Gelişmiş Arama
Ziyaret
14263
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Niçin network marketing, ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır?
Soru
Niçin Network marketing ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır. Lütfen tarafsızca ve mantıklı cevap verin.
Kısa Cevap

Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemiyle sermaye toplayan şirketlerin İran’da yasaklanışı ülkenin ekonomisine vurdukları büyük zararlardan dolayıdır.

Bu zararlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1-     Karşılığında ülkeye eşdeğere sahip bir mal gelmeden sermayelerin ülkeden çıkarılması

2-     Sermayenin güvenliğinin olmayışı

3-     Faiz’in artışı ve enflasyon

Bu yüzden taklit mercileri genelde bu gibi şirketlerin faaliyetlerinin ve bu yoldan elde edilen gelirin haram olduğuna fetva vermişlerdir. Bu tür çalışmalar ülke ekonomisine verdiği zarardan başka, alt kümelerde yer alan üyelerin zarara vermektedir çünkü üye bulmaya muvaffak olmayan kişiler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybediyorlar.

Network Marketing gelince bu, kademeli ve piramit türü pazarlama ile farklıdır.[i] Çünkü bu, gerçekte geleneksel pazarlamanın modernleşmiş bir biçimidir. Network marketing de dikkate alınması gereken tek husus elektronik ticaretin helal olup olmadığı konusudur.

Bazı fakihler, elektronik ticarette alış-veriş yapanlarda aranan akıl ve irade sahibi olmak, tarafların veya vekillerinin kontrat yapılırken hazır bulunmaları gibi şartları taşımadığı için bu tür alış-verişin caiz olmadığına fetva vermişleridir.

Ama diğer bazı fakihler bu tür muamelelerin sakıncasız olduğuna fetva vermişlerdir. Onlara göre gerçekte bilgisayar için yapılan program sayesinde bu anlaşma iki irade sahibi akıllı insan arasında gerçekleşiyor.



[i] Eğer maksat kademeli ve piramit sistemli pazarlama ise Goldquest’te açıklanan sakınca burada da geçerli olur.

Ayrıntılı Cevap

Araştırmacılar ve iktisatçılar tarafından Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemli şirketlerin çalışmaları hakkında yapılan araştırmalar,[1] bu tür şirketlerin çalışmalarında bir çok bozuklukların olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu tür ticaretin ülke ekonomisine telafi edilmez ziyanlar vurduğu belli olmuştur. Bu yüzden İran İslam Cumhuriyeti’nin ekonomik kurumları bu tür şirketlerin çalışmalarını kanun dışı ilan etmiş ve yargı sisteminin de kanun dışı çaba gösteren kimseleri kovuşturma altına almaları kararlaştırılmıştır. Bu şirketlerin doğurduğu bazı ziyanlar şöyledir:

1-     Bu tür şirketlerde her üyenin ödediği sermayenin %35’i şirketin hesabına yatırılıyor sadece %65’lik bölümü alt düzeydeki üyelerin tamamlanması kaydıyla üyelere verilmektedir. Bu meblağ satılan malların gerçek fiyatını ve vasıtalara ödenen primleri de karşılıyor.

Bunu makroaçı ile değerlendirdiğimizde çok tehlikeli bir tablo ile karşılaşıyoruz, örneğin İran gibi bir ülkede istatistiklere göre yaklaşık bir milyon kişi bu şirketlere üyedirler. Eğer her kişinin en azından 500 dolar bu şirketlerde yatırım yaptığını düşünsek 500000000 dolar sermayenin bu şirketlere ödendiği anlaşılır. Bu sermayeden şirketlere düşen %35 payın 1750000000 dolar –diğer karları hariç- olduğu nazara alındığında ne kadar büyük bir mablağın ülkeden çıkarıldığı belli olur.

Bu rakam üyelerin sayısının sadece bir milyon olduğunu farz ettiğimizde ortaya çıkmaktadır. Oysaki bu şirketlerin üyelerinin sayısı bundan çok daha fazladır. Bir çok üyeler de 500 dolardan daha fazla yatırım yapmışlardır.

Bununla da ülkeden çıkarılan paranın ne kadar fazla olduğu ve bu paraların bu gibi şirketlere yedirildiği anlaşılır oysa karşılığında ülkenin kazandığı bir şey de yoktur.

Bu miktar sermayenin ülkeden çıkması ülke ekonomisine büyük bir hasardır. Kişilere zarar vurmak haram olduğu gibi ülkeye de zarar vurmak haramdır. Çünkü bu herkese yönelik bir zarardır ve hiçbir akıl sahibi bu tür zararları kabul etmez.

2. İç borsada yatırım için kullanılması gereken bu sermayenin ülkeden çıkarılması iç yatırımcıların sermaye elde edebilmesinin zorlaşmasına faiz oranın yükselmesine sonuçta iç üretim karının azalmasına ve ülke mamullerinin pahalanmasına sebep olur, bu da üreticilerin ve tüketicilerin zarara uğramalarına yol açar; başka bir ifade ile yabancı malların ülkeye ithal edilmesine, iç üreticilerin zarar etmelerine ve fabrikaların kapanmasına sonuçta bir çok işçinin işsiz kalmalarına sebep olur.

3. Bu tür şirketlerde yatırımın bir güvencesi yoktur. Çünkü bu tür yatırımlarda meydana gelebilecek yolsuzluklardan dolayı ülkenin yargı gücü sorumlu değildir; üyelerden biri küme başlarından biri hakkında şikayet eder ve iddiasını belgelerse bu mahkemede takibe alabilir, ancak kişinin kendisi doğrudan parasını bu tür şirketlerden birinin hesabına yatırmışsa ve bu para elden çıkarsa İran İslam Cumhuriyetinin yargı organları bu konuda bir sorumlulukları olmaz.

Nitekim diğer ülkeler ve uluslar arası mahkemeler de bu konuda bir sorumluluk kabul etmezler. Eğer kabul etseler de bu alandaki girişimin masraflarının ağır olduğu için (avukat tutmak yol ve iletişim masrafları gibi) böyle bir girişim ekonomik olmaz.

4. Bu şirketlerin sattığı malları örneğin sikkeleri onları üreten firmalardan çok daha ucuz fiyata almak mümkündür. Bunların koleksiyonluk mallar olduğunu söylemek de yalandır, çünkü birincisi, bu malların üretiminde bir tekel söz konusu değil; herkes bu malı asıl üreticisinden alabilir.

İkincisi, bir malın koleksiyonluk değeri olması için onlarca yıl öncesine ait olması gerekir oysa piramit sistemiyle çalışan şirketlerin pazarladığı mallar bu türden değildir.

Taklit mercileri de bu delillere ve diğer fikhi delillere dayanarak bu şirketler yoluyla elde edilen gelirin haram olduğunu bildirmişlerdir. Fakihlerin dayandığı delillerden bazıları şöyledir:

1- Bu şirketlerin aracılık ve komisyonculuk için ödediği para gerçekte alt üyelerden alınan paralardır, eğer bu çalışmanın bir yerde durduğunu farz etsek ki mutlaka bir yerde duracaktır, aşağı kademelerde yer alan üyeler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybeder karşılığında ise (aldıkları sikkeden ve değeri az diğer maldan başka) hiçbir şey elde etmezler.

2. Aracı olarak bu şirketlerle işbirliği yapan kimseler sadece üye buldukları taktirde şirketlerden para alabilirler. Ne kadar üye kazanabilseler o kadar para kazanırlar. Bunlar gerçekte diğer üyeleri aldatmanın parasını alırlar. Onlar yeni üyeleri bu şirkete güvendirerek onların sermayelerini şirkete kaydırmalarını sağlayarak onları aldatırlar. Karşılık olarak da şirket elde ettiği gelirin az bir miktarını bu aracılara vermekte ve geri kalanını kendisine almaktadır. İşte bu batıl sebeplerle başkalarının malını yemek olduğu için haramdır.

Network marketing’e gelince bu NM Ağ pazarlaması[2] anlamına ise gerçekte elektronik ticaret kategorisine girdiği,[3] işleri çabuklaştırdığı ve doğurduğu diğer kolaylıklar için iyi bir iştir. İslami hükümler ve İran İslam Cumhuriyeti’nin kanunları açısından da bunun bir sakıncası yoktur.

Sadece bazı fakihler bu tür ticaretleri tarafların belli olmadığı için sakıncalı bilmişlerdir. Zira alış verişte alıcı ve satıcının belli olmaları ve tarafların akıl, irade ve seçim gücüne sahip olmaları gerekir.[4] Elektronik ticarette iki taraftan birinin en azında bilgisayar olduğu için -yani alıcı malı irade ve akıl sahibi olmayan bir araçtan aldığı için- bu tür ticareti geçersiz bilmişlerdir.

Elbette bu konu yeni ortaya çıkmış meselelerden sayılır ve üzerinde düşünülmesi ve araştırma yapılması gerekir. Konunun mahiyetinin etraflıca belli olması üzerine hükmü de fakihler tarafından daha açık şekilde beyan edilecektir.[5]

Elbette bu tür kontrat ve ticaretlerde bilgisayarın sadece bir araçtan ibaret olduğu ve irade ve akıl sahibi satıcının maksatlarını aktardığı ispatlanırsa bu konuda başka bir fetvanın verilmesi mümkündür. Nitekim bazı fakihlere göre bu tür ticaretlerde bilgisayar bir araçtan ibaret olduğu için bir sakıncası yoktur.[6]

Elbette bu fetva bu tür pazarlama ve ticaretin piramit türü şirketler tarafından su-i istimal edilmemesine bağlıdır.



[1] Ferheng ve endişe-i İslami Merkezi’nin iktisat bölümü başkanı ile mülakat

[2] Ağ pazarlaması (NM) kademeli pazarlama (MLM) ile farklıdır. MLM piramit türü oyunlara girmeğe çok müsaittir. Bu yüzden bazı ülkelerde birçok MLM kara listede yerleştirilmiştir. Ama NM böyle değildir. NM’in geleneksel ticaretle farkı bu yöntemdeki surat ve kolaylıktır. Bk Dr. Katuzuyan ile röportaj Ruzname-i Hemşeri

[3] Elektronik ticaretin anlamını kavramak için bk Aliriza İbrahimi, Mefhum ve mevani Ruşt Ticaret Elektronik Ruzname-i İran

[4] Tehriru’l-Vesile c. 1 s. 396- 397

[5] Huccetu’l-İslam Mecid Rizai -Mufid üniveristesi öğretim üyesi- röportajı

[6] Ayetullah Hadevi Tehrani’den istifta

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar