Gelişmiş Arama
Ziyaret
11732
Güncellenme Tarihi: 2011/08/16
Soru Özeti
Cabir İbn-i Hayyan’ın kısa biyografisini açıklar mısınız?
Soru
Cabir İbni Hayyan'ın kısaca biyografisini anlatıp defnedildiği yeri bildirir misiniz?
Kısa Cevap

Cabir İbn-i Hayyan, Ebu Abdullah veya Ebu Musa Cabir İbni Abdullah-i Tarsus-i Kufi olarak tanınan

meşhur bir sofidir (tasavvufçudur). [1]

İbni Nedim “El-Fihrist” kitabında onun künyesini Ebu Abdullah olarak zikir ederek, şöyle diyor: Razi (Zekeriya-i Razi) fenni kitaplarında Cabir İbn-i Hayyan’ dan “Üstadım Ebu Musa Cabir İbn- Hayyan” olarak bahsetmektedir. İbni Nedim El-fihrist kitabının başka bir yerinde de ondan Ebu Musa olarak bahsetmektedir. Bu farklılık Cabir İbn-i Hayyanın, Abdullah ve Musa isimli iki çocuğunun olmasından kaynaklanabilir.[2]

Tarihçiler, doğum yeri ve tarihi hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Onun asaleten Horasanlı olduğu söylenmektedir. Doktor İhvanı bu konuda söyle diyor: “Cabir İbn-i Hayyan'ın babası Kufe'de attar (baharatçı, miskçi) idi ve Ezd kabilesine mensuptu. Kufe'den Horasan'a muhaceret etmiş ve Cabir Horasan'da dünyaya gelmiştir. Horasan’ın hâkimi Cabir'in babasına şialık ithamında bulunarak onu şehit etti”. [3]

Bu nakle göre Cabir İbn-i Hayyan Horasan’ın Tus şehrinde dünyaya gelmiştir ve İranlıdır.

Elbette bu konuda başka nakillerde bulunmaktadır. Cabir’in Tarsuslu veya Harranlı olduğuna dalalet eder. Afrikalı tarihçi Lio Afrika-i 1526 yılında yazdığı “Kimyacıların Biyografisi” adlı eserinde Cabir den Kimyacıların büyüğü olarak ve Peygamber Efendimizden(s.a.a)  bir asır sonra yaşamış, sonradan Müslüman olmuş bir Yunanlı olarak bahsetmektedir.

Başka bir nakilde ise Cabir İbn-i Hayyanı Aşbili'ye nispet verilmektedir. Ancak Cabir Aşbili, Cabir İbn-i Felahtır. 11’inçi yüzyılda Aşbilde yaşamıştır. Uzay ve yıldız bilimi alanlarında eserleri bulunmaktadır.

İsmi, yaşadığı mekân ve zaman hakkında farklı görüşler olduğu gibi hangi dalda uzman olduğu ve mezhebi hakkında da tarihçiler farklı görüşlere sahiptir.

Şia, Cabir İbn-i Hayyanı Şia’nın büyüklerinden saymakta, başka bir gurup ise onu filozof olarak tanıtmaktadır. Altın ve gümüş sanatında uzman olan bazıları ise onu bu sanatın reisi, başlatıcısı olarak tanıtmaktadırlar.[4]

Doğru olan görüş Cabir İbn-i Hayyan'ın mezhebi acıdan Şia olduğudur.[5] Felsefi bahislere ve münazaralara katıldığı fenni ilimlerde ise bir kimyacı olduğu bilinmektedir.[6]

Cabir’ in biyografilerinin olduğu birçok kaynakta gecen Cafer ismi imam Cafer(a.s)dır. Hacı Halife, Cabir'den İmam Cafer Sadık(a.s)’ın öğrencisi olarak bahsetmektedir.[7],[8]

Cabir İbn-i Hayyan hicri:160 ta ve diğer bir rivayete göre hicri:180 de vefat etmiştir.

Ulemanın Cabir ibni Hayyan hakkında görüşü:

Ulema Cabir’i hekim, matematikçi, filozof, uzay bilimci, tabip, yerbilimci, yazar olarak tanımakta ve bu alanlarda ve birçok diğer ilimde eserlerinin olduğunu kabul etmektedir. Bu durum onun ne kadar zeki, akıllı ve büyük bir himmete sahip olduğuna delalet etmektedir.[9]

Ahmet Fuat Ehvani “El-Mecelle” adlı mısırda yayın yapan bir dergide uzun bir makalede onu n hayatını ele alarak şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan en tanınmış Arap bilim adamlarından biridir. O tecrübî ilimlerin kanunlarını keşfeden, kayda geçen ve bunları aşikâr eden ilk kişidir. O bu işiyle genel olarak bilime, özel olarak ise Arap medeniyetine büyük bir hizmette bulunmuştur”.[10]

Doktor Muhammet Yahya Haşimi “İrfan” dergisinin onuncu sayısında şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan’dan geride kalan elimize ulaşmış Kimya dalındaki eserle de açıkça dile getirmektedir ki Üstadı İmam Sadık(a.s) dır. [11]

Bazılarının hem onun eserlerine hem de İmam Sadık(a.s) la olan birlikteliğini inkâr etmeye çalışsa da açıktır ki O Şia’nın yetiştirdiği Şianın büyüklerinden olan büyük bir bilim adamıdır. [12]



[1] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[2]Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, 12.s, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher.

[3]Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[4]El-fihrist, İbni Nedim, 499.s.

[5]İtikadı olarak

[6] Cabir İbn-i Hayyan, Zeki necip Mahmut, 16.s.

[7] Fi Keşf uz-Zunun, 343.s.

[8] Aynısı,16.s.

[9] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[10] Aynısı

[11] Aynısı

[12] Daha fazla bilgi için: Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher, Cabir ibni Hayyan, Doktor Fekiki.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar