Please Wait
8066
Kuvviret, dürülmek, toplanmak, atılmak veya kararmak manalarına gelmektedir. Buradaki maksat Güneşin ışığının sönmesi, kararması ve onun hacminin küçülmesi demektir. Aynı şekilde ‘inkederet’ kelimesi ‘inkidar’ kökünden olup düşmek ve dağılmak demektir. Yine kararmak ve karanlık demek olan ‘küdüret’ten de gelmektedir. Dolayısıyla ayetin manası şöyle olur: Kıyamete yakın zamanda yıldızlar sönecek, dağılacak ve kainattaki düzen yıkılacaktır.
Çeşitli lügat ve tefsir kitaplarında ‘kuvviret’in ‘tekvir’ kökünden olup bir şeyin dürülmesi ve toplanması manasına geldiği yazılıdır. Bir şeyin atılması veya kararması manalarına geldiği de söylenmiştir. Surede ise Güneşin ışığının sönmesi, kararması ve onun hacminin küçülmesi manalarına gelmektedir.
Güneş, sıkıştırılmış gazlardan oluşan aşırı derecede kızgın bir gök cismi olup yüzlerce kilometre yükseğe çıkan alevleri vardır. Dünya bu alevlerden birinin içine düşse anında kül olur ve bir avuç gaza dönüşür. Ancak kıyamete yakın bu bu ateş sönecek, alevler toplanacak, ışığı kaybolacak ve hacmi küçülecektır. ‘Tekvir’in manası budur. Günümüzde bilim insanları Güneşin yavaş yavaş sönmeye doğru gittiği gerçeğini ispatlamışlardır.
Sonra ki ayet ‘Ve yıldızlar kararınca.’ diye buyurmaktadır. ‘İnkederet’ kelimesi ‘İnkidar’ kökünden olup düşmek ve dağılmak demektir. Aslı ‘küdüret’ olsa karartı ve karanlık manasında olacaktır. Ayet iki manayı da içinde barındırabilir, zira kıyamette yıldızlar hem ışıklarını kaybedecekler, hem de dağılacaklar. Ve sonuçta bu kainat düzeni birbirine girecektir. Nitekim İnfitar suresi 2. ayetinde ‘Ve yıldızlar dökülüp saçılınca.’ buyurulurken, Mürselat suresi 8. ayetinde de ‘Yıldızların ışıkları sönünce.’ diye buyurulmaktadır.[1]
[1]- Tefsir-i Nümune, c.26, s.171-172 (Tahran, Dar-ul Kütübü İslamiyye, 2374)’den alınmıştır