Gelişmiş Arama
Ziyaret
12498
Güncellenme Tarihi: 2013/03/16
Soru Özeti
Lütfen hacda kurban hüküm ve şartlarıyla ilgili olarak bilgilendirici bir merkezin cevabı hakkında görüşünüzü bildirir misiniz?
Soru
Lütfen hacda kurban hüküm ve şartlarıyla ilgili olarak bilgilendirici bir merkezin cevabı hakkında görüşünüzü bildirir misiniz?
Kısa Cevap
Her ne kadar şer’i hükümlerin detay ve ayrıntılarını mercilerin ilmî risalelerinde aramak gerekse de bizim genel olarak söyleyebileceğimiz şey, Ehlibeyt mektebi açısından Kurban bayramında kurban kesmenin iki kısım olduğudur:
1. Birincisi, müstehap kurban kesmedir; yani ister Mekke’de olsun ister başka bir şehir ve bölgede olsun tüm Müslüman bireyler bugün kurban kesebilir ve bunun sevabını alabilirler.
2. İkincisi, farz kurban kesmedir. Hac günlerinde Tamattu’[1] haccı için ihram giyen kimsenin ihramdan çıkmak için Zilhiccenin onuncu gününde (Kurban bayramı) Mina bölgesinde kurban kesmek gibi Tamattu’ haccının tüm gereklerini yerine getirmesi gerekir. Anlaşıldığı kadarıyla soru ve cevapta beyan edilen hususlar, Tamattu’ haccındaki farz kurban kesimi hakkındadır. Aynı şekilde ihram zamanında ihram haramlarına riayet edilmelidir (saç ve tırnakların kesilmesi ihram haramlarındandır). Lakin ihram öncesi saçın ve tırnağın kesilmesi haram değildir.[2] Evet, Tamattu’ haccı yapmak isteyen kimsenin bir müddet öncesinden (Zilkadde’nin başı) saç, sakal ve bıyığını kesmemesi müstehaptır.[3] Ama bu müstehap buyruğa uymamak haccın doğruluğunu zedelemez. Elbette Zilhicce’nin tüm on gününde ihram haramlarından kaçınmak gerekmemektedir. Bu haramlardan kaçınmak sadece ihram zamanında gereklidir, ama ihramdan önce ve ihramdan çıktıktan sonra bu hususları yapmak sakıncasızdır. Hakeza herkesin direkt olarak bizzat kurban kesmesi gerekmemektedir ve kurban kesmede naip edinme de doğrudur.[4] Naip, kurban kesmeyene dek ihram giymiş şahıs saçını kesemez veya saç ve tırnağını kısaltamaz. Ama naiplik kesimin olmaması naibe bir zarar vermez. Zilhicce’nin ilk on gününde müstehap ameller olarak belirtilen hususlar da onaylanmıştır; zira oruç, tekbir, la ilahe illallah söylemek, Allah’a hamd etmek, anne ve babaya iyilik etek, sadaka, sıla-i rahim gibi ameller ve diğer iyi davranışlar yılın tüm günlerinde ve her yerde beğenilen fiillerdir. Zilhicce’nin ilk on günü, kutsal Mekke, Mina, Arafat ve Maş’ar gibi zaman ve mekânlarda müstehap sayılır ve daha çok sevap taşır. Birçok rivayette bu amellerin sevabına işaret edilmiştir.[5] Aynı şekilde günah ve sapmalardan tövbe etmek hemen yapılması gereken farz bir davranıştır; zira hiç kimse kendi ölümünden haberdar değildir. Bu esas uyarınca kendini günahkar bilen herkes, en çabuk zamanda ve ilk fırsatta kendi günahlarından tövbe etmelidir.[6] 
 

[1] Haccın Tamattu’, Kur’an ve Efrat diye üç tür olduğu belirtilmelidir. Tamattu’ haccı, Mekke ehlinden şer’i on altı fersah uzaklıkta olan kimseye farzdır. Kur’an ve Efrat haccı ise Mekke ehlinden olan veya bu mukaddes mekândan evinin uzaklığı belirtilen miktardan az olan kimseye farz olur.   
[2] Bazı fakihler Tamattu’ umresinden sonra ve Tamattu’ haccından sonra caiz bilmektedir. İmam Humeyni, Menasik-i Hac (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), s. 342.
[3] İmam Humeyni, Menasik-i Hac (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), s. 148: Hac niyeti olan kimse Zilkadde’nin başında ve müfret umre niyeti olan kimse bir aydan önce saç ve sakal bırakmalıdır.
[4] Menasik-i Hac (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), s. 404, mesele. 1041: “Bir başkasının naip olarak kurban kesmesi ve niyet etmesi caizdir. Naiplik edilen şahıs da ihtiyat olarak niyet etmelidir.”
[5] Saduk, Ebu Cafer Muhammed b. Ali Babeveyh, Men La Yehziruhu el-Fakih, c. 2, s. 87-88, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 1413 h.k; Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 4, s. 533, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1365 h.ş, Tahran.
[6] el-Halebi, Ebu’l-Salah, Takiyuddin b. Necmuddin, el-Kafi Fi el-Fakih, s. 234.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar