Gelişmiş Arama
Ziyaret
3932
Güncellenme Tarihi: 2019/10/07
Soru Özeti
İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı türbesinin böyle ihtişamlı ve gösterişli olmasını onaylar mıydı?
Soru
İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı birisini avare görmektense kendi elbisesini satmaya razı olmaz mıydı? Ama şuanda kim meşhede gitse memleketine geri döndüğünde Türbenin maneviyatını anlatacağına türbenin ihtişamından ve görkeminden bahsetmektedir. Sanki müzeye gitmiş gibi. Kabrin olduğu avluda sanki müze gibi altın kılıçlar ve gerdanlıklar asılması putperest öğretilerin bir parçası değil mi? Bütün bu harcamaların daha münasip bir yerde kullanılması doğru olmaz mıydı? Masum İmam’ın Mukaddes türbesini idare edenler gerçekten İmam’ın mülkü hakkında karar verme yetki ve yetkinliğine sahip mi? Neden kendi canlarının istediği kararları almaktalar?
Kısa Cevap

Hiç şüphesiz İmam Rıza (a.s) kendi hayatında altın tuğlalardan yapılmış bir evde yaşamayı kabul etmezdi. Bununla birlikte Hazretin sevdalılarının İmam Rıza (a.s)’ı  ziyarete gelen sevenlerinin rahat etmesi için geniş ve olanaklı bir muhit hazırlamalarının da bir sakıncasıda yoktur. Zira Masum İmam (a.s)’ın görevi olduğu gibi sevenlerinin ve dostlarınında görevleri vardır. Bu çalışma bir anlamda ilahi şiar’ın yüceltilmesi olmakla birlikte bir açıdanda Hazrete duyulan sevgi ve saygının dışa vurumudur. Öte yandan sanatcıların eserlerini halkın genelinin görmeye fırsat bulamadıkları müzelerde sergilemek yerine Türbeye armağan etmeleri ve burada sergilenmesinin ne sakıncası var. Bizler nasıl ziyaretle sevgimizi gösteriyorsak onlarda baş yapıtlarını türbeye armağan ederek Masum İmam’a olan alakalarını ifade etmektedirler.

Bunu putperestlik olarak görmek doğru değildir. Zira ziyaretciler bu ihtişamlı yapıya değil bu mekanın sahibine saygı göstermektedirler.

İmam Rıza (a.s)’ın Türbesi gibi mukaddes ve hürmete layık mekanların sevenleri ve aşıkları tarafından bütünüyle kendi imkanlarıyla İslami sanatlar kullanılarak görkeme ve ihtişama kavuşturulmasının ne sakıncası olabilir. Kutsal mekanların haşmeti ve göz alıcılığı ona verilen değerin bir göstergesi değil midir?

Bütün bu ihtişam, hatta yüz kat fazlası söz konusu olsa bile gönlü imamla olana hiçbir şekilde etki etmez. Bütün bu görkeme rağmen maneviyatın zirvesi müminler için bu mekanlarda muhakkak olmaktadır. Evet dünyevi anlamda en güzel mekanda manevi duyguları zirvede yaşamak göz uçuyla bile bu ihtişama teveccüh etmemek asloan bu değil midir? Dünya gözümün önündeyken dünyaya değilde Hakka teveccüh etmek.

İmam Rıza (a.s)’ın babası İmam Kazım (a.s) hakkında Allah’a yöneldiğinde insanların onun yakınından gelip geçmesini ibadetine engel bilmediği nakledilmektedir.

Ebu hanife derki: İmam Sadık (a.s)’ın huzuruna vardım. Arz ettim: Evladın Musa’yı gördüm, O namaz kılıyordu  insanlarda önünde geçip gidiyordu ama O buna engel olmuyordu. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Evladım Musa (a.s)’ı çağırın. Sonra Musa Kazım (a.s) huzura geldi. İmam Sadık (a.s) buyurdu: Evladım, Ebu hanife diyor ki : Evladın Musa’yı gördüm, O namaz kılıyordu  insanlarda önünde geçip gidiyordu ama O buna engel olmuyordu. Musa Kazım (a.s) babasına arz etti: Evet doğrudur babacan. Karşısında namaz ikame ettiğim Hak herşeyden bana daha yakındır. Zira Allah Teala kendisi şöyle buyuruyor: “Biz ona şah damarından daha yakınız.” İmam Sadık (a.s) evladı bunu söyler söylemez kucakladı ve şöyle buyurdu: Annem babam sana feda olsun Ey İlahi sırların hazinedarı.[1]

Bu hadisi rivayet etme gayemiz şudur ki: Ziyaretine yöneldiğimiz yüce insanlar İbadette haktan başka birşeye teveccüh etmeyen dünyaya göz ucuyla dahi yönelmeyen hakikat meşaleleridir. Bizlerde onların huzurunda dünyaya teveccüh etmemeyi öğrenmeliyiz.

İmam Rıza (a.s)’ın Türbesinin ihtişamlı ve görkemli olmasında bir sakınca olmamakla birlikte değerli taşların ve altın kullanılması konsu daha çok adet ve göreneklerin bir yansıması olup dini bir yaptırım değildir. Zahiren yetkililer toplumsal bununla mücadele etmemeyi yeğlemişlerdir. Zira bu yapılar beytulmalla değilde ziyaretcilerin kendi bağışlarıyla yapılmaktadır.

 

 

 

[1] Kuleyni, Muhammed bin. Yakup, Kafi, 3.c, 297.s, 2.bk, tahran, 1362.şemsi.

«عَلِیُّ بْنُ إِبْرَاهِیمَ رَفَعَهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ قَالَ دَخَلَ أَبُو حَنِیفَةَ عَلَى أَبِی عَبْدِ اللَّهِ (ع) فَقَالَ لَهُ رَأَیْتُ ابْنَکَ مُوسَى (ع) یُصَلِّی وَ النَّاسُ یَمُرُّونَ بَیْنَ یَدَیْهِ فَلَا یَنْهَاهُمْ وَ فِیهِ مَا فِیهِ فَقَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ (ع) ادْعُوا لِی مُوسَى (ع) فَدُعِیَ فَقَالَ لَهُ یَا بُنَیَّ إِنَّ أَبَا حَنِیفَةَ یَذْکُرُ أَنَّکَ کُنْتَ تُصَلِّی وَ النَّاسُ یَمُرُّونَ بَیْنَ یَدَیْکَ فَلَمْ تَنْهَهُمْ فَقَالَ نَعَمْ یَا أَبَةِ إِنَّ الَّذِی کُنْتُ أُصَلِّی لَهُ کَانَ أَقْرَبَ إِلَیَّ مِنْهُمْ یَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَ جَلَّ- وَ نَحْنُ أَقْرَبُ إِلَیْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِیدِ قَالَ فَضَمَّهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ (ع) إِلَى نَفْسِهِ ثُمَّ قَالَ یَا بُنَیَّ بِأَبِی أَنْتَ وَ أُمِّی یَا مُودَعَ الْأَسْرَارِ وَ هَذَا تَأْدِیبٌ مِنْهُ (ع) لَا أَنَّهُ تَرَکَ الْفَضْل»‏.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hüccetiye Encümeni’nin inancı nedir? Bugün bu grup aktif midir?
    10482 Fıkıh Tarihi 2010/08/22
    Hüccetiye Encümeni, 19 Ağustos 1953 yılı darbesine eş zamanlı olarak Şeyh Mahmut Zakirzade Tevalayî Halebî tarafından Bahaîlik fırkasıyla mücadele etmek gayesiyle tesis edildi. Bu encümen hiyerarşik girift bir teşkilatsal yapı ve eğitim, araştırma, yazma, irşat, yurt dışıyla ilişkiler ve konferans komitelerine sahipti.
  • Spor yapmak amacıyla dans etmenin sakıncası var mı?
    7202 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/10/12
    Taklit mercilerin bürolarından yapılan istiftalardan alınan cevaplar şöyledir:Rehber Ayetullah Hamanei: Dans etmek, şehveti tahrik veya haram fiile yol açar ya da fesada sürükler veyahut kadın, namahrem erkeklerin içinde dans ederse haramdır.
  • Şiaya göre büyük günahın konumu nedir?
    24899 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Büyük günah konusunda Müslüman fırkalar arasında çoğu siyasi olan ifrat ve tefritler vardır.Bunun en belirgin örneği Mürcie ve Hariciler’dir. Mürcie, zalim yöneticileri temize çıkarmak için zahiri imanı veya Müslümanlık iddiasını ve görüntüyü korumayı yeterli görmekte, büyük küçük hiç bir günahın hatta Ehl-i Beyt’in ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15165 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
    17102 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların ...
  • Kur’an’ın bakışında iblis ile şeytanın farkı nedir?
    60252 Tefsir 2010/08/08
    Kur’an-ı Kerim ayetleri esasınca, İblis çok ibadet etme neticesinde melekler arasına giren cinlerden biridir. Ama Âdem’in yaratılışından sonra Yüce Allah’ın emrine karşı gelmesi ve Âdem’e secde etmemesi nedeniyle ilahî dergâhtan kovulmuştur. Ama şeytan ise insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denir. İblis’i şeytan olarak ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13774 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Neden cennetin kilidi namazdır?
    9080 Teorik Ahlak 2012/03/12
    İnsanın yaratılış hedefi Yüce Allah’a kulluk etmek ve O’nu tanımaktır. İnsan ancak Allah’a tapmanın gölgesinde kemale ve ilahi yakınlık makamına erer. Namaz, aşkın yaratıcıya ibadet ve kulluk etmenin en güzel göstergesidir. Beş öğün namaza bağlılık, ruhun erdemliliğine ve gücüne sebep olur, insanı günaha ve çirkin davranışlara bulaşmaktan ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23408 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...

En Çok Okunanlar