Gelişmiş Arama
Ziyaret
13779
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Neden Hz İsa Ruhullah olarak adlandırılmıştır?
Soru
Neden Hz İsa Ruhullah (Allah’ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah’ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem’e üflemesinin manası nedir?
Kısa Cevap

Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde bulunmasına karşın, bir takım deliller nedeniyle özel bir birey veya şeyde belirgin olarak ilan edilir. Örneğin Allah’ın olan tüm gökler ve yeryüzü arasında Kâbe’nin Allah’ın evi olarak tanıtılması bu kabildendir. Bu anlamda tüm peygamberler ve mümin bireyler Allah’ın ruhuna isnat edilmekle birlikte, bu istinat Hz İsa ve Hz Âdem ile ilgili olarak bu iki şahsın özel bir şekilde yaratılması nedeniyle belirgin bir şekilde ortaya çıkmış ve bu esas uyarınca da Hz İsa, “ruhullah” olarak adlandırılmıştır. Elbette bu ad ve lakap onun kulluğuna bir halel ve noksanlık getirmemiş ve onu ulûhiyet mertebesine çıkarmamıştır. 

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de bu ilahi peygamberi tanıtma noktasında mevcut olan ayet şöyle buyurmaktadır: Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.[1]  Bu ayete istinatta bulunarak ruhullah kelimesi, Hz İsa’nın isimlerinden biri sıfatıyla İslami metinlerde kullanılmıştır. Öte taraftan Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirtmesiyle ruh az insani bir bilgiyle tüm yönlerinin bilinebileceği konulardan değildir.[2] Bununla birlikte Kur’an’da ruh kelimesini değişik manalarda kullanan birçok ayete rastlamaktayız ve bunların arasında ortak bir nokta bulunabilir. Kur’an’daki ruh kelimesinin bazı manaları şunlardır:

1. Allah’ın mesajını peygamberlere ulaştıran yakın melek.[3]  

2. Semavi kitap.[4]

3. Allah tarafından kullarına gönderilmiş gaybi yardım.[5]

4. Hz İsa’nın bir özelliği.

Son numune bağlamında Kur’an’da bir defa Hz İsa’nın Allah’ın ruhu olarak adlandırıldığını[6] ve başka bir yerde de onun “Kutsal Ruh” ile desteklendiğini[7] gözlemlemekteyiz. Tabirdeki bu ihtilafın niteliği bizim için açık olmayan ruhun değişik yönlerine matuf olabilir. Şayet bütün bu belirtilen hususlar kendi başına herhangi bir ipham ve soru yaratmayabilirdi, ama Hıristiyanların özel inançları ve özellikle teslis inancı[8] onların bu ayetlerden istifade ederek, Kur’an’ın da Hz İsa’nın bir takım özelliklere sahip olduğunu kabul ettiğini, onu kadim bildiğini, Allah’ın yaratığı bilmediğini ve Allah’ın oğlu bildiğine dair Hıristiyanların inancını takviye ettiğini iddia ederek Müslümanlara bir takım hususları kabul ettirmeye yeltenmesine neden oldu.

Bu konuların eskiden beri dile getirildiği ve Masum önderlerimizin de bu tür iddialar karşısında takipçilerini uygun cevaplarla bilgilendirdiklerini bilmeliyiz. Aşağıdaki iki numuneye dikkat ediniz:

1. Hamran, İmam Sadık’tan “Ondan bir ruh” ayeti ile ilgili olarak bir açıklama ister. İmam cevap olarak şöyle buyurur: Bu ruhtan kasıt, yaratılmış bir varlıktır ve Allah onu Âdem ve İsa’nın varlığına koymuştur.[9] Bu şekilde İmam, “eğer Allah’ın ruhu bir fertte olursa, kesinlikle o da kendi tanrısı gibi ezeli ve ebedi olacaktır” diye öne sürülen şüpheyi ortadan kaldırmaktadır.

2. İmam Sadık (a.s) bu hususla bağlantılı olarak başka bir yerde Muhammed b. Müslim’e verdiği cevapta şöyle buyurmaktadır: Allah evler arasından Kâbe’yi seçtiği ve orası benim evimdir dediği gibi, bir peygamberi (İbrahim) de diğer peygamberler arasından seçmiş ve o benim dostumdur demiştir. Aynı şekilde diğer hususlara benzer şekilde İsa’yı kendi ruhu olarak ilan etmesinin sebebi de onu diğer ruhlar arasından seçmiş olmasıdır. Bu konu onun yaratılmış olması gerçekliğini zedelemez. İsa’da diğer peygamberler gibi Allah’ın yaratığı idi ve onun yönlendirmesiyle rolünü oynuyordu.[10] İmam burada önemli bir noktaya işaret etmektedir: Allah bazen herkeste veya birçok bireyde bulunan bir özelliği bir takım deliller nedeniyle bir şey veya bir bireyde belirgin kılar, ama bu, söz konusu özelliğin diğer şahıslarda bulunmadığı anlamına gelmez. Örnek:

1. Tüm evren Allah’ın olmasına karşın[11]O, Mekke şehrinde küçük bir alanı belirgin kılmış ve orasını “evim”[12] sıfatıyla kendi evi olarak ilan etmiştir.

2. Kur’an’ın açıkça buyurmasıyla tüm peygamberler ve melekler Allah’ın seçilmiş yaratıkları olmasına rağmen[13], bu kutsal kitabın bir başka yerinde peygamberlerden bir grubun belirgin olarak seçildiği ilan edilmiştir.[14]

3. Son olarak, ilahi ruh tüm peygamberlere verilmesine ve onların ve hatta diğer imanlı şahısların Allah tarafından bir ruhla desteklenmesine karşın[15], bu özellik Hz İsa hakkında ve ondan önce de Hz Âdem bağlamında[16]  bu belirgin bir şekilde ilan edilmiştir.

Bu esas uyarınca Hz İsa’nın “ruhullah” olmasını onu Tanrıya benzer kılacak ve Tanrının bir cüzünün kendinde cisimleştiğini çağrıştıracak bir özellik olarak algılamamak gerekir.[17]

Hz İsa’nın beşikteyken ilk sözü “ben rabbimin kuluyum”[18] idi. Kendisi misyonunun son döneminde de Allah’a şöyle hitap etmiştir: Ben takipçilerime benim ve sizin rabbiniz olan Allah’a ibadet edin diye söyledim.[19] Sen benim kalbimden haberdarsın ve ben senin ilmine ulaşamam.[20] Hz İsa bu şekilde kendi kulluk mertebesini ilan etmiştir. Bu ilahi peygamber babasız yaratılmıştır. Nitekim Âdem de babasız ve annesiz olarak yaratılmıştı.  Bu esas uyarınca tüm insanların yaratılması Allah tarafından bir mucize olsa da bu mucize bu iki şahıs hakkında daha belirgin kılınmıştır. Bu nedenle Allah, peygamberleri arasında bu iki şahsı belirgin kılmış ve onları kendi ruhuna isnat etmiştir. Elbette Allah istediği her kuluna kendi ruhundan üfleyebilir.[21]

Sorunuzun ikinci bölümü 17684 (Site: tr17361) yanıtta yer almaktadır. Arzu ederseniz okuyabilirsiniz.

 


[1] Nisa Suresi, 171. ayet.

[2] İsra Suresi, 85. ayet: " وَ يَسْئَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَ ما أُوتيتُمْ مِنَ الْعِلْمِ إِلاَّ قَليلا".

[3] Nahl Suresi, 102. ayet; Meryem Suresi, 17. ayet; Şuara Suresi, 193. ayet…

[4] Şura Suresi, 52. ayet.

[5] Mücadele Suresi, 22. ayet; Bakara Suresi, 87. ayet.

[6] Nisa Suresi, 171. ayet: "وَ رُوحٌ مِنْه‏".

[7] Bakara Suresi, 87 ve 253. ayet: "وَ آتَيْنا عيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّناتِ وَ أَيَّدْناهُ بِرُوحِ الْقُدُس‏".

[8] Elbette bazı Hıristiyan mütekellimler teslise tapmayı kabul etmemekte ve bir takım yorum ve teviller ile kendilerinin muvahhit olduğunu ispat etmeye çalışmaktadır. Gerçek Hıristiyanların Allah’a taptıklarını bilmeliyiz. Bu husus, Âli İmran suresinin 64. ayetinde belirtilmiştir.

