Gelişmiş Arama
Ziyaret
28304
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Soru
Zeyd’in karısı hakkında nazil olan Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Kısa Cevap

Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’

Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine evlat edinmiş ve halasının kızı Zeynep binti Cahş’la evlendirmişti. Zeyd’le Zeyneb’in evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Peygamberin (s.a.a) huzuruna gelerek, Zeynep’ten boşanma konusunda meşveret etti ve uygun görürse boşanmak istediğini söyledi. Resulullah (s.a.a) ona engel oldu. Ama Zeyd sonunda karısını boşadı. Onun boşamasından sonra Peygamber (s.a.a) Zeynep’le evlendi.

Ayrıntılı Cevap

Cahiliyet döneminde evlatlık diye alınan ve kendi evlatları olmayan erkek çocuklara ‘Dea’ ve ‘Tebenni’ denirdi. Bu, Araplara özgü bir adet değildi. O zamanın Rum ve Fars gibi gelişmiş ülkelerinde de bir çocuk evlatlık olarak alındığında onlara kendi evlatlarının ahkamı uygulanırdı. Yani kız idiyse onunla evlenmek haramdı, erkek idiyse onun karısıyla evlenmek caiz değildi. İslam bu ahkamı kaldırdı.[1] Allah-u Teala, Ahzap suresinin 4 ve 5. ayetlerinde evlatlığın insanın kendi çocuğu gibi görülmesini reddedetmiştir. Araplarda erkek evlatlığın en önemli hükümlerinden biri babalığın onun karısıyla evlenmesinin çok kötü sayılmasıydı. Kim bu adeti kaldırmak isteseydi büyük bir itirazla karşılaşırdı. Peygamber de İslamın ilerlemesi için kendisine bir evlatlık aldı. Allah-u Teala, erkek evlatlığın karısıyla evlenmenin haramlığının hükmünün geçersiz olduğunu bildirmek için Peygamberine onun boşadığı karısıyla evlenmesini emretti.[2] Ahzap suresinin 37. ayetinin tefsirinde bu konu ele alınmış ve nüzul sebebi zikredilmiştir. Tefsir-i Kummi, ‘Evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak halk etmedi’ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Babam İbn-i Ebi Umeyr’den, o da Cemil’den, o da İmam Sadık’tan (a.s) İmamın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Ayetin nüzul sebebi şuydu: Allah Resulü (s.a.a) Huveylid’in kızı Hatice ile evlendiğinde ticaret amacıyla Mekke’den Ukaz’a gitti. Orada Zeyd’in satıldığını gördü. Zeki ve ahlaklı biri olduğunu anlayınca onu satın aldı. Peygamber olunca Zeyd’i İslama davet etti, Zeyd’de Müslüman oldu. Babası Harise b. Şurahil Kelbi oğlundan haber alınca Mekke’ye geldi (oğlunu sahibinden satın alıp azad etsin diye). Harise muhterem ve saygın biriydi. Ebu Talib’in yanına gelerek dedi ki: ‘Ey Ebu Talib! Oğlum (bir olayda) esir oldu. Elden ele satılmış sonunda kardeşinin oğlu onu almıştır. (Senden ricam) Ona oğlumu satmasını veya yerine başka bir köle almasını veyahut azad etmesini önerdiğimi söyle.’ Ebu Talip, Resulullahla (s.a.a) konuştu. Resulullah (s.a.a) ‘Onu azad ettim, istediği yere gidebilir’ diye buyurdu. Harise oğlunun elinden tutarak dedi ki: ‘Kalk oğlum! Eski şeref, nesep ve haysiyetine dön.’ Zeyd dedi ki: ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ Harise dedi ki: ‘Kendi şerafet ve ailenden vaz mı geçiyorsun? Kureyş’in kölesi mi olacaksın?’ Zeyd yine ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ diyerek aynı sözü tekrarladı. Babası kızarak dedi ki: ‘Ey Kreyşliler şahid olun! Ben ondan beriyim ve o benim oğlum değil artık.’ Allah Resulü’de (s.a.a) orada olanlara hitap ederek ‘Şahid olun ki Zeyd benim oğlumdur. O benden miras alır, ben de ondan miras alırım.’ diye buyurdu. O günden sonra herkes Zeyd’e İbn-u Muhammed (Muhammed’in oğlu) diye hitap etmeye başladı. Allah Resulü’de (s.a.a) onu severdi ve adını ‘Muhabbetli Zeyd’ koymuştu. Allah Resulü (s.a.a) Medine’ye hicret ettiğinde Cahş’ın kızı Zeynebi Zeyd’le evlendirdi.[3] Zeyd bir süre sonra eşinden ayrılmak istedi. Peygamber (s.a.a) ona engel oldu.[4] Ama Zeyd sonunda onu boşadı. Zeyd, Zeynebi boşadıktan sonra Peygamber (s.a.a) Allah’ın emriyle ve cahiliyet adetini ortadan kaldırmak için Zeyneple evlenmeye karar verdi.

Ancak bu, büyük bir iş olduğundan Peygamber (s.a.a) halkın bunu kabul etmemesinden korkuyordu. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: ‘İnsanlardan korkuyordun ve Allah'tan korkman daha doğruydu ve o, buna daha layıktı.’[5]   

İslam peygamberi (s.a.a) sonunda Zeyneple evlenerek bu yanlış cahiliye sünneti ortadan kaldırdı. Allah ayetin devamında bu evliliğin hikmetinin başkalarının da sıkıntıya düşmemesi için bu cahiliyet sünnetinin tamamen ortadan kalkmasında olduğunu vurgulayarak şöyle buyuruyor: ‘Biz o kadını sana eş ettik, bu da, oğul edinilen kişiler, eşlerinden ayrıldıkları zaman onların bıraktıkları kadınları inananların almalarında bir beis olmadığını bildirmek içindi’



[1]- Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsçası), c.16, s.411.

[2]- ‘Onu sana nikahladık.’ cümlesinden bu mana çıkmaktadır.

[3]- el-Mizan (Farsçası), c.16, s.482.

[4]- Ahzap/37

[5]- Ahzap/37

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar