Gelişmiş Arama
Ziyaret
7892
Güncellenme Tarihi: 2014/01/21
Soru Özeti
Hıbr ve Habs kelimelerinin kökenleri Kur’an’da kaç defa zikredilmiştir ve manaları nedir?
Soru
Hıbr ve Habs kelimeleri Kur’an’da kaç defa zikredilmiştir ve hangi manalarda kullanılmıştır?
Kısa Cevap
Hıbr ve Habs kelimeleri üç harfli olarak Kur’an-ı Kerim’de zikredilmemiştir. Ama bu iki kelimenin türevleri değişik şekilde kullanılmıştır. Bunların birkaç numunesini aktarıyoruz:
A. Hıbr: Bu kelimenin türevleri biçim dışı çoğul kipi şeklinde yani “Ahbar”[1] ve hal fiili şeklinde “yuhberun”[2] ve “tuhberun”[3] şeklinde kullanılmıştır. Bunlar dört defa biçim dışı çoğul kipi ve iki defa hal fiili şekli ve toplam altı defa Kur’an’da kullanılmıştır. Bu kelimenin asıl kökü, nimet ve hayat genişliğine sahip olmak anlamına gelir. Mutluluk, ikram ve güzellik gibi diğer manaları ise belirtilen asıl anlamının gereklerinden sayılır. Çoğul kipi ahbar olan hıbır sözcüğü ise âlim manasına gelir. Bu, anlaşıldığı kadarıyla İbranicedeki habir kelimesinden alınmıştır.[4]Hal fiili ve mutluluk manası ile kullanılmış iki örneğin sadece cennet nimetlerini işaret etmek için istifade edildiği belirtilmelidir.
B. Habs: Bu kelimenin türevleri de Kur’an’da iki defa ve “tehbisunehuma”[5] ve “yehbisuhu”[6] şeklinde kullanılmıştır. Bu kelimenin asıl manası, özel bir niyet ve belirli bir program gayesiyle bir kimseyi veya bir şeyi belirli bir mekânda durdurmaktır. Birinci örnek, sözlerinin doğruluğu hakkında kuşku bulunan iki şahidin tanıklığı hakkındadır. Bu ikisi namaz kılındıktan sonra tutulmalı ve hakkı batıla satmamaları için yemin içmeleri istenmelidir.[7] İkinci örnek ise kâfirlerin bir sözü hakkındadır ki yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Eğer onları azaplandırmayıp erteleyecek olursak, azabın hapsedilmesi ve gelmesine engel olan şey nedir diye söyleyeceklerdir.”[8]
 

[1]Maide Suresi, 36 ve 44. ayet; Tevbe Suresi, 31 ve 34. ayet.
[2] Rum Suresi, 15. ayet.
[3]Zuhruf Suresi, 70. ayet.
[4]Mustafevi, Hasan, et-Tahkik fi Kelimati’l-Kur’an-ı’l-Kerim, c. 2, s. 155, Bonğahı tercüme ve neşri kitap, Tahran, 1360 h.ş.
[5]Maide Suresi, 106. ayet.
[6]Hud Suresi, 8. ayet.
[7]MekarimŞirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 5, s. 115 – 116, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş.
[8]a.g.e. c. 9, s. 30.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar