Gelişmiş Arama
Ziyaret
6350
Güncellenme Tarihi: 2009/07/12
Soru Özeti
Beş ay nafaka almayan bir kadın kendisini boşanmış olarak kabul edebilir mi? Eğer boşanmış olursa iddeti ne zaman başlar?
Soru
Beş ay nafaka almayan bir kadın kendisini boşanmış kabul edebilir mi? Nafaka alamadığında kadın boşanmış olursa iddeti ne zaman başlar?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

İslam’da talak (boşama) erkeğin (kocanın) elindedir.[1] Dolayısıyla kadın kendisini boşanmış olarak kabul edemez; erkeğin nafakayı ödememesi kadına kendini boşama hakkını vermez. Neticede de iddet ve onun ne zaman başlayacağı meselesi de söz konusu olmaktan çıkar. Ancak kadın şer'i hakime[2] başvurup sorununu -yani kocasının nafaka vermediği, ailesini terkettiği vs. sorunları- ona söyleyerek nafakasının yanı sıra talakını da talep edebilir. Şer'i hakim de, kocayı nafakayı ödemeye mecbur ettiği gibi gerekli görürse gıyabında şer'i talakı da verebilir.

 

Her neyse, koca şer'i özrü olmadan nafaka vermeyi terk ederse şer'i hakim kadını boşayabilir ve iddeti de boşanma işi gerçekleşince başlar.

 

Günümüzde, telefon, e-mail vb. gibi iletişim araçlarının gelişmesiyle Müslüman kadınlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar sorunlarının hallolması için girişimde bulunabilirler.

 

Bu konuda bazı müçtehitlerin fetvaları şöyledir:

 

Hz. Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosunun cevabı:

“Koca şer'i özrü olmadan nafaka vermeyi terkederse şer'i hakim kadının şer'i talakını verebilir ve iddeti de boşanma işi gerçekleşince başlar.”

 

Hz. Ayetullah-ul Uzma Fazıl Lenkerani’nin bürosunun cevabı:

“Hayır, mahkemeye gitmesi gerekir. Talak verildikten sonra iddette başlar.”

 

Hz. Ayetullah-ul Uzma Behçet’in bürosunun cevabı:

“Hayır yapamaz, kocasından talakını istemelidir, koca isterse talak verebilir.”


[1] -Tahrir-ul Vesile, Kitab-ul Talak, s.763, 1. 2. ve 3. meseleler.

[2] - Şer'i hakimden kasıt bütün şartlara sahip olan fakihtir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Mecusiler Kimlerdir?
    21833 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Arap dilinde Zerdüşt dinine mensup olanlar için kullanılan “Mecusi” kavramı, Yunancaya girdikten sonra “magus” şeklini alın kadim Farsçadaki “meguş” veya “megu” kavramından alıntılanmıştır. (İngilizcedeki magic kavramı bu kavramdan alıntılanmıştır). Bu kavram Arap diline girdikten sonra “Mecusi” şekline bürünmüştür. Mecusilerin dini olan Zerdüşt dini, kutsal kitaplar (Tevrat ve İncil) ile ...
  • Şiiler Allah ile imamlar arasında fark olduğuna inanırlar mı?
    7250 Eski Kelam İlmi 2012/08/11
    Diğer ekoller gibi Şia ekolü de tarih boyunca sürekli ifrat ve tefrit eksenli akımların ilgisine muhatap olmuştur. Bu akımlar Gulat, Mukassire ve Nasibiler gibi değişik isimler ile Şiiler ve imamlar için zorluklar yaratmıştır. Şii imamları bu sapık akımların tehlikelerinden Şiileri korumak için sürekli çabalamışlardır. Onlar kendi konumlarını açıklayarak, ...
  • Süt emen erkek çocuğun idrarının necis midir?
    18977 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/01/16
    İşaret etmiş olduğunuz konu fıkıh kitaplarında şu şekilde geçmektedir:“Eğer bir şey (örneğin bir elbise), yemek yemeye başlamamış ve süt tozu da kullanmayan (anne) sütü emen bir erkek çocuğun idrarıyla necis olursa, o şeyin ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9135 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir?
    5589 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Kendisinden «ثوبان مولا رسول الله» diye söz edilen Sovban, Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından özgürleştirilen ve özgürleştikten sonra Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehli Beytin (a.s) dostu olan kölelerdendir. Onun Hz. Peygamber (s.a.a) ve ailesine yönelik büyük sevgi ve ilgisi hakkında bazı hadis kitaplarında bir takım rivayetler nakledilmiştir. ...
  • Kıyamette bütün insanlar hatta Müminler ve Salihlerde mi hasrete ve üzüntüye duçar olacaklardır?
    3509 قیامت 2020/01/20
  • Acaba rivayetleri silip Kuran’la yetinirse Müslümanlar arasındaki ihtilaflar vahdete dönüşebilir mi?
    8024 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/03/04
    Kur’an’la yetinme ve rivayet ve sünnetleri silme konusunun tarihçesi yaklaşık İslam’ın ilk yıllarına dayanmaktadır. Zira Ehlisünnet ve Şia kaynakları esasınca, Peygamberimiz, (s.a.a) mübarek ömrünün sona erme esnasındayken İslam ümmetini doğru yoldan sapmasını engelleyecek mahiyette kılavuzluk yapacak bir vasiyet yazmak amacıyla kalem, mürekkep ve kâğıt istedi. Maalesef peygamberin bu ...
  • İbrahim (a.s)’ın Allah Teala’nın emrine itaatle oğlunu kurban etmeye kalkması imamet makamına nail olmak için miydi?
    3485 Tefsir 2019/11/13
    Kuran’ı Kerim’den ve hadis kaynaklarından anlaşıldığı kadarıyla başta Peygamber ve Masum İmamlar olmak üzere evliyanın  bütün amelleri sadece Allah rızasına erişmek içindi. Ne dünyevi makamlara erişmek içindi  nede manevi makamlara ulaşmak için. Bu zatlar Hak yolunda canlarını ve mallarını feda etmekten kaçınmayacakları bir marifetle Hakkı tanımışlardı. Kuran’ı ...
  • Mersiye okuyucuların her yıl mersiyelerine ekledikleri yeni şeylerin sakıncası yok mudur?
    7942 تاريخ بزرگان 2009/01/29
    Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki sayfası vardır: Biri yiğitlik ve iftiharla dolu nurlu ve beyaz bir sayfa, diğeri benzersiz veya eşine az rastlanır bir cinayetin işlendiği bir facia oluşu. Bu yüzden Kerbela’da meydana gelen musibetleri imkansız ve akla aykırı olarak algılamamak gerekir. ...
  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    5703 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...

En Çok Okunanlar