İslam’da daimi olarak aynı zamanda dört kadınla evlenmek caizdir. Erkeğin daimi eşi varsa bu eşin erkek kardeşinin kızıyla veya kızkardeşinin kızıyla evlenmek istemesinin dışında ondan izin alması şart değildir. Ama kadın akitte kocası başka kadınla evlenmesin diye şart koşarsa, bazı fakihlere göre böyle bir şart doğrudur ve erkek buna aykırı davranamaz. Ancak yeni aileyi koruma kanuna göre erkeğin daimi bir eşi varsa özel şartların dışında başka bir kadınla evlenemez. Sorunun ikinci kısmına gelince, insan evliliğini sevgi üzerine kurmaya çalışmalıdır. Sevgi yoksa onun doğması için uğraşmalıdır. Ancak insan evlenirken hangi niyetle evlendiği konusunun evliliğin doğruluğunda etkisi yoktur. Fakat Allah için yapılan her amelin Allah katında sevabı vardır.
Evet eğer istenmeden olursa o zaman konu değişir. Kelimet-ut Takva adlı kitapta şöyle yazar: Akit, tarafların isteksiz olması halinde de doğrudur. Yani birisini başkasına nikah akdi okuması için zorlarlarsa böyle bir akit doğrudur. Ve o şahıs vekalet akdini okumaya zorlandığında akit inşa kastı vb. gibi doğruluk şartlarını taşırsa bu zorlama aktin batıl olmasına neden olmaz. Ama birisi kendisi için nikah akdi okumaya zorlanır ve bu zorlama halinde inşa kastı olursa böyle bir akit doğru değildir. Zorlama ortadan kalktıktan sonra ona razı olur ve izin verirse akit sahih olur ve işleme girer. Burada zorlanan kişinin kadın veya erkek olması arasında fark yoktur.
İslam erkeğe aynı zamanda dört kadına sahip olmayı izin vermiştir. Erkeğin daimi eşi varsa onun erkek kardeşinin kızıyla veya kızkardeşinin kızıyla[1] evlenmek istemesinin dışında ondan izin alması şart değildir. Ama kadın akitte kocası başka kadınla evlenmesin diye şart koşarsa, bazı fakihlere göre[2] böyle bir şart doğrudur ve erkek buna aykırı davranamaz. Ancak yeni aileyi koruma kanunu şöyledir:[3] Erkeğin daimi bir eşi varsa şu şartların dışında başka bir kadınla evlenemez:
1. İlk karısının rızası.
2. İlk eşin cinsel ilişkide vazifesini yerine getirememesi.
3. Kadının erkeğin cinsel isteğine karşılık vermemesi.
4. İlk eşin delilik veya tedavisi zor hastalıklara yakalanması.
5. Kadının hapise düşmesi.
6. Kadının uyuşturucu bağımlısı olması.
7. Kadının kısır olması.
8. Kadının evi terketmesi vb. gibi.
Öte yandan günümüzde akitnamelerde gelen ‘kadın boşanma talebinde bulunabilir’ şartı erkek ilk eşinin rızası olmadan ikinci eş almak istediği zaman geçerlidir.[4]
Ancak evlilik ilahi ve sürekli bir bağ olup, onun hedeflerinden biri şehveti kontrol etmektir. Sükunet, neslin çoğalması vs. şeylerde onun hedeflerinin içinde yer almaktadır. Öyleyse eş seçerken dikkatli olmalı, duygu ve sevgi yüklü kalıcı bir ortak yaşam için ortam hazırlanmalı ve evliliğin temeli sevgi ve alaka üzerine kurulmaya çalışılmalıdır. Evlilik sevgi üzerine olmazsa sevginin doğması için çaba harcanmalıdır. Açıktır ki, insanın hangi niyetle evlendiği evliliğin doğruluğunda etkisi yoktur. Fakat Allah için yapılan her amelin Allah katında sevabı olduğuda bilinmelidir.
Evet eğer istenmeden olursa o zaman konu değişir. Kelimet-ut Takva adlı kitapta şöyle yazar: Akit, istenmeden de olsa doğrudur. Yani birisi başkasına nikah akdi okuması için zorlanırsa böyle bir akit doğrudur. Ve o şahısın vekalet akdini okumaya zorlanmasında inşa kastı gibi aktin diğer doğruluk şartlarını da taşırsa akit batıl olmaz. Ama birisi kendisi için nikah akdi okumaya zorlanır ve bu zorlama halinde inşa kastı olursa böyle bir akit doğru değildir. Eğer zorlama ortadan kalktıktan sonra ona razı olur ve izin verirse akit sahihtir ve işleme girer. Zorlanan kişinin kadın veya erkek olması arasında fark yoktur.[5]
Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani bu soruya şöyle cevap vermiştir:
1. Erkek ikinci evlilik yapmak istediğinde eğer birinci eşin erkek veya kız kardeşinin kızlarından biriyle evlenmek isterse eşinden izin almak zorundadır.
Eğer evlilik akdinde kadın eşinin izniyle ikinci bir eş alabilir diye şart koşarsa, erkeğin bu şarta uyması farzdır, ama uymaz ve eşinin izni olmadan nikah kıyarsa bu nikah yanlış değildir. Ancak İslam ülkesinin kanunu (velayet-i fakih düzeninde) bu nikah batıl sayılırsa o ayrı bir konudur.
2. Evlilikte kalben ilgi duymak, her ne kadar evliliğin devamı için gerekli olsa da evliliğin doğruluğuna zarar vermez.
İlgili cevap: 3103 (site:3368).
[1]- İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail (Şerhli), c.2, s.466.
[2]- Değerli taklit merciilerinin ‘birinci eş, kocasına yeniden evlenme konusunda kendisinden izin almayı şart koşabilir mi veya kadın, kocasına ikinci kere evlendiğinde boşanmak için kendisini vekil olma şartını getirebilir mi?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:
Ayat-i İzam Behcet, Hamanei, Fazıl, Mekarim ve Nuri: Hayır, bu şart geçerli değildir. Ancak ‘eğer erkek ikinci evlilik yaparsa kadın kendisini boşamak için kocasının vekili olabilir’ şartını koşabilir. (İmam, İstiftaat, c.3, Evlilik Hükümleri, 55. soru; Ayetullah Mekarim, İstiftaat, c.2, 907. Soru; Ayetullah Hamanei, İstiftaat, 7. Soru; Ayetullah Fazıl, Cami-ul Mesail, c.1, 1533. Soru; Ayetullah Nuri, İstiftaat, c.2, 637. soru ve Tevzih-ul Mesail, mesele: 2534; Ayetullah Behçet’in bürosu. Porsiman programından faydalanılmıştır.)
Ayat-i İzam Tebrizi, Sistani ve Safi: Evet böyle bir şart doğrudur. Evlendikten sonra erkek bu şarta amel etmez ve ikinci bir evlilik yaparsa günah işlemiştir. (Ayetullah Sistani, Minhac-us Salihin, c.2, mesele:333; Ayetullah Tebrizi, Minhac-us Salihin, c.2, mesele:1395; Ayetullah Safi, Cami-ul Mesail, c.2, 5221. (Porsiman yazılım programından faydalanılmıştır.))
Ayetullah Vahid Horasani: Farz ihtiyata göre bu şart geçerli değildir. Ancak ‘eğer erkek ikinci evlilik yaparsa kadın kendisini boşamak için kocasının vekili olabilir’ şartını koşabilir. (Minhac-us Salihin, c.3, mesele:9531. (Porsiman yazılım programından faydalanılmıştır.))