[9] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kâfi, c: 1, s: 133, hadis 2, Daru’l Kutubu’l İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[10] a.g.e, hadis 3.

[11] A’li İmran Suresi, 189. ayet: "وَ لِلَّهِ مُلْكُ السَّماواتِ وَ الْأَرْض‏”. Ve benzer başka onlarca ayet daha mevcuttur.

[12] Bakara Suresi, 125. ayet: "َ أَنْ طَهِّرا بَيْتِي‏"؛ حج، 26"طَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفينَ وَ الْقائِمينَ وَ الرُّكَّعِ السُّجُود".

[13] Hac Suresi, 75. ayet: "اللَّهُ يَصْطَفي‏ مِنَ الْمَلائِكَةِ رُسُلاً وَ مِنَ النَّاس‏".

[14] A’li İmran Suresi, 33. ayet: "إِنَّ اللَّهَ اصْطَفى‏ آدَمَ وَ نُوحاً وَ آلَ إِبْراهيمَ وَ آلَ عِمْرانَ عَلَى الْعالَمين‏"; Bakara Suresi, 130. ayet: "مَنْ يَرْغَبُ عَنْ مِلَّةِ إِبْراهيمَ إِلاَّ مَنْ سَفِهَ نَفْسَهُ وَ لَقَدِ اصْطَفَيْناهُ فِي الدُّنْيا...".

[15] Mücadele Suresi, 22. ayet: "أُولئِكَ كَتَبَ في‏ قُلُوبِهِمُ الْإيمانَ وَ أَيَّدَهُمْ بِرُوحٍ مِنْهُ".

[16] Hicr suresi, 29. ayet; Sad Suresi, 72. ayet: "فَإِذا سَوَّيْتُهُ وَ نَفَخْتُ فيهِ مِنْ رُوحي‏ فَقَعُوا لَهُ ساجِدين‏".

[17] Bu hususta bu sitedeki 4671. Sorunun açıklamasını okuyabilirsiniz.

[18] Meryem Suresi, 30. ayet: "قالَ إِنِّي عَبْدُ اللَّه‏".

[19] Maide Suresi, 117. ayet: "ما قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ ما أَمَرْتَني‏ بِهِ أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ رَبِّي وَ رَبَّكُم‏".

[20] Maide Suresi, 116. ayet: "تَعْلَمُ ما في‏ نَفْسي‏ وَ لا أَعْلَمُ ما في‏ نَفْسِك‏".

[21] Gafir Suresi, 15. ayet: " ِ يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلى‏ مَنْ يَشاءُ مِنْ عِبادِهِ ".

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Peygamberin şahsiyeti güç kazandığında değişmektedir?
    5793 Kur’anî İlimler 2011/04/12
    Her ne kadar bu iddiaya yönelik bir delil belirtilmemişse de her davranış değişikliğinin şahsiyet değişiminin göstergesi olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) değişik durumlarda içinde bulunduğu zaman, mekân ve konum gereği zahirde farklı davranışlarda bulunmuş olabilir, ama bunların hiçbirini onun şahsiyetindeki farklılığa isnat edemeyiz. Bunun birçok başka ...
  • Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) kuyu kazarak suya ulaşma imkânı yok muydu?
    8302 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Yezidilerin İmam Hüseyin (a.s) karşısındaki en kirli ve alçakça taktiği İmamın karargâhını hayatın zorunlu unsurundan yani sudan mahrum bırakmalarıydı. Hz. Hüseyin (a.s) bu sorunu halletmek için çok etkili olan birçok girişimde bulundu. Bu girişimlerden biri de kuyu kazmaktı. İmam Hüseyin (a.s) ve yarenleri bu yöntemi kullandılar. ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5601 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    7977 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9183 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
    5720 Düzenler 2015/05/21
    İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir. Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış ...
  • İmam Muhammed Cevat (a.s)’ın biyografisini açıklar mısınız?
    2469 تاريخ بزرگان 2020/01/20
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6464 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    10712 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...
  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    15901 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...

En Çok Okunanlar