1- Sorunuza nazaran söz konusu kitabın hangi ilim hakkında olduğunu anlamak güçtür. Bunu anlamak için daha geniş bilgiye ihtiyaç vardır. Ama kısaca söyleyebiliriz ki söz konusu kitap ulum-i garibe hakkındadır. Ulum-i garibe; cifr, reml ve nücüm gibi ilimlere denir. Ancak söz konusu kitabın hangi kısmına ait olduğunu teşhis etmek mümkün değildir.
2- Ulum-i garibe ile, sihir, cadı ve dua kitapları arasında büyük bir fark vardır. Ulum-i garibe öğrenmekle elde edilen ve genelde belli formül ve denklemlere dayanarak gelecekle ilgili bilgileri bize veren ilimlerdir. Bu yolla elde edilen veriler bazen gerçekleşir bazen de doğru çıkmaz. Ama sihir ve cadıya gelince cinlerle irtibat vb. meşru olmayan tutum ve davranışlara denir. Bunlar genelde insanların gündelik hayatlarındaki düzenlerini bozmak için kullanılır. Sihir öğrenmek ve öğretmek belirlenen önemli bir maslahat olmaksızın haramdır.
3-Ehl-i Beyt İmamlarından bize gelen hadislerin içeren kitaplara gelince bunların önemine nazaran bize düşen bu kitapları öğrenmek, öğretmek ve onlardan yararlanmaktır.
İnsanların yararlandıkları değişik ilimler arasında bazı ilimlerin diğerlerine nazaran faydası daha azdır. İnsanların geneline faydası daha az olan ilimler arasında ulum-i garibeyi saymak gerekir. Örneğin cifr, reml[1], nücüm vb. ilimler. Elbette bu bilimler sihir ve cadı gibi işlerle temelden farklıdırlar. Ulum-i geribe'de öğrenmeğe dayalı bir takım yöntemler kullanılır. Bu yöntemler ve formüller sayesinde gelecekle ilgili haberler elde edilir. Ancak bu haberler her zaman doğru çıkmaz. Bu yüzden en kamil din olan İslam dininde bu yöntemleri öğrenmek ve öğretmek özendirilmemiştir.[2]
Ama sihri öğrenmek, öğretmek ve kullanmak bütün taklit mercilerinin fetvasına göre haramdır. Tabii şer'an korunması gerekli olan bir maksat söz konusu ise o müstesnadır.[3] Çünkü sihirde hem mukaddime hem de maksat haramdır. Şer'i olmayan riyazetler ve cinlerle irtibat vb. işler, özellikle insanların gündelik yaşayışlarındaki düzeni bozmaya sebep oluyorsa bu şer'i olarak yasaklanmıştır. Bu yüzden Kur'an'ın emirleri, Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'in buyruk ve davranışları çerçevesinde dini yaymakla görevli olan din alimleri asla sihir konulu kitaplardan yararlanmazlar. Bazı büyük alimler gerektiğinde dini desteklemek ve büyücelerin büyüsünü iptal etmek için bu ilimlerden haberdar olmalarına rağmen bu ilimleri yaymamışlardır. Hatta Ebu Nasr Farabi cifr ilmi hakkında bir risale yazmış ancak sonra bu risalesini imha etmiştir "Bu gibi dallarda bir eserim olmasını istemem" demiştir.[4] Yine Allame Hasanzade Amuli şöyle demiştir: "Cifr ilmi aynen bir yeri kazmaya benzer bazen bir define elde edilir, bazen de yorgunluktan ve acıdan başka bir sonucu olmaz."[5]
Son olarak şu noktaya dikkat çekmeliyiz ki Ehl-i Beyt İmamlarından nakledilen duaları içeren kitapların önemine nazaran bizlere düşen bu kitapları öğrenmek, öğretmek ve bunlardan istifade etmektir. Çünkü bu yolla sürekli olarak kul ile Rabbinin ilişkisi devamlı korunmuş olur ve insanın manevi ve maddi ihtiyaçları Allah'ın lütfü sayesinde giderilir artık reml ve cifr vb. konulu kitaplara başvurmaya bir ihtiyaç kalmaz.
Daha fazla bilgi için şu kaynaklara bakınız:
Kifayetu'l-reml, Seyyid Cevad Zihni
Dizin: Sihri müşahede etmek ve öğrenmek soru: 677
Dizin: Diğer alemlerdeki varlıklarla ilişki 293
Dizin: Şeytan ve cinlerin gücü 883
Dizin: İnsanın cinlerle ilişkisi: 606
Dizin: İnsan ve cinle ilişki soru: 468
[1] Kifayetu'r-Reml, Seyyid Cevad Zihni Tehrani
[2] Belki de bu bilimlere önem vermemenin sebebi bu bilimlerin insanda Allah'a tevekkül ve kaza ve kadere razı olmak gibi ahlaki değerlerin zayıflamasına sebep olduğu içindir.
[3] Mesail-i cedid, s. 83; Tevzihu'l-Mesail Meraci, c. 2 s. 980; Ecvibetu'l-Mesail, Ayetullah Hamenei c. 2 s. 50
[4] Hezar-u yek nükte, Ayetullah Hasan Zade Amuli, c. 2 s. 722
[5] ade, c. 1 s. 16