Gelişmiş Arama
Ziyaret
8396
Güncellenme Tarihi: 2012/04/07
Soru Özeti
Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
Soru
Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
Kısa Cevap

Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu selam karşısında “aleke ve aleykum” denilmesi kâfi gelmektedir.[1]

Elbette bu konu Müslümanların onlarla irtibatlı oldukları muaşerete göre değişiyor. Bazı yerlerde onlara karşı sert ve çok soğuk bir şekilde davranmak doğru olmayabilir ve dinde zikredilen tavsiyelere uygun gelmeyebilir. Rivayetlerde tavsiye edilip ve buna bir örnek teşkil edebilecek bir misal şöyledir: Allahın resulü (s.a.a.) kendisine “esselamu alaykum” demek yerine “essamu alaykum” (onun ölümünü veya hastalanmasını dilemek anlamında olan bu sözü) söyleyen Yahudilere karşı “alayk” şeklinde cevap verirdi. Ama kendi hanımlarından herhangi birisinin buna karşı tepkisel ve duygusal davrandığını gördüğünde onları sükûnete ve yumuşak davranmaya davet ederek şöyle diyordu: “Eğer kötülüğü ve olumsuzlukları mücessem etseydiler kötü, nefret edici ve çirkin bir mücessem şeklinde oluşurdu. Ama yumuşaklığı ve mülayimliği bir şeye izafe etseler ziynet kaynağı olurdu. Yumuşaklığı ve mülayimliği her neden alınırsa kötülüğün ve çirkinliğin kaynağı olur”.[2]

Buna binaen bizimle düşmanlık yapmayan gari Müslimlerle bir taraftan zaruret gereğince onlarla olan ilişkilerimiz onların zihinlerinden Müslümanlar hakkında tiksindirici bir zihniyet oluşturmayacak bir şeklide davranmamız gerekmektedir.

 


[1] Lenkerani, Muhammed, Ahkam-i Cevanan”,  Kum: İntşarat-i Emiri Kalem, 1427, h.k., s. 182; Tabatabai Yezdi, seyit Muhammed Kazım, “el-Urvetul Vuska Mea Talkatil Fadıl”, Kum: merkezi Fıkhi Eimmıi Ethar (a.s.), tarihsiz,

[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, “Usulu’l-Kafi” Tahran: darul kutubil islamiye, 1365 ş., c, 2, s. 648.

 

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15454 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • Acaba benim bu dünyada vücut bulmam zorunlu olmuş mudur?
    7589 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    Görünür ve zahiri alemde insanların çoğu ilahi fıtratlarındaki misakı ve sözleşmeyi unuturlar. Allah tarafından kendilerine bağışlanan vücudu ve varlığı kabul ettiklerini hatırlamıyorlar. Kendilerine yönelik olan kendi yaşamlarının zorunlu olduğunu sanırlar. Oysaki gafletin perdelerinin kenara itilmesi, kendi vücudunun bütün boyutlarına yönelik marifetinin ve bilgisinin fazlalaşmasıyla tedrici olarak ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    119055 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6442 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
    31944 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/02/14
    Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir. Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’ İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi ...
  • Kanıtla kabulün arasındaki fark nedir?
    3234 کلیات 2019/08/06
     Kanıt ve kabulBu iki kavramı bir örnek üzerinden şu şekilde açıklayabiliriz: Farz edin bir şehirde bir grup kalp doktoru olsun, bu doktorlar özünde ve hakikatte bilgi ve birikim açısından bir düzeydede olabilir. İçlerinden ‘A’ şahsı yüksek düzeyde bir doktorda olabilir. Yani ‘A’ şahsı  şehirde ...
  • Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
    8435 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Evrendeki maddî varlıkların tümü “su” adındaki ortak bir madde taşımaktadır. Bu kategoride evren bahçesinin gülü olan insan da sudan yaratılmıştır. Su insan yaratılışının ilk madde tohumudur. Öte taraftan insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir. Bu husus hem Kur’an ve rivayetlerde ve hem de modern bilim tarafından ispat edilmiştir. Elbette ...
  • Misali soyut varlıkların bir hacim ve mekânı var mıdır?
    7507 İslam Felsefesi 2012/08/21
    Her ne kadar boyut ve şekillere sahip olsalar da misal âlemindeki mevcut suretler ve hayali şekillerin maddi mekânları olduğuna inanılamaz; çünkü her varlığın hükümleri kendisine özgüdür ve varlıklara isnat edilen hükümler onların tahakkuk ettikleri kapsama tabidir. Eğer onların tahakkuk ettiği kapsam zihni ise hükümleri de zihni olur. ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    11571 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Dini öğreti ve ayinlere üstten bakmayı açıklar mısınız?
    7492 Yeni Kelam İlmi 2012/06/23
    Dinsel öğretilere yukarıdan bakmak, amel ve ibadetlerin ilahi rızayı kazanmak için vesile ve araç ve de manevi yetkinlikleri elde etmek için bir merdiven olması anlamına gelir. Birçok ibadetin felsefe ve hikmetinden bu anlam elde edilmektedir. Nitekim dünyanın sınanma yeri ve durak olduğu, kalınacak bir yer olmadığı, araç ...

En Çok Okunanlar