Gelişmiş Arama
Ziyaret
11674
Güncellenme Tarihi: 2011/08/16
Soru Özeti
Cabir İbn-i Hayyan’ın kısa biyografisini açıklar mısınız?
Soru
Cabir İbni Hayyan'ın kısaca biyografisini anlatıp defnedildiği yeri bildirir misiniz?
Kısa Cevap

Cabir İbn-i Hayyan, Ebu Abdullah veya Ebu Musa Cabir İbni Abdullah-i Tarsus-i Kufi olarak tanınan

meşhur bir sofidir (tasavvufçudur). [1]

İbni Nedim “El-Fihrist” kitabında onun künyesini Ebu Abdullah olarak zikir ederek, şöyle diyor: Razi (Zekeriya-i Razi) fenni kitaplarında Cabir İbn-i Hayyan’ dan “Üstadım Ebu Musa Cabir İbn- Hayyan” olarak bahsetmektedir. İbni Nedim El-fihrist kitabının başka bir yerinde de ondan Ebu Musa olarak bahsetmektedir. Bu farklılık Cabir İbn-i Hayyanın, Abdullah ve Musa isimli iki çocuğunun olmasından kaynaklanabilir.[2]

Tarihçiler, doğum yeri ve tarihi hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Onun asaleten Horasanlı olduğu söylenmektedir. Doktor İhvanı bu konuda söyle diyor: “Cabir İbn-i Hayyan'ın babası Kufe'de attar (baharatçı, miskçi) idi ve Ezd kabilesine mensuptu. Kufe'den Horasan'a muhaceret etmiş ve Cabir Horasan'da dünyaya gelmiştir. Horasan’ın hâkimi Cabir'in babasına şialık ithamında bulunarak onu şehit etti”. [3]

Bu nakle göre Cabir İbn-i Hayyan Horasan’ın Tus şehrinde dünyaya gelmiştir ve İranlıdır.

Elbette bu konuda başka nakillerde bulunmaktadır. Cabir’in Tarsuslu veya Harranlı olduğuna dalalet eder. Afrikalı tarihçi Lio Afrika-i 1526 yılında yazdığı “Kimyacıların Biyografisi” adlı eserinde Cabir den Kimyacıların büyüğü olarak ve Peygamber Efendimizden(s.a.a)  bir asır sonra yaşamış, sonradan Müslüman olmuş bir Yunanlı olarak bahsetmektedir.

Başka bir nakilde ise Cabir İbn-i Hayyanı Aşbili'ye nispet verilmektedir. Ancak Cabir Aşbili, Cabir İbn-i Felahtır. 11’inçi yüzyılda Aşbilde yaşamıştır. Uzay ve yıldız bilimi alanlarında eserleri bulunmaktadır.

İsmi, yaşadığı mekân ve zaman hakkında farklı görüşler olduğu gibi hangi dalda uzman olduğu ve mezhebi hakkında da tarihçiler farklı görüşlere sahiptir.

Şia, Cabir İbn-i Hayyanı Şia’nın büyüklerinden saymakta, başka bir gurup ise onu filozof olarak tanıtmaktadır. Altın ve gümüş sanatında uzman olan bazıları ise onu bu sanatın reisi, başlatıcısı olarak tanıtmaktadırlar.[4]

Doğru olan görüş Cabir İbn-i Hayyan'ın mezhebi acıdan Şia olduğudur.[5] Felsefi bahislere ve münazaralara katıldığı fenni ilimlerde ise bir kimyacı olduğu bilinmektedir.[6]

Cabir’ in biyografilerinin olduğu birçok kaynakta gecen Cafer ismi imam Cafer(a.s)dır. Hacı Halife, Cabir'den İmam Cafer Sadık(a.s)’ın öğrencisi olarak bahsetmektedir.[7],[8]

Cabir İbn-i Hayyan hicri:160 ta ve diğer bir rivayete göre hicri:180 de vefat etmiştir.

Ulemanın Cabir ibni Hayyan hakkında görüşü:

Ulema Cabir’i hekim, matematikçi, filozof, uzay bilimci, tabip, yerbilimci, yazar olarak tanımakta ve bu alanlarda ve birçok diğer ilimde eserlerinin olduğunu kabul etmektedir. Bu durum onun ne kadar zeki, akıllı ve büyük bir himmete sahip olduğuna delalet etmektedir.[9]

Ahmet Fuat Ehvani “El-Mecelle” adlı mısırda yayın yapan bir dergide uzun bir makalede onu n hayatını ele alarak şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan en tanınmış Arap bilim adamlarından biridir. O tecrübî ilimlerin kanunlarını keşfeden, kayda geçen ve bunları aşikâr eden ilk kişidir. O bu işiyle genel olarak bilime, özel olarak ise Arap medeniyetine büyük bir hizmette bulunmuştur”.[10]

Doktor Muhammet Yahya Haşimi “İrfan” dergisinin onuncu sayısında şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan’dan geride kalan elimize ulaşmış Kimya dalındaki eserle de açıkça dile getirmektedir ki Üstadı İmam Sadık(a.s) dır. [11]

Bazılarının hem onun eserlerine hem de İmam Sadık(a.s) la olan birlikteliğini inkâr etmeye çalışsa da açıktır ki O Şia’nın yetiştirdiği Şianın büyüklerinden olan büyük bir bilim adamıdır. [12]



[1] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[2]Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, 12.s, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher.

[3]Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[4]El-fihrist, İbni Nedim, 499.s.

[5]İtikadı olarak

[6] Cabir İbn-i Hayyan, Zeki necip Mahmut, 16.s.

[7] Fi Keşf uz-Zunun, 343.s.

[8] Aynısı,16.s.

[9] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[10] Aynısı

[11] Aynısı

[12] Daha fazla bilgi için: Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher, Cabir ibni Hayyan, Doktor Fekiki.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Başka âlemlerdeki varlıklarla irtibat kurmak mümkün müdür?
    28190 Eski Kelam İlmi 2010/05/06
    Başka âlemlerdeki varlıklarla irtibat kurulabileceği konusunda hiçbir şüphe yoktur. Ancak bunu alkol veya uyuşturucu maddeleri kullanarak yapmak mümkün değildir.Başka âlemlerle irtibat kurmak ve âlemdeki gizli sırlar hakkında bilgi edinmek için kullanılan vesileler, onların şeriata uygun olup olmadıkları ...
  • Ebu Said Hudri hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
    11243 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    Ebu Said El-Hudri Peygamber’in yarenlerindendi ve bu zat bilgin bir kişi idi. Resulullah’tan birçok hadis ezberlemiş ve onları nakletmiştir.Ebu Said diyor ki Handek savaşında 13 yaşımda idim. Babam elimden tutup Resullah’ın huzuruna çıkardı ve “Ey Allah’ın Resulu! Bu oğlum ...
  • Genç ve evli bir bayan, evdeki durumun müsait olmayışından dolayı ramazan ayında sahura kalktığı halde gusül alamamıştır. Acaba bu bayanın vazifesi nedir?
    3546 Cenabet 2019/06/17
    Değerli okuyucumuz, evin kalabalık olması veya başkalarından utanmak geçerli bir mazeretler değildir. Böyle durumlarda gusletme imkanınız veya zamanınız yoksa teyemmüm etmelisiniz. Gusletmemiş ve teyemmüm almamışsanız ve sabah ezanına kadar cenabetli kalmışsanız orucunuz batıl olduğu gibi üzerinize kefarette gelir. Ama o zaman amelinizin doğru olduğunu düşünüyorduysanız kefaret gelmez.
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9364 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Sevgi ve muhabbetin önemi ve sınırları nedir?
    2958 Hadis 2020/01/19
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11170 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12969 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Allah anneden daha şefkatli ise nasıl insanı cehennem ateşinde yakabilmektedir?
    4465 دلایل عدل الهی 2018/11/17
    Dünyada gerçekleştirdiğimiz her eylemin mana âleminde bir hakikati vardır. Ahret hayatında karşılaşacağımız ceza ve mükâfatlar gerçekte bizlerin amelleri ve eylemlerinin o âlemde ki inikâsı ve ortaya çıkardığı sonucudur. Bilimsel bir ifadeyle ahret âleminde göreceğimiz ceza ve mükâfat dünya hayatında amellerimizin tecessümü(cisimleşmiş şekli)dür. İslam Peygamberinin eşi Ayşe’den şöyle ...
  • Kimler bir insanın mahremleridir; örneğin amcam benim çocuklarıma mahrem sayılır mı?
    9614 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Mahremiyet üç yolla oluşur: nesep, evlilik ve süt verme. Nesep yönünden insana mahrem olan şahıslar şunlardan ibarettir: Anne, baba ve büyükleri(büyük baba, ana anne gibi) Evlat ve küçükleri(torun, netice gibi) Erkek kardeş, kız kardeş ve küçükleri(yeğenler gibi) Amca, hala ve büyükleri(amca ve halanın anne ve babası gibi) Dayı, teyze ve büyükleri(dayı ...
  • “Zer Âlemi” Nedir?
    20845 Eski Kelam İlmi 2007/10/25
    “Zer” veya “Misak alemi” bu alemden önce olan bir dönem, aşama, sahne, yer veya alemden ibarettir. Allah Teala Hz. Âdem’in soyundan olan bütün soyları küçük zerreler halinde var etmiş ve o zerrelere ruh verdikten sonra onlardan kendisinin rablığı, peygamberlerin peygamberliği ve masum imamların velayetine inanacaklarına dair kesin ...

En Çok Okunanlar