Gelişmiş Arama
Ziyaret
7316
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Neden kutsal ziyaretgâhlar ve imamların kabri altın madeniyle kaplıdır? Neden onları fakir ve muhtaçların ihtiyaçları için harcamıyorlar?!
Soru
Bazı İslamî ve gayri İslamî ülkelerdeki Müslümanların ve halkın fakirlik, yoksulluk ve acı veren sorunları ve de ihtiyaçlarına rağmen neden kutsal ziyaretgâhlar ve imamların kabri altın madeniyle kaplıdır, neden altınlar bu grupların ihtiyaçları için kullanılmamaktadır? Öte taraftan Medinetü’n-Nebi ve Mekke-i Mükerrem’e gibi kutsal mekânlar böyle değildir. Böyle bir soru bizden sorulursa Şii olmayan kesimler ve gayri Müslimler için cevabımız nedir?
Kısa Cevap

Bu soruya değişik açılardan cevap verilebilir:

1. Bu gibi meselelerin makul bir dayanağı vardır; tüm dünyada ve tüm dinler arasında yüce şahsiyetleri anmak ve onların eserlerini ihya etmek olağan ve normal bir husustur ve bunun aklî hiçbir engeli yoktur.

2. İmamlar (a.s) dünyayı terk etmiştir ama onun tüm imkânlarını halka bırakmışlardır. Onların çoğu din ve halkın kurtuluşu yolunda canlarını feda etmişlerdir. Bundan ötürü, o yüce şahsiyetlere kadirşinaslık göstermek için halk böyle şeylere girişmektedir.

3. Haremeyn-i Şerifeyn ve Ehli Beytin (a.s) haremleri en önemli İslamî yapı ve eserlerden ve İslam medeniyetinin sembollerindendirler. Dolayısıyla zaman ve mekânın gerektirdiği şekilde özel bir mimari ve yapıya kavuşturulmuş ve de dinî ve milli kültürüne tabi kılınmışlardır.

4. Haremeyn-i Şerifeyn’de de altın madeninden istifade edilmiştir. Örneğin Kabe’nin kapısında yüksek ayarlı ve değerli altından istifade edilmiştir, onun halis altın oyuğu ve Peygamber Mescidinde kullanılan süslemeler imamların hareminde kullanılmış altınlardan çok olmasa bile kesinlikle daha az değildir. Müslümanların birçok diğer mescit ve merkezlerinde ve bu cümleden olmak üzere Ehli Sünnet kardeşlerin önemli mescitlerinde de bu durumun benzeri mevcuttur. O halde –geçersiz olan bu eleştirinin geçerli olduğu varsayılırsa- bunların tümü gözden geçirilmelidir!

5. Bu yapıtlar tüm kültürel, siyasal ve toplumsal yönleriyle İslamî ve medeniyetsel unsurlardır, İslam toplum ve milletlerinin malî ve kültürel dayanağıdır.

6. Bu yapıt ve mekânların ihya edilmesi ve onarılması bir tür tebliğdir, muhalifler karşısında Müslümanlar ve İslam medeniyetinin gücünün gösterilmesidir.

7. Ehli Beytin haremlerinin kubbe ve eşiğinin inşasının gider ve masrafları vakıflardan ve halkın bağış ve yardımlarındandır ve ne olursa olsun vakfedenlerin ve yardım edenlerin niyetine riayet edilmelidir. Bu esas uyarınca altın ve değerli eşyaların satılması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması bu insanların niyetleriyle uyuşmaz ve şerî sakınca taşır. Artı, vakfeden ve yardım edenler şahıslar genellikle varlıklı bireylerdir ve kendi şerî hukuklarını ödemekle ve fakir ve yoksullara yardım etmekle birlikte bir miktar mallarını da bu hususlara vakfetmektedirler.

8. Artı, Ehli Beytin (a.s) haremlerinin yanında ve çevresinde fakirler için bir sürü yardım ve bağış toplanmaktadır; örneğin İran’da İmam Humeyni’nin (r.a) emriyle tesis edilen “İmdat Komitesi” adındaki devrimci ve halkçı kurum devlet yardımları ve bütçesi ve de halkın yaptığı değerli bağış ve yardımlar ile faaliyet sürdürmekte ve ihtiyaç sahiplerini idare etmektedir ve yapılan bağış ve yardımların kahir ekseriyeti de bu harem ve dinî mekânların çevresinde toplanmaktadır.

9. Haremlerin altınlarının satılması ihtiyaç sahiplerinin sorunlarını kökten çözmemekle kalmayacak, İslamî yapıtlara ve İslam medeniyetinin sembollerine de zarar verecektir. Oysaki Ehli Beyt takipçileri arasında bulunan ihtiyaç sahiplerine yardım etme kültürü, fakir ve muhtaçlara yardım etmenin ve onları kollamanın en önemli dayanağıdır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar