Gelişmiş Arama
Ziyaret
11951
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
Soru
Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
Kısa Cevap

Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya koymaktadır. Allah Resulü (s.a.a)'in eşlerinin ümmetin anneleri olduğu şer'i bir hükümdür. Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlerin anneleridir benzetmesi, anneliğin tüm hükümlerine değil de bazı hükümlerine benzetilmesidir. Böyle bir hükmün bazı nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

 

1-Peygamber (s.a.a)'in eşlerine saygı göstermek

2-Peygamber (s.a.a)'in kendisine saygı göstermek

3-Bazı kötü niyetli kişilerin Allah Resulü (s.a.a)'in vafatından sonra Onun (s.a.a)'in eşleriyle evlenip siyasi ve kötü maksatlarına ulaşmalarını engellemek

Ayrıntılı Cevap

1- Ümmü'l Mü'minin, mü'minlerin annesi demektir. Bu deyim ilk olarak Evla ayeti olan “Peygamber, inananlar üzerinde, kendilerinden ziyade tasarruf ve velayet sahibidir ve onun eşleri de inananların analarıdır.[1] ayetinin Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin hakkında nazil olmasıyla onların mü'minlere göre durumunu ortaya koyduktan sonra yaygınlaşmıştır. Allah-u Teala bu ayette Resul-ü Ekrem (s.a.a)'in eşlerini mü'minlerin manevi anneleri olarak tanıtmaktadır.

 

2- Bu hüküm -yani Allah Resulü (s.a.a)'in eşlerinin ümmetin anneleri olduğu hükmü- şer'i bir hüküm olup yanlızca Peygamber (s.a.a)'e aittir.[2] Nitekim yine Ahzap suresinde Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin diğer kadınlarla bir olmadığına dikkat çekilmiştir: “Ey Peygamberin eşleri, siz, öbür kadınlardan birine benzemezsiniz.”[3]

 

3- Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin annelere benzetilmesi anneliğin tüm hükümlerinin değil bazı hükümleri hakkındadır; yani annelerin evlatlarına karşı hakları vardır ve orada iki taraflı hükümler geçerlidir. Oysa burada bütün hükümler geçerli değildir. Burada yanlızca iki hüküm vardır: Peygamber (s.a.a)'in eşlerine saygı göstermek farz oluşu ve onlarla evlenmenin haramlığı. Halbu ki insanın kendi annesi hakkında miras alma gibi diğer hükümler de vardır. Yine insan annesinin başka kocasından olan kızlarıyla da evlenemez, vs. Ama Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin yukarıda söylenen iki hükmün (saygının farz ve nikahın haram oluşu) dışında her hangi bir hükümleri yoktur. Dolayısıyla bu hüküm -Peygamber (s.a.a)'in eşlerine mü'minlerin anneleri benzetmesini yapması- iki yerde geçerlidir: a- Onlara saygı göstermek farzdır, b- Onlarla evlenmek herkese haramdır.[4]

 

4- Bu hüküm:

 

1- Peygamber (s.a.a)'in eşlerine saygı göstermek için nazil olmuştur. Onlar Peygamber (s.a.a)'in eşleri ve Müslümanların özel saygısına mazhar olduklarından dolayı Kur'an'ın da buyurduğu gibi başka kadınlardan farklıydılar.[5]

 

2- Peygamber (s.a.a)'in şahsiyetine saygı göstermek içindir. Ayetin nüzul sebebinden de anlaşıacağı üzere bazı muhalifler Peygamber (s.a.a)'den intikam almak ve Onun (s.a.a) yüce makamına hakaret etmek için Peygamber (s.a.a)'in vefatından sonra eşleriyle evlenmek istiyorlardı.

 

3-Bu yolla düşmanların entrikaları ve bazı çıkarcı kimselerin sui istimalleri önlenmiştir, Bazı kimseler Allah Resulü (s.a.a)'in vefatından sonra Onun (s.a.a) eşleriyle evlenmekle siyasi bir takım çıkarlar elde etmek istiyorlardı. Üstad Mutahhari’ye göre Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin başkalarıyla evlenmelerinin yasak olmasının nedeni sonra ki kocanın, Müslümanların içinde özel bir saygınlığı olan o kadının bu konumundan sui istifade etmesini önlemek ve kadınların, siyasi ve maceracı kimselerin aleti olmamaları içindi.[6]



[1] -Ahzap/6

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabi, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.16, s.414

[3] -Ahzap/32

[4] - Bkz: Tefsir-i Nümune, c.17, s.205-207

[5] -Ahzap/32

[6] -Murtaza Mutahhari, Mecmuay-ı Asar, c.19, 431; daha fazla bilgi için bkz: Tefsir-ul Mizan, c.16, Ahzap/1-54; Tefsir-i Nümune, c.17, s. 405-406, Ahzap/1-54

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar