Gelişmiş Arama
Ziyaret
12452
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Soru
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Kısa Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir. Riya ihlâsın karşı noktasında yer alır. Riya ameline yönelik ilahi gazap ve öfkeye dikkat etmek, halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek, insanların kadirşinaslıkta sözlerini tutmamalarına, şükranda bulunmamalarına, işleri unutmalarına ve güçsüzlüklerine bakmak, gönülleri ve kalpleri fethetmede Allah’ın kudretini hatırlamak, Allah’ın riyakârlıkları ifşa etmedeki gücünü önemsemek, riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödüllerini yok edeceğini bilmek ve insanın güzel amel ve davranışlarını gizlice yapmaya kendini alıştırması riyanın bazı tedavi yollarıdır. Bu hususla ilgili önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir. Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır. Örneğin başkalarını yönlendirmek veya dini tebliğ etmek veyahut şeytanın vesvesesiyle mücadelede bulunmak için güzel ve salih amelleri aşikâr kılmak bu kabildendir. Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir.[1] Eğer insan ibadet ederken veya hayırlı bir iş ve salih bir amele teşebbüs ederken, insanları kendinden haberdar kılmayı ve onların kendisini övmesini ve alkışlamasını ve de iyi bir insan bilmesini hedefliyorsa bu riyadır. Riya karşısında ihlâs yer alır. İhlâs, Yüce Allah için niyet ve gayeyi arı kılmak, niyeti Allah’tan başka her şeyden arındırmak ve her işin sadece Allah’a itaat ve O’nun rızasını kazanmak için yerine getirilmesinden ibarettir.

Riyanın Tedavi Yolları

1. Allah’ın gazap ve öfkesine dikkat etmek: İbadet ederken ve Allah’ın emirlerini yerine getirirken riya yapmak, gerçekte Allah’ın buyruklarını alaya almak ve onlarla dalga geçmektir ve bu O’nun gazabına neden olacaktır.

2. Kadir olan Yüce Allah’ın ödülü karşısında halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek: Eğer bir insan halkın çabuk gelip geçen ödül ve teşviklerini kalıcı ilahî ecir ve ödüller ile mukayese edecek olursa, halkın teşvik etmesi nedeniyle asla bir amelde bulunmaz.

3. İnsanların sözünü tutmamalarını, şükranda bulunmamalarını ve işleri unutmalarını hatırlamak: Eğer insan dikkatle bakarsa, birçok fert kendisine yapılan hizmete karşı şükranda bulunmamaktadır, kendileri için yapılan hizmet ve iyilikleri asla hesaba katmamaktadır, teşekkür ve telafi girişiminde bulunmayı düşünmemektedir ve hizmet ve iyilikleri hesaba katanların çoğu da onları çabucak unutmaktadır. Telafi etmeyi düşünen bazıları da bu işin güç ve kudretini taşımamaktadır. Şükran ve kadirşinaslıkta bulunabilen kimselerin ise şükranları pek değer taşımamaktadır. Oysaki Yüce Allah, halisane bir şekilde yapılan hayırlı hiçbir ameli karşılıksız bırakmaz ve hiçbir ameli unutmaz; zira O her şeyi bilendir, herkese her ödülü vermeye kadirdir.

4. Allah’ın gönül ve kalpleri kuşatmadaki kudretini bilmek: İnsan tabii olarak halkın övgü ve sevgisine mazhar olmayı ve herkesin kendisini iyilikle anmasını ister. Ama halkın kalp ve sevgisinin halis bir şekilde iyi amellerde bulunan fertlere yönelmesinin Allah’ın elinde olduğu bilinmelidir. O halde insanlar amellerini halis kılarlarsa, kesinlikle halkın övgü, methi ve kadirşinaslığına da mazhar olacaklardır.

5. Allah’ın halk nezdinde riyakârlıkları ifşa etme ve açığa çıkarmada kudret sahibi olduğunun bilincinde olmak: İnsan, halkın içten namaz kılan veya hayırlı bir işin harcamasını üstlenmiş olan bir şahsın halis bir niyet taşımadığını anladığı an kesinlikle kendisine teşekkür etmeyeceğini bilirse, hiçbir zaman kendi zahmetlerini riyakârlıkla elden vermeye yanaşmaz.

6. Riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödülünü yok ettiğine dikkat etmek: İçinde zerre miktarınca riya ve samimiyetsizlik bulunan bir amelin Yüce Allah nezdinde her türlü değer ve ödülden yoksun olacağını ve Allah’ın ona hiçbir ecir vermeyeceğini anlayan bir insan, riyaya dayanan amelin en yüksek hasar ve zararı getirdiğini görecektir.

7. İnsanın güzel amel ve işlerini gizlice yapmaya kendini alıştırması[2]: Bu, riya afetinden kurtulmanın pratik bir yoludur.

Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır:

1. Başkalarını teşvik etmek için güzel ve salih amelleri açıkta yapmak

2. Dini tebliğ etmek gayesiyle ibadet ve amelleri aşikâr yapmak

Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir; zira bugün Cuma namazına, cemaate, mescitte namaz kılmaya katılmak gibi birçok iş normal bir husus sayılmakta ve riya boyutu taşımamaktadır.


[1] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 472 ve 473.

[2] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 483 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar