2-Matem meclislerinde kama vurmak, başı, yüzü yaralamak vs. gibi şekillerde bedene zarar vermek hakkında büyük müctehidlerin görüşleri nedir? Bu konuda görüş farklılığı söz konusu mudur?
3-Günümüzde İslam düşmanları, İslam’a zarar vermek için bunu aleyhte kullanarak propaganda yaptıkları konusunda görüşünüz nedir?
4- İmam Humeyni ve Ayetullah Hamenei’nin bu konuda görüşleri nedir?
Hz. İmam Hüseyin Seyyid-i Şüheda'ya matem tutmak Masum İmamlar (a.s)'ın ve din önderlerinin her zaman üzerinde önemle durdukları bir noktadır ve tarih boyunca bu merasimleri hep yapılmıştır.
Başa kama vurmak, bazı şehir ve ülkelerde İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı için tutulan matem şekillerinden biridir. Eski zamanın taklit mercileri, insana zarar vermediği sürece buna cevaz vermişlerdir. Ama hiçbir rivayette kama vurmadan bahsedilmediği için onun müstehap olduğuna dair hüküm veren olmamıştır.
Ancak günümüzde bu matem şekli İslam düşmanları tarafından bir lekeleme malzemesi olarak kullanılmaktadır. Bu sahneleri her tarafta yayımlayarak İslamın ve Şia mezhebinin aleyhinde büyük propagandalar yapıyorlar. Bu da mezhebin zayıflamasına neden oluyor. Bu yüzden Veliyy-i Fakih ve taklit mercilerinin çoğunluğu başa kama vurmanın caiz olmadığına dair hüküm vermişlerdir.
Masum İmamlar (a.s) ve din önderleri, her zaman Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin’e matem tutmanın üzerinde önemle durmuşlardır. Bu matemler İmam (a.s)'ın şehadetinden sonra tarih boyunca devam etmiş ve Aşura kültürünün yaşamasına, insanların İslam ve Kur'an'la tanışmasına neden olmuştur. İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor:
'Bin dört yüz senedir bu minberler, bu mersiyeler, bu ağıtlar ve bu sinezenler bizleri (İslam ve Müslümanları) korumuştur.'[1]
Yas merasimlerinin düzenlenmesine din önderleri çok önem vermişler ve bu hususta tavsiyede bulunmuşlardır. Masum İmamlar (a.s), İmam Hüseyin (a.s)'a matem tutulmasına çok önem vermişleridir.[2] Ama nasıl yapılacağı konusunda özel bir tavsiyede bulunulmamıştır. Matemler İslam şeriatının nurlu hükümlerine muhalif olmadığı, matem tutanlara zarar vermediği, İslamın ve Şia mezhebinin zayıflamasına neden olmadığı sürece İslam’ın ve Masum İmamlar (a.s)'ın onayladığı şeylerdir. İmam Caferi Sadık (a.s), Ebu Harun'dan kendisi için İmam Hüseyin (a.s)'ın mersiyesini okumasını istediği zaman ona şöyle buyurdu: 'İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrinin yanında kendinize mersiye okuduğunuz gibi burada da mersiye oku.'[3]
Elbette zamanla şia kültüründe matem heyetleri ortaya çıkmaya başladı ve şekilleri de epey değişti.
İmam Hüseyin (a.s) için yapılan matemler, her kavim ve milletin adet ve gelenekleri göz önüne alındığında çeşitli bölgelerde ve değişik zamanlarda farklılık göstermektedirler. Şer'i açıdan bu konuda herhangi bir ayet ve rivayet yoktur. Bunlar örfe dayalı şeyler olup, Şiilerin Seyyid-i Şüheda (a.s)'a olan sevgilerinden kaynaklanmaktadır.
Irak, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde bazıları matem tutarken başa kama vurmaktadırlar (bu matem şeklinin İmam Hüseyin (a.s) ve din için can vermeye her zaman hazır olunduğu anlamına geldiği söylenmektedir).
Kama vurulmasının caiz olup olmadığı konusu eskiden beri alimler ve taklit mercileri arasında ihtilaflı bir mesele olmuştur. Bir grup fakih onun caiz olduğuna hüküm verirken bir başka grupta caiz bilmemektedir.
Bu meselenin hükmü ilk olarak Ayetullah Naini'de soruldu. Onun fetvası hem kendi zamanının, hem de daha sonra gelen mercilerin dayanağı olmuştur. Ayetullah Naini, başa kama vurma hakkında herhangi bir ayet ve hadisin olmadığını belirttikten sonra eğer insan bedenine zarar vermezse caiz olduğu fetvasını vermiştir. Ondan sonra gelen onlarca taklit merciide bu görüşü kabul etmiş, aksi yönde fetva vermemişlerdir. Ama kama vurmak ve baştan kan akıtmak bazı gayri Müslimler tarafından kötü karşılanıp Şianın aleyhinde propaganda yapmalarına sebep olunca Ayetullah Ebu'l Hasan İsfahani gibi bazı alimlerde onun haram olduğuna dair fetva vermişlerdir.[4]
Belirtmek gerekir ki geçmişte başa kama vurmaya cevaz veren fakihler bedene zarar vermeme halinde bunu caiz bilmişlerdir. Ama günümüzde herhangi bir dini dayanak olmadığı için müstehap[5] bile olmayan böyle bir matem şeklinden İslam düşmanları tarafından kötü amaçlı saptırıcı propagandalara vesile kılmaktadırlar. Bu gibi sahneleri medyada geniş bir şekilde yayınlayarak aleyhte kullanıyor ve izleyenlerin gözünde İslam’ı ve mezhebi kötülüyorlar. Bu yüzden İmam Humeyni (r.a), kendisine bu konuda sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: 'Şu anki durumda başa kama vurulmamalıdır…'[6]
Yine batılı ülkelerin bu saptırıcı propagandalarından dolayıdır ki büyük taklit mercileri Ayetullah Hamenei, Ayetullah Fazıl Lenkerani, Ayetullah Mekarim Şirazi, Ayetullah Nuri Hemedani ve Ayetullah Tebrizi kendilerinden sorulan sorularda böyle işlerin yapılmasına cevaz vermemişlerdir.[7]
Günümüzde ki diğer bazı büyük taklit mercileri ise onun cevazına hüküm vermişlerdir. Nedeni ise onlara göre böyle şeyler mezhebi lekelemez ve zayıflatmaz.
Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki, hacamat müstehap olup kendisine özgü adap ve şartları vardır.[8] Tıbbi olarak başa kama vurmak başa hacamat etme özelliği taşıdığı ispat edilse bile, kama vurmanın caiz olduğu söylenemez; zira böyle bir şey öne sürülerek mezhebe zarar vermenin önüne geçilemez ve düşmanların yaptığı kötüye kullanmaya engel olunamaz.
[1] -Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.339
[2] -Mukaddem, Maktel-i İmam Hüseyin, s.367; Porsişha ve Pasuhha (Sorular ve Cevaplar), c.13, s.169 ve 170
[3] -Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.341
[4] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.215
[5] - Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah, Aşura'ya İslami Bir Bakış, s.44
[6] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.378
[7] - Mesail-i Cedid ez Didgah-ı Ulema ve Meraci', c.4 s.201 ve 202; Tevzihu'l Mesail (el-Muheşşi li'l İmam Humeyni), c.2, s.1026; Rehber Ayetullah Hamanei'den İstifta: 1460. soru: Başa kama vurmak gizlide olursa caiz midir yoksa fetvanız genel midir?
Cevap: Başa kama vurmak örfi olarak bile hüzün ve keder sayılmamasının yanı sıra Masum İmamlar (a.s)'ın zamanında ve ondan sonra ki dönemlerde de böyle şey yoktu. Günümüzde ise mezhebin de adını karalamaktadır. Bu yüzden hiçbir durumda caiz değildir.
Porsişha ve Pasohha, no.13, s.330; Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.198;
Mevsuatu'l Atabati'l Mukaddese, c.8, s.378, Soru: İmam Humeyni (r.a)'in
Cevap: Şu anda ki durumda başa
[8] -Şeyh Abbas Kummi, Sefinetu'l Bihar, c.1, Hacm maddesi.