Gelişmiş Arama
Ziyaret
9741
Güncellenme Tarihi: 2012/04/02
Soru Özeti
Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
Soru
Tesnim adlı tefsirin 1. c. nin 137. sayfasında şöyle yazılmaktadır: “ispat makamında sünnetin hüccet olabilmesi için Kur’an’a sunulması gerekmektedir. Bu nedenle tahriften korunması, zahirinin hüccet oluşu vb. gibi kuran için zikredilen tüm nitelikler kuranın ispat makamına hastır, onun sübut makamıyla alakalı değildir”. Kur’an-ı Kerim’in ispat ve sübut makamı arasındaki fark nedir? Genel anlamda bizim sübut makamına ulaşmamız mümkün müdür? Veya sahip olacağımız her düşünce ve konuşma ispat makamının alanına giriyor mu?
Kısa Cevap

Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok açıktır ki tahriften korunma, zahirinin hüccet oluşu vb. gibi kuranın nitelikleri bu makamla alakalıdır. Bu nedenle şöyle denilmesi mümkündür ki eğer kuranı kerim ispat makamında hüccet ve diğer metinler için değerlendirme ölçüsü olamıyor olmuş olsaydı kuranın tahriften korunmasının, zahirinin hüccet oluşunun vb. niteliklere haiz olmasının ne gibi bir anlamı olabilirdi?

Ayrıntılı Cevap

İlkin Tesnim” adlı tefsire göz atarak yazarın konuyla alakalı görüşünü özetle açıklıyor sonra nihai sonucu alarak sizin sorunuza cevap vereceğiz. Tefsirin şu bölümünde var olan noktalar şunlardır:

  1. Daha öncede de belirtildiği gibi Masumların (a.s.) sünneti Kur’an-ı Kerim için yapılan tefsir ilmi ve kuranın öğretilerini elde edebilmesi için yapılan araştırma ve tahkik etmenin usullerden ve kaynaklardan bir tanesidir.
  2. İlk olarak hüccet olan Allah’ın kelamıdır ve ikinci merhalede Allah tarafından Kur’an da hüccet kılınan şey masumların sünnetidir. Yani masumların (a.s.) sünnetinin hüccet olabilmesi kuranın kendisine borçludur.
  3. Allah’ın kelamının; yani Kur’anı kerimin, Allah’ın tam halifesi olan halifetullahtan ki bu halifenin kedisi de Allahın yüce kelimesidir daha üstün olduğu ispatlanamaz.
  4. Hiçbir Peygamberin sünneti kendi semavi kitabının metni ile zıt, çelişki ve onun aleyhinde olması imkansızdır.
  5. Kuran’ın tahrif belasından ebediyen korunmuş olması; zira tahrif olmuş bir kitap, kendisi hüccetlikten düştüğü için başka bir şeyin tartılması ve değerlendirmesi için ölçü olamaz.
  6. Sünnetin senet ve delalet yönünden tahrif olunması mümkündür. Zira eğer masumların (a.s) sünneti uydurma, des ve vaz’ı edilme ve tahrif olunma kabilyetiene sahip olmamış olsaydı Kur’an-ı Kerim’e arz edilme (sunma) gerekliliğine ihtiyaç duymazdı.
  7. Kur’an’ın zahiri hüccettir; zira eğer tahrif olunmamış Kur’anı kerim umum tarafından anlaşılmaya açık olmamış ve sünnetin kendisine sonmasına müsait olmamış olsaydı hiçbir zaman sünneti hüccet ve müteber kılacak bir ölçü olamazdı.
  8. İspat makamında sünnetin Kur’an’a sunulma gerekliliği ve sünnetin hüccet olmasını sağlıyor olmuş olması kuranın tahriften korunması, zahirinin hüccet olması vb. gibi tüm nitelikleri onun ispat makamına hastır onun sübut makamıyla alakalı değildir
  9. Netice itibari ile Kur’an’ın tamamı sünnete müracaat edilmeksizin ölçü mizanı ve bariz olması ve hüccetlik ona sınırlı değil ama kendisi bağımsız olarak hüccet olması gerekmektedir. Zira ancak böylece sünnet için ölçü (sünnetin kendisine sunarak sünnetin doğruluğu tesbit edilir) olabilir.   Yukarıda belirtilen ibarelerden anlaşılan şey şudur: Kur’an ve sünnetin; her ikisi birlikte dini öğretileri açıklayan iki kaynak ve kuranın masumlardan daha üstün olduğunu söyleyemeyiz ama her halükarda sünnetin hüccet oluşu bağlamında kurana borçludur. Sünnette tahrif edilme ve uydurma olayının gerçekleştirildiği ihtimali var olduğu için sahih olup olmadığını tespit edilmesi noktasında kurana sunulması gerekmektedir. Kuran ile sünnetin (tahrife açık olduğu için) değerlendirilmesinin hasıl olabilinmesi için kuranın tahriften korunmuş olması ve hakeza zahirinin hüccet olması gerekmektedir.

Bazı kimseler Kuran’dan yanlış algılamaların ihtimali söz konusu olduğundan dolayı her ne kadar bu mukaddes kitap kendi başına (sübut makamında) hüccettir ise de ama başka konuları; örneğin sünneti onu ölçü alarak ve ondan yararlanarak değerlendirilmesi uygun olmadığına inanmaktadırlar. Bu saygıdeğer müfessir bunların bu düşüncelerinin reddi hakkında şöyle söylüyor: Rivayetlerin Kur’an’a sunulmasını tavsiye eden deliller, Kur’an’ın sübut makamında hüccet olmasının yanı sıra diğer metinlerinin ispatı kabiliyeti olduğunu ve hatta farklı düşüncelerin bile Kur’an’ın zahiri manasından yararlanarak ispat veya ret edilmesi mümkündür.

Bu bağlamda bilinmesi gereken şey şudur: “Sübut makamı” ibaresi farklı mana ve anlamlarda kullanılıyor. Ama “Tesnim tefsiri”nin bu bölümünde nazara aldığı mana hakkında şöyle söylememiz gerekmektedir: Eğer biz “sübut makamına” yani Kuranın kendisini anlayamıyor isek ispat makamında da kuran ile hiçbir şey ispat edemiyoruz.

Netice itibariyle şu iki noktaya teveccüh ediniz:

  1. Kuran’ın zahiri hüccettir olmasının anlamı, tefsirde söz konusu olan genel kavramlar dikkate almaksızın ibarelerden ilk olarak zihne gelen her mana hüccettir anlamında değildir. Bilakis zahirinin hüccettir olmasının anlamı şudur ki bazen bu zahiri manalar karine ve nişanelerden yararlanarak anlaşılıyor. Örneğin “Allahın eli anlamında olan “yedullah”” kelimesi Allahın maddi elinin var olduğunu anlamak doğru değildir. zira Allahın maddi eli olması aklen imkansızdır. 
  2. Kuran’ın zahiri bizler için hüccet sayılmaktadır; ancak bu mukaddes kitap sır ve şifrelerle doludur ki insanın nefsi paklığı ne kadar çok olursa o kadar onları daha iyi ve derinden anlayabilir.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar