Gelişmiş Arama
Ziyaret
7471
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Soru
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Kısa Cevap

Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî kaideler doğru beyan edilirse mutlaktır. Bu nedenle biz aklî hususlarda bilginin nispî oluşunu kabul etmiyoruz.

Ayrıntılı Cevap

Konuyu açıklamadan önce, epistemoloji kitaplarında belirtildiğine göre, bilginin iki bölüme ayrıldığı noktasına dikkat etmek gerekir:

1. Hissî-tecrübî bilgi

2. Aklî bilgi

Hissî-tecrübî bilgide doğruluk ve yanlışlık duyular yoluyla belli olur. Bu nedenle onlarda hataya yakalanma imkânı mevcuttur. Bu yüzden mutlak değildir. Yanlış bir husus gözlemlendiği takdirde de onun genelliği yok olur. Aklî bilgide ise doğruluk ve yanlışlık akıl yoluyla tespit edilir. Onlarda yanlış bir husus bulunduğu takdirde genelliklerini kaybetmek yerine tümüyle yok olurlar; yani bu önermeler ya tüm hususlarda doğrudur ya da tüm hususlarda yanlıştır.[1] Bu iki bölüm arasındaki farkın şimdi belirlenmesiyle şöyle denebilir: Biz tecrübî hususlarda mutlak ve kalıcı bilgiye ulaşamayız; zira bazı yerlerde onun yanlışlığı bulunabilir. Ama aklî tümel hususlarda ise bilgimiz mutlaktır. Bu, bizim ile şüpheciler arasındaki ayrılık noktasıdır. Başka bir tabirle, eğer biz bilgimizin nispî olduğuna kanaat getirmek istersek felsefe tarihinde bu meseleye inanan, her şeyi inkâr eden ve biz mutlak ve şüphe götürmez bilgiye ulaşamayız diyenler gibi birçok sorunla karşı karşıya geliriz. Eğer bir insan hiçbir şüphe götürmez bilginin mümkün olmadığını iddia ediyorsa, ondan bu tespitini biliyor musun yoksa onun hakkında şüphe mi ediyorsun diye sorulur. Eğer biliyorum derse en azından bir şüphe götürmez bilgiyi itiraf etmiş ve bu şekilde iddiasını zedelemiş olur. Eğer bilmiyorum derse, bu bence şüphe götürmez bilgi mümkün olabilir anlamına gelecek ve başka bir taraftan iddiasını iptal etmiş olacaktır. Ama bir insan ben mutlak bilgi ve tanımanın imkânı hakkında şüphe duyuyorum derse, ondan şüphe duyup duymadığı sorulur, eğer şüphe duyduğumu biliyorum derse, bilginin mümkün olduğu tasdik etmekle kalmaz gerçekleştiğini de kabul etmiş olur. Ama ben şüphemden de şüphe duymaktayım derse, bu ya hastalık ya da garaz ile söylenmiş bir sözdür ve buna amelî bir yanıt vermek gerekir.[2] Tüm bilgilerin nispî olduğunu iddia eden ve hiçbir önermenin mutlak, tümel ve daimî olarak doğru olmadığını söyleyen kimselerle de şöyle bir diyalog kurulabilir ve kendilerine şöyle denilebilir: Hiçbir önerme mutlak olarak doğru değildir önermesi mutlak, tümel ve daimî midir yoksa nispî, tikel ve geçici midir? Eğer sürekli, her yerde ve hiçbir şart ve kayıt olmaksızın doğruysa, o halde en azından mutlak, tümel ve daimî bir önerme ispat edilmektedir. Eğer bu bilginin kendisi de nispî ise, bunun bazı yerlerde doğru olmadığı manası ortaya çıkar ve bu önermenin geçerli olmadığı yerde mutlak, tümel ve daimî bir önerme olacaktır.[3] Netice: Aklî hususlarda bilgimiz nispî değildir.



[1] Hasanzade, Muhammed, Pejuheşi Tatbiki Der Marifet Şinasi Muasır, İntişarat-ı Müessese-i Pejuheşi İmam Humeyni, s. 36, çap-ı dovvom, Kum, 1385.

[2] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162, çap-ı heftom, Neşr-i Beynelmilel, Kum, 1386.

[3] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram aylarda savaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    28222 Tefsir 2012/04/15
    Ayet ve rivayetlere göre, İslam haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) savaşmayı caiz görmemekle kalmamış, hatta hiç kimsenin bu aylarda savaşmayı düşünmemesi için katı bir tutum sergilemiştir. Hatta soruda belirtilen ayette haram aylarda savaşmak büyük bir günah sayılmış ve istenmeden işlenen cinayetlerin diyeti bile artırılmıştır. Bütün ...
  • Şans ne demektir? Şans denen bir şey var mı?
    27701 Eski Kelam İlmi 2009/10/18
    Baht ve şans halkın arasında sık olarak kullanılan sözcüklerdendir; daha çok edebiyat ve şiirde kullanılan bu sözcüklerin iki manası vardır: 1- Bir olayın nedensiz gerçekleşmesi:Bu görüş felsefede geçersizdir. Her şeyin kendine has bir neden ...
  • eğer kor suyu necis olan bir elin üzerine dökülür ve akar giderse, akan bu suyun hükmü nedir?
    7007 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Bütün taklidi mercilerin fetvasına göre kor miktarında olan her hangi bir kuyunun suyu, necisin kendisine veya necisin kendisine değil, necislenmiş bir şeye temas ederse, eğer tamas eden suyla birlikte necisin kendisi bulunmazsa, ve bunun yanı sıra suyun rengi, kokusu ve tadından hiç birisi değişmemişse necise temas eden ...
  • Namazı terk etmek orucu bozar mı?
    5699 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanın gelişmesi ve erginleşmesi için teşrii edilmiştir ve onlara göre amel edilmesi durumunda da bunun fayda ve yararı insana dönecektir. Bu hükümlerin tümü bir külliyattır ve ancak bütün buyruklarla amel edilmesi durumunda kâmil neticeye ulaşılır. Netice itibariyle oruçsuz namaz veya namazsız orucun hiçbiri, ideal ...
  • Kravat takmanın hükmü nedir ve neden sadece İran’da kullanılmamaktadır?
    15531 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Bugünkü dünyada simge ve sembollerin kendine has bir dili vardır. Hatta bazen bir sembol bir mesajın mefhum ve manasını öylesine güzel ve hızlı bir şekilde aktarabilmektedir ki bir konuşma veya kitap telifi bunu yapmaktan aciz kalabilmektedir. Bugün dolandırıcılar da dâhil her grubun bir takım sembolleri bulunmaktadır ve ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10726 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Zaman nedir? İnsan tarafından kontrol edilebilir mi?
    13823 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Filozofların önemsedikleri ve görüş ayrılığına düştükleri felsefî önemli konulardan birisi zaman meselesidir. Zaman hakkında değişik teoriler öne sürülmüştür. Meşhur filozoflar şöyle demektedir: Zaman hareketin miktarıdır, müstakar olmayan bir varlıktır ve hareketle vardır. Hareket onu taşır. Molla Sadra şöyle der: Zaman hareketin miktarıdır ve hareket etmeleri açısından hareket eden şeylerin ...
  • Yaratmada tevhidin manası nedir?
    7446 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Varlık âleminin yüce Allah dışında hiçbir yaratıcısının olmamasına yaratmada tevhit denir. Mümkün varlıklar, onların eserleri, fiilleri ve hatta insan ve onun tüm icat ve keşifleri hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın Allah’ın yaratıklarıdır. Varlık âleminde bulunan her şey O’nun mahlûkudur. Ama bazıları vasıtasız bir şekilde ve bazıları ise vasıtayladır. ...
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9461 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Boşanma merasimi düzenlemenin İslam dini açısından hükmü nedir?
    2602 Boşanma 2020/01/20

En Çok Okunanlar