Gelişmiş Arama
Ziyaret
15635
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
Soru
Senelerdir kendimle tezatlaşıyor ve cedeleşiyorum. Erginlik çağından iki sene sonra namazı tek etmiş kılmıyorum. Zira her ne kadar İslam’ı derk etme ve anlamaya uğraştım ise de anlayamadım ve derk edemedim. Allah’ın varlığı hakkında benim bir sorunum yok idi. Ama İslam’ı derk etmek ve anlamak benim için çok zor idi. Epeyi bir zamandır ki Allah beni kabul etti ve yaşamımı İslam’ın düsturlarına uygun bir şekilde sürdürmekteyim. Ama buna rağmen bu benim için çok zor geliyor. Zira biliyorum ki benim imanım güçlü değildir. Birçok soru vardır ki zihnimi kocalıyor fikrimi allak bullak etmiş. Bu sorular İslam anlayışında insanın gücünü açan sorular türünden sayılmaktadır. Ama ben onlar hakkında düşünmekten kendimi alı koyamıyorum. İlkin Allaha iman et ondan sonra soru sorma deniliyor. Ama benim sorunum budur ki Allaha iman edemiyorum. Allah’ı seviyorum ve O’nu tanımak ve O’nu görmek istiyorum. Bağışlayınız benim sorum şu: Allaha nasıl iman getire bilir ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
Kısa Cevap

Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz kendisiyle baş başa kalır, halvet eder ve kendi varlığı, zaaf ve sahip olduğu ihtiyaçları hakkında tefekkür ederse şu neticeye varacaktır ki evren ve evrende var olan bütün varlıklar, onları tedbir edecek bir yaratıcıya muhtaçtır. Bu yaratıcının varlığı daimi, sürekli ve bu varlıkların ihtiyaçlarını gidermesi için mutlak zengin ve kendisi dışında başka hiçbir varlığa muhtaç olmadığını da anlayacaktır. Eğer insan dünyaya olan bağlılıklarını kanara itebilir, maddi ve dünyevi güçlerden ümidini keserse çok daha çabuk Allah’ın varlığını, bağışlayıcılığını, güçlü ve büyük olduğunu fark eder.

Ayrıntılı Cevap

İmanının güçlü olmasını dilemek kendi başına güzel bir sermayedir ki sen ona sahipsin. Bu sermayeden mümkün olduğu miktarda istifade edilmesi gerekir. Bilgi ve bilinç ile imanımızı güçlendirmeliyiz. Allah’ı gerçek bir şekilde tanımak için birçok yola sahip değilsin. Zira Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. [1] Peygamber (s.a.a.) efendimiz şöyle buyurmaktadır: “kendini tanıyan bir kimse Rabbini tanıyacaktır”. [2] Bu esas gereğince eğer insan biraz kendisiyle baş başa kalır, halvet eder ve kendi varlığı, zaafı ve sahip olduğu ihtiyaçları hakkında tefekkür ederse; bir gün bu alemde yok idi ama şimdi onu buraya getirmişler, ihtiyaçlarını gidermişler, birçok şeylere; su, yiyecek, hava ve… her an muhtaç ama kendisi onlardan hiçbirisini temin etmiyor. Hatta havanın tek bir molekülünü üretemiyor. Benim bu ihtiyaçlarımı temin eden kimdir? Hakeza; evrende ve evrende var olan varlıklar hakkında biraz tefekkür ederse evren ve evrende var olan tüm varlıkların zayıf, güçsüz, geçici, ölüme mahkum ve bu evrenden çıkmak zorunda olduklarını fark eder. Bütün bu varlıkların bir yaratıcıya, bir idareciye muhtaç olduklarını anlar. Anlayacaktır ki bu yaratıcı ve idarecinin varlığı daimi ve her şeyden müstağni olmalıdır. Zira böyleli bir varlık ancak evrendeki varlıkların ihtiyaçlarını giderebilir.

Evet! Eğer insan etrafındaki güzelliklere ibret alıcı bir gözle bakar onlarda tefekkür ederse bunların kendiliğinden vücuda gelmediğini ve güçlü bir varlığa muhtaç oldukların fark edecektir.

“Karşılaştığımız sorunlar ve zorluklarda bize yardım eden ve yardımcı olan kimdir? Hali hazırda ümit bağladığımız tüm güçlerden ümitsize ve ye’ese düştüğümüz o çok zor anlarda ümit kapılarını ve sığınaklarını yüzümüze açan kimdir? Birisi İmam Cafer Sadık’ın yanına vardı şöyle dedi: Beni Allah’a götüren yolan hidayet et. İmam şöyle buyuruyor: “Acaba şimdiye kadar gemiye binmiş misin”? Adam! Evet dedi. Hazret şöyle buyurdu: “Acaba denizde geminiz bozulup seni kurtaracak hiçbir vesilenin bulunmadığı bir anla hiç karşılaştın mı”? Adam evet dedi! Hazret buyurdu; “Bu durumda kalbin seni kurtarabilecek bir gücün varlığına yönelmedi mi”? Adam; yönelmiş dedi. İmam devam ederek şöyle buyurdu: Bu halette kendiliğinden ve istemeyerek kalbinin yöneldiği o güç, işte Allah’dır. Bu güç kendin için her hangi bir kurtarıcı tasavvur edemediğin durumlarda bile seni kurtarabilen bir güçtür”. [3]

Evet! Eğer insan dünyaya olan bağlılıklarını kanara itebilir, maddi ve dünyevi güçlerden ümidini keserse çok daha çabuk Allah’ın varlığını, bağışlayıcılığını, güçlü ve büyük olduğunu fark eder.

Şunu belirtmemiz gerekir ki biz İslam’ın hangi hükmü ve düsturu sizin için zor olduğunu anlayamadık. Lütfen anlayamadığın ve derki sizin için zor olan konuları açık bir şekilde belirtirseniz cevabını yazarız.

Bu bağlamda yazılan kitapları okuyarak Allah ile daha fazla bilgi edinir ve imanını güçlendirebilirsin. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki endexlere müracaat edebilirsin:

1-      Sual 98 (sayt: 889), nemaye: imkan şınahti huda.

2-      Sual 3471 (sayt: 3694), nemaye: pişreft ilm ve şınahti kamil hudaven.  

3-      Sual 8546 (sayt: 8547), nemaye: rahhayı takviyeti his huda cuyi.

4-      Sual 479 (sayt: 520), nemaye: şnaht-i huda.



[1] “nahnu akrebu ileyhi min verid. (Kaf, 16).

[2] Meclisi, “ Biharul envar ”, Beyrut: İntişarati Darul Vefa, 1404 h.k. 110 ciltli, c. 2, s. 32.

[3] Age. c. 3, s. 41.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar