Gelişmiş Arama
Ziyaret
6101
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
Soru
Biz dinimizin en kâmil din olduğunu ve tüm ihtiyaçları kuşatıcı ve tam olarak karşıladığını iddia etmiyor muyuz? Öyleyse benim şimdiki cinsel ihtiyacımın cevabı nedir? Ben ne evlenme imkânına sahibim ve ne de geçici evlilik yapmak için birini tanımaktayım. Esasen böyle birini nerede bulabileceğimi dahi bilmiyorum! Ben namus meselelerine yönelik de çok hassasım ve haram ilişki kurmak bir yana bir başkasıyla haram bir dostluk kurmayı bile asla düşünmüyorum. Öte taraftan mastürbasyon da haram kılınmıştır. Bu halde bu derde nasıl bir çare bulabilirim? Özür dileyerek ve hayâ ederek belirteyim ki benim eril gücüm de çok aktif, güçlü ve çok zor kontrol edilmektedir! Yani bana takvalı olun demeyin; zira çok çabaladım ama yine de olmadı! Arkadaşlardan birinin deyimiyle gençlik döneminin özelliklerindendir canım! Şimdi âcizane sizden çözüm istiyorum!
Kısa Cevap

İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre amel etmesi ve de beklenti ve isteklerini azaltması, artı adet ve geleneksel gösterişlerden sakınması ve Allah’a tevekkül ederek kendilerini muhtemel sorunlarla karşılaşmaya ve onları çözmeye hazırlaması kaydıyla bunların tümü kesinlikle halledilebilir.

Ayrıntılı Cevap

İslam dini, insanların hidayete erip dünya ve ahiret saadetine ulaşması için belirtilmiş kanun, hüküm ve buyruklar manzumesidir. Bu manzume âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından oluşturulması nedeniyle kesinlikle yetkinlik ve kuşatıcılığa sahip bulunmakta ve insanlığın tüm sorunlarını halledebilecek gücü taşımaktadır. Ama bu toplumdaki tüm fertlerin onun buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Her kanuna göre hareket etmenin bir takım özel sorunlar ve kısıtlamalar getirdiği ve onları kabul etmeksizin ve onlarla diyalog kurmaksızın kanundan yararlanmanın mümkün olmadığı bilinmelidir. Eğer İslam toplumunda halkın kendi yaşamında değişik sorunlar ile karşı karşıya oluğunu görüyorsanız, bu tam olarak İslam buyruklarına göre amel etmemeden kaynaklanmaktadır. Yahut her birimiz sadece kendi fayda ve zararımızı göz önünde bulundurmakta ve İslam’ı sadece bu çerçevede değerlendirmekteyiz. Bu nedenle istenen netice hâsıl olmamaktadır. İslam meşru rızık, azık ve gelir elde etme yolunu göstermiş ve bunun hüküm ve buyruklarını da belirlemiştir. Ama bu tüm fertlerin bu buyruklarla amel etmesi durumunda neticeye ulaşır. Aksi takdirde bir şahıs zahmet çekerse ve diğer şahıslar işsiz oturursa ve de onun gelirinden istifade etmek isterlerse veya onun hakkını gasp etmeye koyulurlarsa onun için bir şey kalmaz. Gençlerin evlilik sorunu da bu şekilde ancak İslam hüküm ve buyruklarıyla halledilebilir. Elbette hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre amel etmesi ve de beklenti ve isteklerini azaltması, artı adet ve geleneksel gösterişlerden sakınması şartıyla bu mümkündür. Bugün tüm toplumlarda dürüst ve erdem sahibi bir eşle evlenmeye hazır birçok bayan mevcuttur. Lakin birçok durumda yaşamın başlangıcının birçok eksiklik, zorluk ve yetersizlikler ile beraber olduğu bilinmelidir. İslam’ın sizin evinizin kapısını çalması ve istediğiniz kızı ev ve araba eşliğinde size getirmesi beklentisi içinde olmanız beyhude bir beklenti değil midir? Evlenmeye hazır şahısları tespit etmenin kendine has bir yöntemi vardır. Aynı şekilde kız istemenin de kendine özel bir tarzı vardır. Bu yol izlenmeli ve kendi beklenti ve isteklerinizin düzeyini alçaltmalı ve istenene ulaşma yolunda ciddiyetle çaba göstermelisiniz. İslam’da yaşamın esası çaba ve çalışmaya dayalıdır. İnsan yaşam zevki ve nimetlerini çalışma ve çabalamayla tadar. Eğer evlenmeye hazır her kız ve oğlan sorun ve problemlerle yüzleşir, mücadele eder ve kendi ailelerinden ekonomik olarak daha aşağı bir seviyede yer alan kimselerle hiçbir maddi beklenti içinde olmaksızın akrabalık kurmaya çalışırsa, toplumda yine evlilik sorunu var olacak mıdır? Eğer varlıklı bireyler imkânlarının bir bölümünü fertlerin evlenmesine ayırırsa, evlenme sorunu yine var olacak mıdır? Dolayısıyla İslam’ın hedefe ulaşma yollarını belirlediği hususunda bir şüphe bulunmamaktadır, ama bu ciddi bir çaba ve azim istemektedir. Elbette bazı çözümlerin biz insanların düşüncesine göre doğru olması, ama Yüce Allah’ın bakışında yasak olması muhtemeldir. Bu, Allah’ın söz konusu çözümlerin uzun vadeli bireysel ve toplumsal menfi ve zararlı neticelerini bilmesinden kaynaklanır. Eğer biz şefkatli ve hikmet sahibi olan Allah’ın bizden daha bilinçli ve bilgili olduğuna, bizim İslam buyruklarıyla amel edip etmememizin O’na bir fayda ve zarar getirmeyeceğine, eğer bizden bir şey istemişse ve bize farz kılmışsa bunun bize dönen bir faydadan kaynaklandığına ve bize bir şeyi yasak kılmışsa bunun bize dönen zararlarından kaynaklandığına inanırsak ve yakin edersek, kesinlikle O’nun buyruklarıyla amel etmenin zorluklarına içtenlikle katlanır ve ilahi hükümler ile çelişen ilgi ve zevklerimizden vazgeçeriz. Sizin evlilik yolunuzun başında her ne kadar birçok sorunun olması muhtemelse de Yüce Allah yardım ve destek sözü vermiş ve şöyle buyurmuştur: “ Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfüyle zenginleştirir. Allah, lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir.” [1] Her haliyle İslam tüm sorunları halletme ve hedeflenen yere ulaşma yolunu bize göstermiştir. Ama öncülleri hazırlamak ve de sorun ve engelleri yok etmek fertlerin yükümlülüğüne aittir. Nitekim ilahi peygamberler ve temiz imamlar (a.s) da bireysel ve toplumsal yaşantılarında birçok problemle karşılaşıyor, ama hiçbir zaman onlardan kaçmıyordular. Yahut oturup gaipten bir elin çıkmasını ve işi halletmesini beklemiyordular. Kur’an’da hedefe ulaşma yolunda sabır ve istikamet göstermeyi onlara tavsiye etmiştir. Siz de her açıdan şartları sizden daha kötü olan, ama zorluklar ve problemler karşısında çalışarak, çabalayarak ve direniş göstererek ve onlara tahammül ederek sorunlara galip gelebilmiş ve başarı zirvelerine çıkmış bireylerin olduğunu bilmelisiniz. Elbette çalışıp çabalayan ve takva taşıyan kimseler kesinlikle ilahi yardımlardan da faydalanacaktır. [2] İslam’ın kuşatıcı oluşunun İslam’da aklın saf dışı edilmesi ve İslam’ın sorunları çözmede son sözü söylediği anlamında olmadığını bilmelisiniz; zira bu tür meseleler akla bırakılmıştır.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

Tedvin Edilmiş Düşünce Teorisi, Soru Sayısı: 900 (Site: 988) ve 1004. Soru (Site: 1367) .                            



[1] Nur, 32, "وَ أَنْکِحُوا الْأَیامى‏ مِنْکُمْ وَ الصَّالِحینَ مِنْ عِبادِکُمْ وَ إِمائِکُمْ إِنْ یَکُونُوا فُقَراءَ یُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَ اللَّهُ واسِعٌ عَلیمٌ"

[2] Talak, 2, " مَنْ یَتَّقِ اللَّهَ یَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاً"یعنی:" هر کس تقواى الهى پیشه کند، خداوند راه نجاتى براى او فراهم مى‏کند."

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar