Gelişmiş Arama
Ziyaret
9394
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Kur’an tarafından teyit edilen İbrahimî dinlerin peygamberleri neden tümüyle İsrail oğulları kavmindendir?
Soru
Kur’an tarafından teyit edilen İbrahimî dinlerin peygamberleri neden tümüyle İsrail oğulları kavmindendir? Allah bu peygamberleri neden bu kavimden seçti?
Kısa Cevap

Bu semavî kitapta ister kıssaları beyan edilmiş olsun ve ister adları belirtilmemiş olsun Kur’an müşterek hedefleri nedeniyle tüm ilahi peygamberleri onaylamaktadır. Kur’an’da ismi geçen tüm peygamberlerin ve hatta İbrahim dininin çağırıcılarının hepsinin İsrail oğullarından olduğu da doğru değildir. Lut ve Şuayb gibi bu kavimden olmayan peygamberlerin de Kur’an’da ismi geçmektedir. Öte taraftan her ne kadar Allah insanlardan bazı gruplara daha fazla ilgi göstermişse ve peygamber ve velileri onlar arasından seçmişse de kesinlikle bu seçim için hikmetli nedenler vardır. Yüce Allah bu nedenlerin bazılarını beyan etmiş ve bazılarını da kendi yanında saklamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Yanıtı açıklama doğrultusunda birkaç noktaya dikkat etmemiz gerekmektedir:

1. Rivayetlere göre Allah tarafından binlerce peygamber halka tebliğde bulunmak ve onları hidayete erdirmek için gönderilmiştir. Kaynakların çoğuna göre onların sayısı yüz yirmi dört bindir.[1] Kur’an da bazı peygamberlerin diğer peygamberlere karşı taşıdıkları bir takım ayrıcalıkları[2] gözetmeksizin, onların tümünün mesajlarının bir olması ve onların hepsinin halkı bir hedefe yönlendirmesi nedeniyle, onlar arasında bu açıdan bir fark gözetemeyeceğimizi belirtmektedir.[3] Diğer taraftan Yüce Allah elçisine Kur’an’da geçmiş peygamberlerin birçok macerasının bulunduğunu belirtmekle birlikte, birçok peygamberin kıssasının da nakledilmediğini bildirmiştir.[4] Bu konu da tabiidir; çünkü o peygamberlerin tümünün sadece adlarının belirtilmesi, Kur’an’daki tüm kelimeler kadar yer kaplardı. Maceralarının anlatılması ise çok daha uzun olurdu! Bu esas uyarınca ve onların tümünün mesajının ortak olması hasebiyle, Kur’an-ı Kerim’in geçmiştekilerin kıssalarını anlatmada güttüğü hedef için birkaç numunenin belirtilmesi yeterliydi. Bu numunelerin rahatlıkla ulaşılabilecek ve araştırılabilecek şekilde seçilmesi de ayrı bir üstünlük ve meziyettir. Eğer Kur’an-ı Kerim Çin, Hindistan, Amerika ve Avrupa kıtasındaki peygamberlerin adını saysaydı, bazen kesin hakikatleri bile inkâr eden muhataplar, söylenen tüm konuların yalan olduğunu ve ispatlanabilir olmadığını kolaylıkla iddia edebilirlerdi. Ama Yusuf, Musa ve İsa (a.s) gibi peygamberlerin macerası rahatlıkla inkâr edilemezdi; çünkü o günkü uygar dünyanın yaklaşık tümü, özetle de olsa onların kıssasını bilmekteydi. Bu yüzden Kur’an’ın ilk muhatapları da bu alanda araştırma yapma gücüne sahipti ve hatta Kur’an da onları bu araştırma ve incelemeye davet etmektedir.[5] Bu nedenle Kur’an’da bazı peygamberlerin isimlerinin belirtilmesi ve onların çoğunun hatta İsrail oğullarından olması, diğer peygamberlerin Kur’an tarafından onaylanmadığı anlamına gelmez. Onların seçilmesi akarsu, süt, bal, şarap[6], renkli halı, belek ve yastıklar[7] gibi Kur’an’da açıklanan cennetteki bazı nimetlerin belirtilmesine benzemektedir. Ama bu cennette başka nimetlerin olmadığı manasına gelmez, bilakis orada ne isterlerse mevcuttur[8] ve istediklerine ek olarak daha fazla nimetler kendilerine verilecektir.[9] 

2. Genel olarak Müslümanların ve özel olarak Şiilerin inancına göre, neden bir grubu diğer bir gruba tercih ettin diye Allah’a itiraz edilemez; örneğin Allah, peygamberlerin çoğunu İsrail oğullarından ve Şii imamlarını da Peygamberin (s.a.a) ailesinden seçmiştir. Yüce Allah Kur’an’da bazı asil aileleri diğer insanlara üstün kıldığını belirtmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.”[10] Bu seçimin nedeni neydi? Bu konu Allah’ın hikmet sahibi ve adil oluşu göz önünde bulundurulduğunda tesadüf ve rastlantı eseri olamaz. Kesinlikle bunun delilleri vardır ve bunların bazıları bize bildirilmiş ve bazıları da bizden saklanmıştır. Peygamberlik silsilesinin İbrahim’in (a.s) soyundan devam etmesini açıklayan nedenlerden bir tanesi, onun Allah’ın dini yolunda göstermiş olduğu fedakârlık ve bu yönde yaptığı duanın kabul olmasıdır.[11] Allah’ın İbrahim’e cevabı onun iki evladı İshak ve İsmail’i de peygamber yapacağı, son peygamber gelinceye dek peygamberlerin çoğunu İshak’ın neslinden çıkaracağı ve dini kıyamete kadar sürecek olan son peygamberi ise İsmail’in neslinden seçeceği olmuştur. Bu yüzden biz neden peygamberlerin çoğu İbrahim’in neslindendir[12] ve niçin İbrahimî dinlerin çağırıcılarının çoğu İsrail oğullarındadır diye bir itirazda bulunamayız. Nitekim biz, İmam Hüseyin’in (a.s) evlatları kanalıyla imamet neslinin sürmesi ve İmam Hasan’ın (a.s) neslinden bir imamın bulunmayışını da karşısında teslim olmamız gereken ilahi bir hikmet olarak telaki etmekteyiz.

3. İbrahim’den sonra gönderilen Peygamberlerin yaklaşık çoğunun Yakub’un (a.s) evlatları veya başka bir tabirle İsrail oğullarından olduğu hususunda bir şüphe olmamakla birlikte, Kur’an-ı Kerim’de bu kavim ve taifeden olmayan başka peygamberlere de işaret edilmiştir. Örneğin:

3.1. Her ne kadar sizin sorunuzun konusu olmasa da İbrahim (a.s) öncesi Adem, Nuh, Hud ve İdris (a.s) gibi peygamberler İbrahimî dinlerden sayılmamaktadır, ama Kur’an onların kıssalarına değinmiştir.

3.2. Kur’an’da adı açıkça on iki defa geçen İbrahim’in (a.s) vasıtasız evladı İsmail[13] (a.s) ve onun çağdaşı olan ve bu semavî kitapta adı yirmi yedi defa geçen Lut[14] (a.s), şüphesiz İbrahim dinine mensup peygamberler olmakla birlikte İsrail oğullarından sayılmamaktadırlar.

3.3. Musa’nın (a.s) Firavun’dan kaçtıktan sonra yanına sığındığı ve kızıyla evlendiği Hz. Şuayb (a.s) İsrail oğullarından değildir. İbrahim’in (a.s) torunlarından ve onun “Medyen b. İbrahim” adındaki evladının neslindendir.[15] Hz. Eyüb (a.s) de bazı rivayetlere göre bu taifeden sayılmamaktadır.[16]

3.4. Her şeyden önemlisi, Kur’an’ın tabiriyle İbrahim dininin en üstün davetçisi olan aziz Peygamberin (s.a.a) bizzat kendisi[17] İsrail oğullarından değildir, bilakis İsmail oğullarındandır.

Son olarak şunları belirtmek gerekir: Kur’an’da adı belirtilen ve hatta İbrahim’den (a.s) sonra gelen peygamberlerin tümü İsrail oğullarından değildir. Eğer böyle bir sınırlama olsaydı bile, tüm peygamberlerin mesajı bir olduğu için bu Kur’an’ın insanları hidayete erdirmedeki hedefine bir zarar vermezdi.      



[1] Şeyh Saduk, Men La Yehziruhu el-Fakih, c. 4, s. 180, h. 5407, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin, Kum, 1413 k.

[2] Bakara, 253, "تلک الرسل فضلنا بعضهم علی بعض"

[3] Ali İmran, 84; Bakara, 136 ve 285, "لا نفرق بین أحد من رسله"

[4] Ğafir, 78, "و لقد أرسلنا رسلا من قبلک منهم من قصصنا علیک و منهم من لم نقصص علیک"

[5] Nahl, 43, Enbiya, 7, "فسئلوا أهل الذکر إن کنتم لا تعلمون" (Belirtilen hususlar hakkında 546. Soru (Site: 596) adresine müracaat ederek daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz).

[6] Muhammed, 15, "مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتی‏ وُعِدَ الْمُتَّقُونَ فیها أَنْهارٌ مِنْ ماءٍ غَیْرِ آسِنٍ وَ أَنْهارٌ مِنْ لَبَنٍ لَمْ یَتَغَیَّرْ طَعْمُهُ وَ أَنْهارٌ مِنْ خَمْرٍ لَذَّةٍ لِلشَّارِبین‏..."

[7] Ğaşiye, 12 – 16.

[8] Zuhruf, 71; Fussilet, 31, "...لکم فیها ما تشتهی أنفسکم و لکم فیها ما تدعون"

[9] Kaf, 35, "لهم ما یشاؤن فیها و لدینا مزید"

[10] Ali İmran, 33, "أن الله اصطفی آدم و نوحا و آل ابراهیم و آل عمران علی العالمین"

[11] Bakara, 124, "قال إنی جاعلک للناس إماما قال و من ذریتی..." ve İbrahim, 40, "رب اجعلنی مقیم الصلاة و من ذریتی"

[12] Nisa, 54, "أم یحسدون الناس علی ما آتاهم الله من فضله، فقد آتینا آل ابراهیم الکتاب و الحکمة و ..."

[13] Bakara, 125, 133, 136 ve 140.

[14] Enam, 86; A’raf, 80; Hud 77.

[15] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 12, s. 375 – 376 (be nakl az Mecmeu’l-Beyan-i Tabersi), Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 k.

[16] Biharu’l-Envar, c. 12, s. 384, h. 9.

[17] Ali İmran, 68, "إن أولی الناس بإبراهیم للذین اتبعوه و هذا النبی و ..."

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnet Kur’an’da velayeti nasıl tefsir etmektedir?
    6771 Tefsir 2012/08/12
    Şia’nın inancına göre, müminlerin önderi Hz. Ali’nin (a.s) velayeti A’li İmran suresinin 55. ayetinde açıkça beyan edilmiştir. Belirtilen veli ve velayetten ne kastedildiği hususunda Şii ve Sünni âlimleri arasında ihtilaf vardır. Ehlisünnet bunu sevgi ve dostluk velayeti manasında yorumlamış, Şiiler ise yönetim ve imamet velayeti manasında değerlendirmiştir.
  • İslam öğretileri acısından diğer mahlûkatlar için bir hukuk tarif edilmiş midir?
    7407 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/08/11
    Dini kaynaklarda bu konuyla ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bunlardan anlaşıldı kadarıyla hak ve hukuk kavramı sadece insanlara özgü kavramlar değildir. Bilakis diğer bütün mahlûkatlarında hak ve hukuka sahip oldukları anlaşılmaktadır. Örneğin “men la yehzer’ul-fakih” kitabında bir bölüm hayvanın sahibine hakkı olarak adlandırılmış ve bu konuyla ilgili hadisler ...
  • Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
    14019 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/13
    Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında ...
  • Allah-u Teâlâ’nın hilesinin anlamı nedir?
    8355 Tefsir 2012/06/11
    Arap lügatinde hile (mekr), bir kimseyi hedefin­den (hedef iyi ya da kötü olsun) alı koymaktır. Bu anlam esasınca hile her zaman ve her yerde kötü değildir. Bu kelimenin Allah-u Teâlâ’ya nispet verilmesi, zararlı komployu hünsa etmek anlamındadır ve bozguncular hakkında kullanıldığında, programları ıslah etmenin önünün ...
  • Hz. Ali'yi Allah bilen bir kimsenin evinde İmam Hüseyin için düzenlenmiş merasime katılmak caiz midir?
    9276 Eski Kelam İlmi 2011/06/20
    İmam Hüseyin ve onunla birlikte şehit olan ashabı için yas tutmak ve bu doğrultuda düzenlenen merasimlere katılmanın Allah katında büyük sevabı ve mükâfatı vardır. Ama doğal olarak eğer bu tür merasimler ehlibeytin (a.s.) öğretilerine ters ve muhalif olan öğretilerin tebliğ ve güçlenmesine neden oluyor ise bu gibi merasimlere katılmanın hiçbir ...
  • Kedinin kılının hükmü nedir?
    15522 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Nisa suresinin 11. ayetinde ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ buyurulan cümlenin manası nedir?
    7707 Tefsir 2012/04/15
    Nisa suresinin 11. ayetinde birinci dereceki kimselerin miras bölüşümünün nasıl olacağı göz önüne alınarak müfessirler ayetin ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ bölümünün manası hakkında çeşitli ihtimaller vermişlerdir. Buna göre bu cümlenin manası şunlardan biri olabilir: 1- Baba, anne ve evlatlarınızdan hangisinin dünyada size ...
  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7191 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Nisa suresinin 78 ve 79. ayetleri esasınca, kötülükler Allah’a mı yoksa insana mı isnat edilmektedir?
    13848 Tefsir 2011/05/21
    Bu ayetler birkaç surette açıklanabilir:1. Allah her şeyi yaratmıştır, ama yaratılışın varlıksal kemalini engelleyen şeyler anlamındaki gerçek kötülük ve şer yokluktan başka bir şey değildir ve bundan dolayı yaratılacak bir kabiliyet de taşımamaktadır. Ama Allah’ın mahlûklarının birbirleriyle takışması nedeniyle bu kötülük meydana geldiği için kötülükler de Allah’a isnat ...
  • Allah falan kulunu kendi haline bırakmış deniliyor, bunun anlamı nedir?
    7499 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Bu kur’an’sal bir kavramdır. Allahu Teala kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “nesullahe fe nesiyehu; onlar Allahı unuttular, öyle ise Allah (da) onları unuttu”. Bunun anlamı şudur: Dünyada bazı insanlar Allah ı unuttukları için Allah da onları kıyamet gününde unuttur. Yani bunlara teveccüh etmiyor, kıyametin hayırlarından ve bereketlerinden mahrum ...

En Çok Okunanlar