Gelişmiş Arama
Ziyaret
21403
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Soru
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de bu konuda açık bir şey yoktur. Tarihi kaynaklarda ise Hz. Adem’in (a.s) bundan altı ya da yedi bin yıl önce yaratıldığı söylenmektedir. Fakat bilim insanları, insan ömrünün milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Yani Hz. Adem’den önce de binlerce insan nesli gelmiş ve soyu tükenmiş olabilir. Böyle bir inanç Kur’an-ı Kerim ve rivayetlerle de uyuşmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

İnsan türünün yeryüzünde yaratılışından bu yana kaç yıl geçtiği konusu hakkında Kur’an’da açık bir şey yoktur. Allame Tabatabai, el-Mizan’da şöyle diyor:

 

‘Yahudi tarihinde, insan türü yeryüzünde yaratıldığı günden bu yana yedi bin yıldan çok geçtiği yazılıdır. Bu tarih akla da yatkındır. Çünkü her yüz yıl, iki kişiyi türeme yoluyla bin kişi yapar… Bu hesabı yedi bin yıla vurduğumuzda yani yetmiş asır bu şekilde devam edersek insan nüfusu iki buçuk milyra ulaşır. Bu sayı günümüzdeki insan sayısı kadardır. Uluslararası istatistiklikler de bunu göstermektedir.

 

Tarihin bu söylediğini akılda kabul etmektedir. Ama jeologlar, insanın geçmişinin milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Buna delil olarak insan fosillerini ve eski insanların taşlaşmış iskeletlerini gösteriyorlar. Bilimsel hesaplara göre yapılan tahminler onların her birinin ömrünün beş yüz binden fazla olduğunu göstermektedir.

 

Bu onların görüşüdür. Ancak delilleri ikna edici değildir; zira bu fosillerin günümüzdeki insanların atalarına ait olduğunu ispat edememektedirler. Yine bu taşlaşmış iskeletlerin yeryüzünde yaşayan çeşitli dönemlere ait insanlara ait olduğu ihtimalini de reddetmemektedir. Çünkü böyle bir şeyde mümkündür ve bizim dönemimizdeki insanlar, söz konusu fosillerin dönemine bağlanmayabilir. Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce yeryüzünde başka insanlar yaşamış ve soyları tükenmiş olabilir. Belki de bu yaratılma ve tükenme günümüzdeki nesle gelinceye kadar tekrar edilmiştir.’[1]

 

Bunlar, Hz. Adem (a.s)’ın yaratılış zamanını yeni beşer neslinin ortaya çıkış dönemine ait olduğu, Ondan (a.s) ve şimdiki nesilden önce yeryüzünde başka Ademler, alemler ve başka insan nesillerinin yaşayıp yok olabileceği görüşünü takviye etmektedir. Jeologların bulguları ve keşfedilen fosiller milyonlarca yıl öncesine ait ve on beş bin yıllık ömürlü olan önceki nesillerin insanlarına aittir. Bu iddia Kur’an[2] ve rivayetlerle de[3] uyuşmaktadır.         


[1] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.4, s.222

[2] - O (r.a) şöyle diyor: İnsanın yeryüzünde ortaya çıkışı acaba yeryüzünde şu anda içinde bulunduğumuz devrenin insanlarıyla mı sınırlıdır yoksa çeşitli devreler olmuş ve bizim devremiz o devrelerin sonuncusu mudur, konusu Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ele alınmamıştır. Ancak bazı ayetlerden Hz. Adem (a.s) ve nesli yaratılmadan önce dünyada insanların yaşadığı anlaşılabilir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘Hani Rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti. Demişlerdi ki: Orada bozgunculuk edecek ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?’ Bu ayetten Hz. Adem yaratılmadan önce insaniyetin üzerinden başka bir devrenin geçtiği anlaşılmaktadır. Ehl-i Beyt (a.s)’dan gelen bazı rivayetlerde şimdiki devreden önce bir

ok devrelerin olduğunu ortaya koymuştur. (el-Mizan (Farsça tercüme), c.4, s.223)

[3] - İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Siz, Allah-u Teala’nın sizden başka insanı yaratmadığını zannedebilirsiniz; hayır öyle değil. Aksine binlerce Adem yaratıldı ve sizler onların sonuncususunuz.’ (Tevhid, s.277, h.2); İbn-i Meysem’de Nehcü’l Belağa’ya yazdığı şerhinde bu manada bir hadisi İmam Bakır (a.s)’dan rivayet ediyor. (İbn-i Meysem, Şerh-i Nehcü’l Belağa, c.1, s.173); Saduk’ta aynısını Hisal’da getirmiştir (Hisal, c.2, s.652, h.54). Hisal’da İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Allah-u Azze ve Celle, 12 bin alem yaratmıştır ve o alemlerin her biri yedi gök ve yedi yerden daha büyüktür. Bir alemde olanların aklına, Allah-u Teala’nın başka bir alem yarattığı gelmiyor.’ (Hisal, c.2, s.639, h.14). Aynı kitapta İmam Bakır (a.s)’dan şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: ‘Allah-u Azze ve Celle, bu dünyanın kendisinde onu yarattığı günden itibaren yedi alem yaratmıştır (sonra onları yok etmiştir). Onların hiçbiri Adem’in neslinden değillerdi. Allah-u Teala onların hepsini yer kabuğundan yaratmıştır. Bir nesli başka bir nesilden sonra yaratmış ve her biri için bir alemden sonra başka bir alem yaratmıştır. Sonunda Adem’i yaratmış ve neslini kendisinden çoğaltmıştır. (Hisal, c.2, s.358, h.45). 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar