Gelişmiş Arama
Ziyaret
23074
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Bir insan rüya tabir etme becerisine nasıl sahip olabilir?
Soru
Bir insan rüya tabir etme becerisine nasıl sahip olabilir? Bu hususta bir hadis var mıdır?
Kısa Cevap

Rüya görmek, yaşam boyunca herkes için vuku bulan bir husustur. Rüyanın nitelik ve keyfiyeti henüz bilginler için iyice aydınlanmamıştır. Kur’an-ı Kerim Yusuf’u anmakta ve onun hem sadık rüya gördüğünü[1] ve hem de Allah’ın kendisine rüya tabirini öğrettiğini bildirmektedir.[2] Yusuf zindandayken zindan arkadaşlarının rüyasını ve zindan dışında da Mısır padişahının rüyasını tabir ve tevil etmiştir. O halde rüya tabiri veya Kur’an’ın deyimiyle rüya tevili[3] gerçek ve hakiki bir konu ve de Allah’ın bilgisini peygamberlere öğrettiği bir ilimdir. Peygamber Danyal da Allah’ın rüya tabiri ilmini öğrettiği kimselerdendir.[4] Kur’an ilahi peygamberlerden başka örnekler nakletmekte ve Allah’ın onların rüyalarının doğruluğunu onayladığını bildirmektedir.[5] 

Rüyaların sınıflandırılması hakkında rivayetlerde iki kısma rastlamaktayız:

Bazı rüyalar, sadık rüyalardır ve bazıları da asılsız ve yalan rüyalardır.[6] Doğru ve gerçek olan bir rüya, rivayetlerde “nübüvvetin yetmiş cüzünden biri”[7] sayılmıştır. Bu ilim öğrenmekle elde edilmez ve tezkiye ve temizlenmeye gerek duyar. Özel şartlarda insana verilir. Bu yüzden bu nimete az bir grup sahiptir. Elbette bazı rüya tabiri kitaplarında bu iş için bir takım miyar ve ölçüler nakledilmiştir. Ama bu ölçülerin tümel ve mutlak olmadığını ve şartlara, rüyayı gören şahsa ve diğer koşullara bağlı olarak değiştiğini hatırlatmak gerekir. Bu nedenle bu kitaplarda belirtilenler ile kesinlik addeden yüzde yüzlük bir neticeye ulaşmak mümkün değildir.    



[1] Yusuf, 4.

[2] Yusuf, 101.

[3] Yusuf, 101.

[4] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 14, s. 371.

[5] Saffat, 105; Fetih, 27.

[6] Kuleyni, Kafi, c. 8, s. 91, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye.

[7] Saduk, Men La Yehziruhu el-Fakih, c. 2, s. 584.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Müstahdese meseleler ne demektir?
    5118 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Müstahdese meseleler, yeni meseleler demektir. Bundan maksat ya eski fıkhi eserlerde değinilmeyen meselelerdir veya gerektiği şekilde ele alınmamış ve yeniden gözden geçirilmeye ihtiyaç duyulan meselelerdir. Örneğin verilen cevap yeterli olamamakta ve uygulanamamaktadır. Oysa kanun koyucunun uygulanamayacak hükümleri göndermesinin manası yoktur. ...
  • Öldükten sonra insan ruhu hayvan şekline mi bürünür yoksa berzahta mı kalır?
    72903 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    Öldükten sonra insan ruhunun başka bir insan veya hayvan şekline bürünmesi reenkarnasyona inanan kişilerin görüşüdür ve bu İslam’ın bakışında yanlış ve geçersiz bir görüştür. Ruh, dünya bedeninden ayrıldıktan sonra berzah âleminde misali bedende yer edinir ve kıyametin başlamasına dek berzah hayatını sürdürür. Bazen kabir âlemi ve bazen ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) Osman’ın icraatları hakkındaki sözü ahlak ve edepten uzak değil midir?
    11840 Masumların Siresi 2010/11/27
    Osman, kendi yaptıkları neticesinde (Müslümanların beytülmalinde israfta bulunmak ve kabilecilik yapmak vb.) Müslümanların ezici çoğunluğunun itirazına maruz kalmış bir halifedir. Öyle ki tüm Müslümanlar ona karşı ayaklanmış ve kendisinin evine hücum etmiştir. İmam Ali (a.s) İslam Peygamberinin hilafet makamını savunmak için onun öldürülmesini engellemek için önleyici ...
  • Şeytanla nefs-i emarenin farkı nedir?
    21988 Pratik Ahlak 2010/05/04
    Nefis diye nitelenen insanın gerçek mahiyetinin çeşitli boyutları vardır. Kur’an onlara üç mertebede (emmare, levvame, mutmaine diye) işaret etmiştir.Nefs-i emare, hayvanî isteklerin insana hakim olduğu nefis demektir. O, insanı hep kötülüklere ve şehevi isteklere emreden nefsanî bir halettir.Şeytan, lügat ...
  • Hz. Veliyy-i Asr’da (a.f) kendi zuhurunu bekleyenlerden midir?
    6574 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Fereci beklemek, İslamın, özellikle Şii mezhebinin temel rükünlerindendir. Fereci beklemek, bütün dünyada ki eşitsizlik ve sıkıntıların giderilmesi demektir. Fereci bekleyenler, ahiri zamanda ilahi bir insanın -İslam’da ki adı Mehdi’dir- zuhur edeceğine, zulmü ortadan kaldırıp yerine adaleti yerleştireceğine, bütün dünyada Allah’ın hükümetini hakim kılacağına inanmaktalar. Bütün ...
  • Kur’an-ı Kerim’in Tahrif edilmediğinin delilleri nedir?
    21907 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Tahrif genel anlamda Kur’an’ın lafız ve manalarında her türlü değiştirme, artırıp eksiltmeye denir.Araştırmacılar Kur’an’ın tahrif edilmediğine dair çeşitli deliller zikretmişlerdir. Biz bu delillerden bazılarına burada işaret edeceğiz:1- Kur’an nüzul zamanından ...
  • Neden Kur’an surelerinin başında dünyadaki muteber diğer metinlerin başında yer alan konu özeti bulunmamaktadır?
    6260 Kur’anî İlimler 2012/05/27
    Bir metnin itibarını onun başında yer alan bir özetle ölçmemek gerekir. Elbette büyük ölçekli bilimsel bazı araştırmalarda bu yöntem uygun görülebilir, ama şimdi dahi birçok muteber ansiklopedi böyle bir yöntemden istifade etmemektedir ve bu onların itibarını zedelememektedir. Kur’an da Müslümanların en önemli dinsel ansiklopedisidir. Kur’an belirli bir ...
  • İslam’ın Kehf suresinin son ayetlerini okumaya yönelik ısrarının nedeni nedir?
    23624 Tefsir 2011/03/01
    Hadislerde belirli bir vakitte uyanmak için Kehf suresinin son iki ayetinin okunması tavsiye edilmiştir.[1] Kehf suresini okumaya yönelik İslam’ın ısrarının nedeni nedir diye sorduğunuz sorunun yanıtı bağlamında ise şöyle söylemek gerekir: Buyruklardaki ısrar ve tekit ya farz hüküm ya ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    6473 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Ehl-i Sünnet alimlerinden biri: ‘Ey iman edenler, Allah\'a, peygambere ve içinizden ulu’l-emr’e (emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara) itaat edin. Bir şeyde ihtilafa düştünüzmü...’ ayetinin imamet inancını reddettiğini söylüyor. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?
    7229 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Sorudaki ayet iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm Allah'a ve Resule (s.a.a)  itaatın yanında kayıtsız ve şartsız olarak ulu'l-emr'e de itaat etme hakkındadır. Çünkü herhangi bir şart söz konusu olsaydı ilahi kelam bütün şartları zikreder. Ulu'l-emr'in hata yapma ihtimali olsa Allah Teala onu şartsız olarak değil mutlaka ...

En Çok Okunanlar