getirmesi müstehabdır.

İmam Muhammet Bakır(a.s)'dan şöyle rivayet olmuştur:” Şüphesiz Resulullah’ın 10 tane adı vardır. Bunlardan beş tanesi “Muhammet, Ahmet, Abdullah, Yasin ve Nun” Kuran’da gelmiş diğer beş tanesi “Fatih, Hatem, Kâfi, Mugfi ve Haşir” ise Kuran’da yoktur.[3]

İşte bu yüzden Peygamberin Ehl-i Beyti’nin lakaplarından biri de “âl-i Yasin” dir. “Âl-i Yasin Ziyareti” adı altında bir ziyaret duası, dua kitaplarında Hz. Mehdi (a.c.f)' den nakledilmiştir.[4]

Saffat suresinin 130’uncu ayetinin kıraatlerinden biri de «آل یاسین» kıraatidir. «سلام علی آل یاسین»

İmam Cafer Sadık(a.s)’tan bu ayetin tefsirinde babalarından nakil ile Hz. Ali(a.s)'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Yasin” Hz. Muhammet(s.a.a)dir ve Âl-i Yasin de bizleriz.[5]

İmam Rıza(a.s) buyuruyor ki:” Allah Teâlâ Muhammed(s.a.a)’a ve Al-i Muhammed’e öyle bir fazilet vermiştir ki akıl ehli olanların dışında hiç kimse onun künhüne ulaşamaz. O ise şudur: Allahu Teâlâ nebilerinin sadece kendilerine selam etmektedir. Buyuruyor:” Âlemler içinde selam olsun Nuh'a”[6] ve ”Selam İbrahim’e “ ve ” Selam Musa’ya ve Harun’a“. Ama demiyor: Selam al-i Nuh’a ve al-i İbrahim’e lakin şöyle buyuruyor:  ”Selam Al-i Yasin’e“ yani Al-i Muhammed (s.a.a)’e“…[7]

Şahitler ve deliller ışığında ”Yasin“ Resulullah’ın adlarından biridir. Resulullah’ın adını duyduktan sonra salâvat göndermekte müstehap bir ameldir. Yasin suresinin ilk ayeti hakkında özel bir açıklama ve uyarı söz konusu olmasa da genel deliller ışığında bu ayet’in kıraatinden sonra salâvat getirmek beğenilen ve iyi bir ameldir.

Bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12inci ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l-Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İmam Muhammet Bakır(a.s) dan söyle nakil olmuştur:”Bu Ayet nazil olduğu sırada Ebu Bekir ve Ömer ayağa kalkarak şöyle dediler: Ya Resulullah(s.a.a) bu kelimeden maksat Tevrat mıdır? Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdu: Hayır. İncil midir? diye sordular. Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdular: Hayır. Kuran mıdır? diye sordular Resulullah(s.a.a): hayır, dedi. Bu sırada Hz. Ali(a.s) Resulullah’ın yanına geldi. Resulullah Onu görünce şöyle buyurdu: «امام مبین» (apaçık önder) bu kişidir. Öyle bir İmamdır ki Allahu Teâlâ her şeyin ilmini onda toplamıştır.[8]

Bu rivayet doğrultusunda zikri geçen ayet kıraat edildiğinde Hz. Emirul Müminin(a.s)’a selam ve salâvat göndermek güzel bir ameldir; Yasin suresinin bu ayeti hakkında özel bir tembih söz konusu olmasa da.



[1] Ahzap:56.

[2] Kuleyni, Kafi, ‘.c 2, s. 494,h. 15 Peygambere ve Ehlibeyti’ne salavat Babı.

[3] Şeyh Saduk, El-Hisal, c. 2, s. 436

[4] Şeyh Tebersi, İhticac, s.  316.

[5] Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s. 165.

[6] Saffat: 79

[7] Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbar-ı Rıza(a.s), c. 1, s. 216.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 18. s. 335, Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s.72

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Ali’nin (a.s.) Peygamber (s.a.a.) hakkında söylemiş olduğu şu sözün; “Tabib’un devvarun bı tıbihi” anlamı nedir?
    9067 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    İmam Ali (a.s.) İslam peygamberini (s.a.a.) doktor ve tabiplere benzetmiştir. Ki Peygamber (s.a.a.) doktorluk ve tıbbıyla şiddetli bir şekilde ruhi hastalıklara müptela olup tedaviye muhtaç olan kimseleri tedavi etmek arayışı içindedir. Allah tarafından Peygamberin (s.a.a.) kendisine yüklenmiş olan risaleti insanların ruhunu tedavi eder şeklinde beyan eder ve şöyle buyuruyor: “Tabib’un ...
  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5063 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
    16488 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların ...
  • Namazın mana ve faydaları nelerdir?
    11449 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/28
    Salat lügatte dua, ateşi körüklemek vs. manalara gelmiştir. Istılahta ise tekbirle başlayıp selamla biten ameller bütünüdür. Namazın bazı kısımlarında dua olmasından dolayı veya insanı alevli ilahi ateşten kurtarmaya neden olduğu için ona ‘salat’ denmiş olabilir.Namaz, günahların karşısında bir siper olup, kötülüklerden sakındıran, günahlardan temizleyen, kibiri ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5498 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Neden İslam’da uyuşturucu maddeler hakkında açık bir hüküm belirtilmemiştir?
    10817 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Eğer bir konu kanun koyucu zamanında var ise veya bu konu hakkında soru sorulmuş ise, özel bir şekilde onun hükmü beyan edilmiştir. Bir konunun dile getirilmediği yerlerde ise onun hükmü genel olarak belirtilmiştir. Örneğin alkollü içecekler arasında o zamanda bulunan üzüm şarabı veya hurma şarabının hükmüne özel ...
  • bi'setten önce ( peygamber olmandan) peygambere (s.a.a.) itaat edilmesi vacip miydi?
    6977 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Söz konusu soruya cevap vermek için birkaç noktanın açıklanılması gerekli görülmektedir: 1-   İtaatin vacipliliğinin hükmü nedir? Bu hüküm şer'i midir yoksa akli midir?
  • Amr b. As nasıl bir çehreye sahipti?
    7220 تاريخ بزرگان 2010/06/12
    Asıl adı Amr b. As b. Vail Sehmi’dir. Fırsat düşkünü ve hilekardı. Nabiğa adlı bir kadından dünyaya geldi ve babasının As b. Vail’dir (ona oğlu olduğu söyleniyor). As b. Vail Sehmi, Peygamberimizin (s.a.a) oğlu Hz. Kasım vefat edince Ona (s.a.a) ebter (sonu kesik) diyen ve ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    22779 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Karidesin helal, ıstakozun haram olmasının felsefesi nedir? Oysa ikiside aynı cinstendir?
    15971 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/01/17
    Bütün hükümler fayda ve zarar esası üzerinedir ve her hükmün bir felsefe ve nedeni vardır; ama bu nedenlerin ayrıntılarını bilmek çok zordur. En fazla hükümler için genel kaideler söylenebilir. Ancak buradaki genellik istisnaları olan çoğunluk manasına gelmektedir. Karidesin yenmesinin caiz olması konusunda bazı rivayetlerde onun balık cinsinden (pullu) ...

En Çok Okunanlar