Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetlerinin, Fatır Suresi'nin 39. ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır. Bazıları maksadın yeryüzünde önceden bulunan meleklerin halifeliği olduğunu ileri sürmüş, bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunun kastedildiğini savunmuşlardır.
Her halükarda müfessirlerin insanın yeryüzünde, Yüce Allah'ın halifesi olduğu konusundaki ileri sürdükleri delilleri ayetler ve hadislerdir. "O sizi yeryüzünde halifeler kılmıştır." ve "Ey Davut! biz seni yeryüzünde halife kıldık…"
Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetleri ve Fatır Suresi'nin 39 ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır.
Onlar şöyle diyorlar "Hani Rabbin meleklere ben yeryüzünde halife yaratacağım, dedi." ayetinde geçen halife kelimesinden maksat birinin diğerinin yerinde oturmasıdır.[1] Ancak burada kimin yerinde oturmanın kastedildiği hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır.
Bazıları insan yaratılmadan önce yeryüzünde bulunan meleklerin yerine oturmak olduğunun kastedildiğini söylemişlerdir. Bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunu kastedildiğini savunmuşlardır.[2]
Allame Tabatabi bu konuda şöyle diyor: Helaif kelimesi halife kelimesinin çoğuludur. Yeryüzünde insanların halife oluşlarının anlamı sonrakilerin öncekilerin yerinde oturması, onlara halife olmaları ve yeryüzünde tasarruf edebilmeleridir. Nitekim öncekiler de buna kadirdiler. Eğer insanlar bu halifeliğe ulaşmışlarsa yaratışlarındaki özellikleri yüzündendir. Bunların yatılışı çocuk doğurmak ve nesiller yetiştirmek yoluyladır. Çünkü bu tür yaratılış yaratığı önceki ve sonraki olarak iki sınıfa bölmektedir.[3]
Nümune tefsirinde Bakara Sure'sinin 30. ayetinin tefsirinde şöyle deniyor: "İnsaf şudur ki maksat yeryüzünde insanın Allah'ın halifeliği murattır,[4] ama diğer bir yerde şöyle denmiştir: "Önceden var olan insanların yerine geçmek murat olduğu gerçeğe daha yakın bir görüştür."[5]
Her halükarda müfessirlerin halifelik konusundaki ihtilafı konunun aslıyla çelişmez. Çünkü insan hem önceki yaratıkların halifesi sayılabilir hem de yeryüzünde Allah'ın halifesi sayılır. Bunun müşterek noktası peygamberler ve velilerdir. Nitekim Yüce Allah Hz. Davud'a şöyle diyor: "Biz seni yeryüzünde halife karar kıldık, öyleyse insanlar arasında hak üzere hüküm ver." Bu ayette Hz. Davud'un Allah'ın halifesi olduğu murattır çünkü önceki insanların halifesi olduğu kastedilmiş olsaydı artık bu konun özellikle açıklanmasına ve üzerinde vurgu yapılmasına bir gerek kalmazdı çünkü önceki insanların halefi olduğu ayrıca açıklama gerektiren bir şey değildir.
Buna göre kesin olan şu ki: insanın yeryüzünde Allah'ın halifesi olduğunu kanıtlayan delil ayetler ve hadislerdir. Bu ayetler bu yazının giriş bölümünde açıklandığı üzere çeşitli surelerde açıklanmıştır. Bunlardan bazı örneklere aşağıda değineceğiz.
1-
Hani Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim." dedi.[6]
2- Verdiği şeyler hakkında sizi sınamak için yeryüzünde sizi halifeler kılan ve bazılarınızı bazılarınızdan derecelerle üstün yapan O'dur.[7]
3- Sizi yeryüzünde (öncekiler) halef kılan O'dur…[8]
4- Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık insanların arasında hak ile hüküm ver…[9]
5-
"إِنَّ اللَّهَ تَبَارَکَ وَ تَعَالَى جَعَلَ الدُّنْیَا کُلَّهَا بِأَسْرِهَا لِخَلِیفَتِهِ حَیْثُ یَقُولُ لِلْمَلَائِکَةِ إِنِّی جاعِلٌ فِی الْأَرْضِ خَلِیفَةً فَکَانَتِ الدُّنْیَا بِأَسْرِهَا لآِدَمَ وَ صَارَتْ بَعْدَهُ لِأَبْرَارِ وُلْدِهِ وَ خُلَفَائِه"[10]
Allah dünyayı içinde olan her şeyle kendi halifesi için yaratmıştır. Nitekim meleklere hitaben şöyle buyurur: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım Buna göre dünya ve dünyada olan her şey tümüyle Adem'e mahsus kılınmıştır. Ondan sonrada evlatlarından iyilere ve halifelerine mahsustur…
İlgili dizin: Halifetu'llah'ın Kur'an yönünden örneği site: 2023
[1] Mustafavi, Hasan, Tefsir-i Ruşen, c. 15, s. 91, Merkez-i Neşr-i Kitap yay. 1. baskı.
[2] bk Tabersi, Mecmeu'l-Beyan, c. 1 s. 177, Nasir Husrov Tehran, 3. baskı; Mekarim, Nasir,Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172, Daru'l-Kutubu'l-İslamiye, Tahran, 1. baskı,
[3] Tabatabi, Seyyid Muhammed Huseyin, El-Mizan, c. 17 s. 52, Camiay-i Muderrisn yay. Kum, 5. baskı, 1417,
[4] Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172,
[5] ade c. 18, s. 172.
[6] Bakara, 30
[7] En'am, 165
[8] Fatır, 39
[9] Sad, 26
[10] Kuleyni, c. 1 s. 538, Daru'l-Kutub el-İslamiye, Tahran.