Gelişmiş Arama
Ziyaret
8562
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Ben kız ve erkeğin yükümlülük yaşının hangi esasa göre belirlendiğini öğrenmek istiyorum.
Soru
Merhaba. Ben kız ve erkeğin yükümlülük yaşının hangi esasa göre belirlendiğini öğrenmek istiyorum. Neden Ehli Sünnet kızların yükümlülük yaşışını tabii erginlik zamanına eş bilmekte, biz Şiiler ise bunun dokuz yaş olduğunu söylemekteyiz? Lütfen delilleri ile birlikte kapsamlı bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

İslam’da yükümlülük yaşı erginlik esasınca belirlenmiştir. Yani erginlik alametleri (bu alametlerin en azı erkekler için cünüp olmak ve kızlar için adet görmektir) hâsıl olduğunda insan yükümlülük yaşına girmiş olur. Ama İslam dininde tabii alametler dışında erkek ve kızların erginliği için yaş ölçüsü de göz önünde bulundurulmuştur. O halde eğer kız ve erkek erginliğin tabii alametlerini taşımazlarsa ve şeriatta onların yükümlülüğü için belirlenmiş yaşa ayak basarlarsa, bir yükümlü gibi şer’i görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Bundan dolayı, Ehli Sünnetin kızların erginlik yaşını tabii erginlik ile eş bilmesi ve Şia’nın ise bunu dokuz yaşı olarak bilmesi diye bir şey söz konusu değildir. Eğer kız adet görürse veya hamile olursa bütün mezheplere göre ergin olmuş sayılır ve Ehli Sünnetin kızın yükümlülüğünün başlaması için belirttiği yaşa ulaşılmasının burada bir önemi yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Erginlik tabii ve yaratılışsal bir durum olup kadın ve erkek demeden tüm insanlar hayatlarının bir merhalesinde ona ulaşır. Bu merhalede insan bedeninde somut bir takım değişiklikler meydana gelir. Bu bedensel değişikler fertlere, muhite, su ve havaya ve de beslenme türüne göre farklılık gösterir. Bu değişikliklerin bazıları sesin kalınlaşması, tenasül organı üzerinde katı tüylerin türemesi, erkeklerde meni çıkması ve kızların adet olmasıdır. İslam’da yükümlülük yaşı erginlik esasınca belirlenmiştir. Yani erginlik alametleri (bu alametlerin en azı erkeklerin cünüp olması ve kızların adet görmesidir) hâsıl olursa insan yükümlülük yaşına erer. Ama İslam dininde tabii alametlerin dışında erkek ve kızların erginliği için yaş ölçüsü de gözetilmiştir. O halde kız ve erkek erginliğin tabii alametlerini taşımazsa ve onlar için şeriatta belirlenen yaşa ererlerse, bir yükümlü gibi şer’i görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Tüm Ehli Sünnet mezhepleri ve Şia’nın ittifak ettiği üzere[1] kız adet görürse[2] erginlik yaşına erer. Bu alamet dışında birtakım başka alametler de belirtilmiştir ve mezheplerin tümünün bu konuda görüş birliği taşımaması nedeniyle onları zikretmekten kaçınıyoruz. Bundan dolayı Ehli Sünnetin kızların yükümlülük yaşını tabii erginliğin başlamasına eş bilmesi ve Şia’nın ise sadece kızların dokuz yaşına ermesiyle yetinmiş olmasını söylememiz doğru değildir (elbette bazı ortamlarda kızlar dokuz yaşında bile tabii erginliğe ermektedir). Eğer kız adet görürse veya hamile kalırsa tüm mezheplerin görüşüne göre ergin olmuş demektir. Hatta bu durumda Ehli Sünnetin kızın yükümlülüğünün başlaması için belirttiği yaşa ermemiş olması bile önem haiz etmez.[3] O halde erginlik alametleri açısından Ehli Sünnet ile Şia arasında bir fark bulunmamaktadır. Sadece burada bulanan fark, Şia’nın kızların erginlik yaşı hususunda Ehli Sünnet ile ihtilaf etmesidir.

Erginlik Yaşı

Ehli Sünnet kızın erginlik yaşı hususunda Şia ile görüş ayrılığı taşır. Nitekim Ehli Sünnet mezhepleri arasında da bu görüş ayrılıkları açıkça görülmektedir.[4] Şii fakihlerin meşhur görüşüne göre kızların erginlik yaşı 9 Kameri yıl ve erkeklerin erginlik yaşı ise 15 Kameri yıldır.[5]

Kızların erginlik yaşı hakkında Ehli Sünnetin görüşü:[6]

Hanefi mezhebi: Onlar, kızın ve erkeğin erginlik yaşını Kameri 15 yıl bilmektedir. Elbette Ebu Hanife erkeğin erginlik yaşını 18 ve kızın ise 17 yıl bilmektedir.

Maliki Mezhebi: Erkek ve kız için 18 yılın bitmesi.

Şafii Mezhebi: Erkek ve kız için Kameri 15 yılın bitmesi.

Hanbelî Mezhebi: Erkek ve kız için Kameri 15 yılın bitmesi.          

 


[1] Ceziri, Abdu’l Heman, El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412, Daru’s Sakaleyn, 1419.

[2] Elbette hayız yaşının en az 9 olarak farzetmişlerdir; Kitabu’t Tahare, (Li’l İmam Humeyni), c: 1, s: 9.

[3] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412,

[4] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412,

[5] Tusi, Muhammed bin El Hasan, El- Mebsut, c: 3, s: 37; Şerayiu’l İslam, c: 1, s: 179; Camiu’l Mekasıd, c: 5, s: 180; Tezkiretu’l Fukeha, c. 14, s: 188, ;İ’zahu’l Fevaid, c: 2, s: 50; Keşfu’r rumuz fi şerhi Muhtasaru’n Nafi’i, c: 1, s: 552. 

[6] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412; Fetava El- Ezher, c:10, s: 426; El- Movsuati’l Fıkhiyye, c: 2, s: 332; Vezareti’l ovgaf ve’ş Şuunu’l İslamiye bi’l Kuveyt:

وقد اختلف في سنّ البلوغ : فيرى الشّافعيّة والحنابلة وأبو يوسف ومحمّد من الحنفيّة ، وبرأيهما يفتى في المذهب ، والأوزاعيّ ، أنّ البلوغ بالسّنّ يكون بتمام خمس عشرة سنةً قمريّةً للذّكر والأنثى ' تحديديّة كما صرّح الشّافعيّة ' ، لخبر " ابن عمر.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar