Please Wait
Ziyaret
8641
8641
Güncellenme Tarihi:
2014/01/21
Soru Özeti
İnsanlar mahşerde sorguya çekilecekleri vakit insanlar buna şahit olacaklar mı?
Soru
İnsanlar mahşerde sorguya çekilecekleri vakit başka insanlar buna şahit olacak mı? Olacaklarsa cennete girdiklerinde günahlarından dolayı bir utanma olmaz mı?
Kısa Cevap
Kur’an-ı Mecid’de işaret edilen kıyametin özelliklerinden biri, insanların sır ve batınî gerçeklerinin açığa çıkmasıdır.[1] Bugünde insanların iman veya küfrü, hayır yahut şer niyeti, riya ve ihlâsı ve gizli amelleri kendisi ve başkaları için aşikâr olur. Bu açık ve aşikâr durum müminler için iftihar ve hoşnutluğa, suçlular ve günahkârlar için ise başlarının eğilmesine, zillete ve utangaçlığa sebep olur. Bazen bu hadise insan için cehennem azabından daha acı hale gelecektir.[2] Aynı şekilde Kur’an’ın başka ayetlerinde belirtildiği üzere cennet ve cehennem ehli kendi çehrelerinden tanınır; cennet ehli nurani ve güzel bir çehreye sahip olacak, cehennem ehlinin ise siyah ve karaca yüzleri olacaktır.[3] Hz. Peygamberi Ekrem’den (s.a.a) nakledildiği üzere bazı Müslümanlar kıyamet gününde maymun şeklinde, bazıları domuz şeklinde ve başka çirkin hallerde haşredileceklerdir.[4] Bununla birlikte birçok hatalı mümin, günahları örten ve şefkatli Allah’ın affına mazhar olacak ve günahları ifşa edilmeyecektir. İmam Sadık (a.s) bu hususta kendinden sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: “Allah mümin kulunu hesaba çektiğinde, onun günahını tek tek kendisine gösterecek ve ardından rahmetiyle onları bağışlayacak ve yakın melekler ve peygamberlerin bile günahından haberdar olmayacağı şekilde günahları örtecektir.”[5] Elbette bu vasatta cennet ehli olup ama hatası cennet ehli için aşikâr olacak ve bu hadiseden dolayı rahatsızlık duyacak kimseler de bulunacaktır. Ama cennet hiç kimsenin bir rahatsızlık, hüzün ve üzüntü duyacağı bir yer olmadığından Allah bu kötü geçmişi zihinlerdenden silecek ve onlar bu konuyu unutacaklardır.[6]
[1] Tarık Suresi, 9. ayet.
[2]Şirazi, Mekarim, Tefsiri Numune, c. 26, s. 369, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş.
[3]A’li İmran Suresi, 106. ayet.
[4]Bahrani, Seyyid Haşim b. Süleyman, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 5, s. 568, Müessese-i Bi’set, Kum, çapı evvel, 1374 h.ş.
[5]Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 7, s. 260, Dar-u İhyai’t-Turasu’l-Arabi, Beyrut, çapı dovvum, 1403 h.k.
[6]A.g.e, c. 8, s. 355 – 356.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar