Gelişmiş Arama
Ziyaret
9925
Güncellenme Tarihi: 2014/05/28
Soru Özeti
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Soru
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Kısa Cevap
Muteber rivayetlere göre, Hz. Peygamberin (s.a.a) ve temiz imamların (a.s) nurları herkesten önce yaratılmış ve Allah İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların (a.s) velayeti hakkında geçmiş peygamberlerden ahit almıştır.[1] Elbette soruya konu olan rivayet mürseldir ve bir senedi bulunmamaktadır. Bu rivayet şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdin ve benimle ile ise açık bir şekilde berabersin.”[2] Bu rivayet şu şekilde de nakledilmiştir: Allah Ali’yi (a.s) gizli bir şekilde tüm peygamberler ile birlikte kıldı ve benimle ise açık bir şekilde birlikte kıldı”[3] bu rivayet mürsel olup senedi bulunmamaktadır ve birçok irfani kitapta nakledilmiştir. Lakin metin ve muhteva açısından peygamberlerin İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların velayetine şahitlik etmesi hakkında nakledilmiş muteber ve güvenilir diğer hadisler ile örtüşmektedir.
Rivayet Metninin Tefsir ve Açıklaması
İrfanda bahse konu olmuş ve incelenmiş hususlardan biri, varlık düzeninde kâmil insanın yeri ve rolüdür. Kamil insan hilafet ve ilahi velayet taşıması nedeniyle evren ve insan ile birlikte ve beraberdir; zira bu velayetin özellik ve etkilerinden kaynaklanan varlığın hakikatlerini ihata etmektir ve buna kayyumi ihata denir. Başka bir ifadeyle, evren kâmil insanın birlikteliği ve beraberliğiyle ayakta durur ve bu Allah tarafından kâmil insana verilmiştir; çünkü ilahi sıfatlar kâmil insanda zahir olur ve kayyum ilahi sıfatlardan biri olması nedeniyle kâmil insan da hak Teâlâ’nın kayyumî birlikteliğinin mazhar ve tecellisi sayılır. Başka bir ifadeyle, her şey yüce Allah nezdinde hazırdır ve O tüm varlıkları kayyumi bir şekilde ihata eder ve hiçbir şey O'nun gözünden gizli değildir. Allah’ın ilmi tüm varlığı kuşatmakla kalmaz bilakis tüm varlık mertebe ve dereceleri O'nun ilminin dereceleri sayılır. Kamil insan da hak Teâla’nın isim ve sıfatlarının mazharı olması sebebiyle, yüce Allah’ın tüm varlıkla birlikteliğini yansıtan kayyumi beraberliğinin mazharı olabilir. Bu yüzden mutlak velayet sahibi olan İmam Ali (a.s), batında tüm bireyler ile beraber olmuş ve herkesin amellerine tanıklık etmiştir. Artı, İmam Ali (a.s) her şeyle birlikte beraber olagelmiştir ve bu birliktelik yüce Allah’ın kayyumi birlikteliğinin bir tecellisidir.[4]    
 

[1] Bakınız: “Hz. Peygamberi Ekrem’in (s.a) yaratılış niteliği ve onun diğer varlıklar karşısındaki konumu”, 12372. Soru; “Hz. Peygamberin (s.a.a) Hz. Âdem’den (a.s) nursal varlığının önceliği”, Soru: 4378; “Hz. Muhammed (s.a.a) ile Hz. Ali’nin (a.s) nur birliği”, Soru: 7840; “Geçmiş peygamberlerinin Hz. Ali’nin (a.s) velayetine yönelik ahitleri”, Soru: 3273.
[2] Attar Nişaburi, Feriduddin, Mezheru’l-Acaib ve Mezheru’l-Esrar, s. 162, Tahran, Bi Na, 1323 h.ş; Kaşani, Molla Fethullah, Zibdetu’t-Tefasir, c. 7, s. 269, Kum, Bonyadi Mearifi İslami, çapı evvel, 1423 h.k.
[3] Amuli, Seyyid Haydar, el-Mukaddemat min kitabı Nessi’n-Nusus, s. 196, Tahran, Gısmeti İranşinasi Enistitu İran ve Fransa Pejoheşhayi İlmi der İran, çapı evvel, 1352 h.ş.
[4] A.g.e, s. 196 – 197; Dehdari Şirazi, Muhammed b. Mahmud, Şerhi Hutbetu’l-Beyan, Muhakkık, Musahhih, Ekberi Savi, Muhammed Hüseyin, s. 85 -86, Tahran, Saib, çapı dovvum, 1380 h.ş; İmam Humeyni, Misbahu’l-Hidaye ile’l Hilafe ve’l-Vilaye, Muhakkık, Musahhih, Aştiyani, Seyyid Celaluddin, s. 77, Tahran, Müessesei Tenzim ve Neşri Asarı İmam Humeyni, çapı sevvum, 1376; Aştiyani, Seyyid Celaluddin, Şerhi Mukaddemei Kayseri ber Fususu’l-Hikem, 669 – 670, Tahran, İntişaratı Emir Kebir, çapı sevvum, 1370 h.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar