Gelişmiş Arama
Ziyaret
7719
Güncellenme Tarihi: 2012/07/12
Soru Özeti
Neden kuranı kerimde, İsmail de İshak gibi hazreti İbrahim’in çocuğu olmasına rağmen onlardan ayrı zikir edilmiş? Neden Allah u teala İbrahim, İshak ve Yakup için “ulil eydi vel – ebsar” demiş ve ama İsmail, Yesa ve Zal – Kif (Zülkif) hakkında “minel ahyar” demiş?
Soru
Selam’un aleykum. Lütfen sad suresinin aşağıdaki ayetlerini açıklayınız: “ve (u)zkur ibadena İbrahime ve İshake ve Yakube ulil eydi vel ebsar (45) inna ehlesnahum bi halisetin zikra(e)d-dar (46). Ve innehum indena le minel mustefeynel ehyar (47) Ve (u)zkur İsmaile vel Yesea ve zal kifli ve kullun minel ehyar (38) ” a) İsmail de İbrahim’in çocuğu olmasına rağmen onlardan ayrı zikir edilmiş? b) Neden Allah u Teâlâ İbrahim, İshak ve Yakup için “ulil eydi vel – ebsar” demiş? c) Neden Allah u teala İbrahim, İshak ve Yakup için “inna ehlesnahum bi halisetin zkra (e)d-dar, ve innhum indena leminel mustefeynel ehyar ” ama İsmail, Yesa ve Zal – Kif (Zülkif) hakkında “minel ehyar” demiş?
Kısa Cevap
  1. Allah u Teâlâ bu ayetlerde hazreti İbrahim, ishak ve Yakub’u (a.s.) birlikte, ama İsmaili (a.s.)  ki oda İbrahim’in (a.s.) bir diğer çocuğudur ayrı metih ve övüyor.
Müfessirlerin çoğu hazreti İsmail’in (a.s.) neden babasından ve kardeşinden ayrı zikir edildiği noktasında her hangi bir beyanda bulunmamışlardır. Sadece çok az müfessirler bu konuya değinmiş ve şöyle demişlerdir: İsmail (a.s.)  babadan müstakil bir şekilde beyan edilmiştir ki onun yüce makamına ve sahip olduğu, has değerine, sabitkadem oluşuna ve taşıdığı sabra işaret etmiş olsun.[1]  Hakeza –daha buluğ çağına yetişmeden- sabitkadem olması, teslim makamına ulaşmış olması ve ilahi emre mutlak bir şekilde buyun eğmesi de bu nedenlerden sayılabiliniyor.[2]
  1. Her ne kadar “yed” kelimesi el anlamına geliyor, ama kur’an’ın muhtelif yerlerinde kudret manasında da istifade edilmiştir. Konumuz ola şu ayeti kerimede olduğu gibi: “ulil eydi vel ebsar”. “Eyd” sözcüğü ilahi düsturlara itaat etme noktasında kudret ve güç sahibidirler anlamını ifade ediyor. İbrahim, İshak ve Yakup (a.s.) el ve göz sahibidirler şeklindeki beyan hakikatte kinaye ile şunu tefhim ettirmek isteniliyor: ismi zikir edilen kimseler Allaha itaat etmede, halka hayrı ulaştırmakta ve hak olan inanç ve ameli teşhis etmekte görüşleri ve basiretleri çok güçlüdürler.[3] Allah u Teâlâ bu peygamberleri sahip oldukları “güçlü derke, teşhise ve bakışa” ve iş yapmak için “güce, yeterli kudrete” sahip oldukları için övüyor.  Onlar bilgileri az olan kimseler değildiler. Onların bilgi seviyeleri yüksektir. Onlar, Allah’ın dini, yaratılışın hikmetini, yaşamın sırları hakkındaki bilgi seviyeleri yüksektir. İrade, karar alam, pratiğe geçirme noktasında cılız, zayıf ve gevşek değildiler. İrade sahibi, çok güçlü ve çelik demir gibi kesin kararlıdırlar.[4]  Bundan dolayı imam bakır (a.s.) dan bu ayetin tefsirinde şöyle nakil edilmiştir: “ulil eydi vel ebsar” yani ibadette derin görüşlü, güçlü teşhisli olmaktır.[5] Elbette bazı müfessirler “ulul eydi” sözcüğü halk üzerinde nimet sahibi şeklinde de tefsir etmişlerdir.[6]
  2. Allah u Teâlâ mezkûr ayetlerde hazreti İbrahim’i, İshak’ı ve Yakup’u temcit etmiş ve müteaddit vasıflarla onları övmüştür. Onları “seçilmiş”lerden saymış. Ama hazreti İsmail, Yese’a ve zel Kif hakkında “ehyar” vasfıyla yetinmiş. Bu açıklamanın zahiri, birinci grubun makamı ikinci grubun makamından daha yüce olduğuna delalet ediyor şeklinde anlaşılıyor. Oysa başka bir yerde Allah şöyle buyurmuş: “Şüphesiz Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir”.[7] Bu ayetten anlaşılıyor ki mezkur ayetlerden maksat, “ikinci grupta birinci grubun sahip olduğu niteliklere sahiptir”. Bazı müfessirler birinci grup için zikir edilen “ehyar” sözcüğüne dayanarak birinci grubun sahip olduğu niteliklere ikinci grubunda sahip olduğunu savunmuşlar.[8] Şöyle demişlerdir: “ehyar” vasfı her iki grup için istifade edildiğine dikkatle şuna işaret etme ihtimali vardır ki ikinci grupta birinci gruptaki üç peygamberin sahip oldukları vasıflara, diğerleri de sahiptirler. Zira mutlak hayrın geniş anlamı vardır. Hem nübüvveti kapsıyor, hem ahiret sarayını, hem ubudiyet makamını, hem ilim ve hem de kudreti.
Buna binaen birinci grupta zikir edilen peygamberlerin ikinci grupta zikir edilen peygamberlerden daha çok takdir edilmiş ve daha fazla teşvik edilmiş algısını çıkarmak doğru değildir. Bu sanatın âlimleri bunu kabul etmemişlerdir. Netice şu ki ikinci grup, daha az vasıflarla vasıflandırılmaları söyleşideki fenden kaynaklanmaktadır.
 

[1] İbn. Uceybe, Ahmet b. Muhammed, “Bahrul Medid fi Tefsiril – Kuranil – Mecid”, tahkik: Kerşi Rusulan, Aahmet Abdulah, Kahire: Doktor Hasan Abbas Zeki, 1419, c. 5, s. 35.
[2] Nahçevani, Nimetullah b. Muhmut, “el-Fevatuhu el-İlahiye ve el-Mefatuhu el-Gaybiye, baskı, 1, Mısır: daru rekabi linneşr, 1999, miladi, c. 2, s. 235.
[3] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, “el – Mizan fi et – Tefsiril Kuran”, baskı, 5, Kum: defteri intişarati islami, 1411, c. 17, s. 235.
[4] Mekarimi Şirazi, Nasır, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: darul kutubul İslamiye, 1374, şemsi, c. 19, s. 307 – 308.
[5] Meclisi, Muhammed Bakır, “Bihrul Envar”, baskı 2, Beyrut: deru ihyai et–turasil el–arabi, c. 12, s. 7.
[6] Kumi - Meşhedi, muhammed,  “Tefsir-i Kenzud Dekaik ve Bahrul Garaib”, baskı, 1, Tahran: sazman çap ve intişarati vezareti irşadi islami, 1368, şemsi, c. 11, s. 253.
[7] Ali imran 33
[8] Necefi Humeyni, Muhammed Cevvad, “Tefsiri Asan”, baskı, 1, Tahran: intişarati İslamiye, 1398, kameri, c. 17, s. 56.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar