Gelişmiş Arama
Ziyaret
5818
Güncellenme Tarihi: 2012/12/31
Soru Özeti
Mesed Suresinin en Önemli Payamı nedir?
Soru
Mesed suresinden öğrenebileceğimiz irfani – ahlaki payam nedir? Acaba Ebu Leheb ve eşinin Allah tarafından maruz kaldıkları be dua ve gazap mıdır?
Kısa Cevap
Bu surenin en önemli payamlarını şöyle açıklayabiliriz: mal, makam, peygamberle olan nesepsel ve ailevi bağ, Allahın gazabı ve öfkesinin önüne geçmiyor. Ebu Leheb gibi; o Kureyş kabilesinin önde ve başlarından sayılan birisi idi. İslam peygamberin (s.a.a.) amcası, mal ve servet sahibiydi. Bunlardan hiçbirisi onun için Allah nezdinde yararlı olmadı. Allah katında kendisi için bir yakınlık icat edemediler. İşte Allah’ın vermiş olduğu vaid (söz) budur: “Allah katında en değerliniz en takvalınızdır”.
 
Ayrıntılı Cevap
Mesed suresi beş ayete sahip ve Mekke’de nazil olmuş olan surelerden birdir.[1] Açıktan açık Mekkelilerden bir kimsenin (ebu Leheb) ismini zikir eden ayetlerden sadece bu surenin ayetleridir ki onu kötülemiş ve kendisinin cehennemlik olduğunu bildirmiştir. Gayipten verilen haberlerden birisi de bu surededir ki onların cehennemlik[2] olduğu hakkındaki vaattir. Bu haber onların hayatlarının sonuna kader iman getirmeyeceğin işaret eden bir nişanedir. Aksi takdirde bunları şahıslarını belirterek cehennem vadini vermek uygun olmazdı. Zamanın geçmesi de bunu ispatladı ki ebu Leheb ve eşinin imana gelmediklerini bırakın bir yana İslam peygamberine (s.a.a.) karşı bağladıkları düşmanlıklarını, eziyet yapmalarını bile azaltmadılar.
Müfessirler bu surenin peygamberliğin ilk senelerinde nazil olduğunu söylemişlerdir. İslam peygamberi (s.a.a) – Allahın emri gereğince – İslam’a davet etmek için çalışıyorken safa dağına çıktı ve insanları çağırarak yanına topladı ve şöyle buyurdu: “ eğer düşman sabah veya akşam size bu dağın arkasından saldıracağını desem bana inanıyor musunuz? Dediler; evet! Buyurdu: biliniz ki ben önümüzdeki çetin bir azaptan sizi korkutuyorum. Sonar ebu Leheb dedi; “tebben leke = Yok olasın”, bunun için mi bizi buraya çağırdın. İşte o sırada Allah bu sureyi peygambere (s.a.a.) indirdi.[3] Hakeza bu surede “tebbet” [4]  sözcüğünden istifade edilmesi de ebu Leheb’in söylemiş olduğu sözün cevabı olarak o muhatap alınarak söylenmiştir. Ebu Lehebin hanımı da ki kocasının fikrinde ve onunla birlikte idi ve İslam’a karşı düşmanlıktan el çekmiyordu, Allah tarafından kınandı ve ilahi azabın vadi (sözü) ona da verildi.[5]
Bu surede mevcut tabirlerden yararlanarak be dua yapabilinir olduğu anlaşılıyor. Allah u Teâlâ bu ayetlerde açık bir şekilde Ebu Leheb’e be duası ve gazabına maruz etmiştir. Bu surenin yanı sıra başka ayetlerde de be dua ve gazap vardır ki muhatapları başkalarıdır.[6]
Bu surenin en önemli payamlarını şöyle açıklayabiliriz:
  1. Allahtan başaksı ve sadece bu dünyanın maddi şeylerine itimat edenler zarar etmiş, ama eğer kendi çabasını harcar ve maksadına ulaşmak için vesile ve araçlardan istifade etmekle birlikte Allaha itimat ve asıl olarak Allaha güvenirse kurtulmuş olanlardan olacaktır.[7]
  2. Sadece makam ve mal insanın saadeti için vesile olamaz. Bu sure şunu gösteriyor ki mal ve makam sahibi olan bir kimse, Allah katında da sevimli olacağını göstermiyor. Belki Allah tarafından tard edilen ilk kişilerden olacaktır. Bu hükmün örneği ebu Lehebdir ki siyasi olarak uygun bir makama sahip ve servet bakımından da malı çok idi. Ama bunlardan hiç birisi kendisini kurtaramadı.[8] Sahip olduğu bu imtiyazlardan (makam ve mal) hiçbirisi ona Allah katında yakınlığı kazandıramadı. Sadece cehennem ateşi kendisine nasip oldu. İşte budur Allahın vermiş olduğu ölçü sözü; “Allah katında en değerliniz en takvalınızdır”.[9]
  3. Peygamber ve Allahın velilerine oranla var olan nesepsel irtibat Allahın gazabının veya lanetinin önüne geçemiyor. Abdul Mutalibin oğlu ebu Leheb[10]  ve aynı zamanda peygamberin amcası idi. Ama bu akrabalık kurtuluşu için hiçbir etkisi olamadı. Bu nedenle nesepsel akrabalık tek başına ihtiram getirmiyor ve bundan dolayı onu hatadan beri olduğunu sağlamıyor. Bilakis kişinin ameline ve sahip olduğu amel defterine bakmak gerekir ve ona göre hüküm vermek lazım.
 

[1] Tabatabai, seyit, Muhammed Hüseyin, “el-Miazan fi Tefsiril – Kuranıl – Kerim”, baskı, 5, Kum: defter-i intişarati, İslami, c. 20s. 384
[2] Mesed, 3; “se yesla naren zate lehebin”, yakın zamanda alevlenmiş bir ateşin içine girecekler”.
[3] Taberisi, Fazl b. Hasan, “Mecme’ul Beyan fi Tefsiri’l Kuran”, mukaddime: Belagi, Muhammed Cevad, baskı, 3, Tahran: intişarati nasıl husru, c. 10, s851.
[4] Mesed, 1; “Ebû Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu”.
[5] Mesed, 4-5; O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
[6] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. “Nifrin ez Nigah Kuran ve Ahadis”, 16782; ve “Lan ve Düşnam Şeytan”; 19418 numaralı cevaplar.
[7] Muhyiddin ibn. Arabi, “el – Futuhat el-Mekiye”, (4 ciltlik), Beyrut, daru Sadır, baskı tarihi yok, c. 2, s. 611.
[8] “Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi”. Mesed, 2;
[9] Hucerat, 13; “İnne ekremekum indellah etkakum”.
[10] İbn. Esir, “Usdul – Gabe fi Marifetis – Sahabe”, Beyrut: darul fikr, 1409, kameri.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    6341 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...
  • Kur’an’ın adlarını nedir?
    27212 Kur’anî İlimler 2009/07/11
    Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
  • Nübüvvetin felsefesi ve Peygamberlerin görevleri nelerdir?
    4598 Kelam İmi 2020/08/31
    Hem akli hem de nakli deliller ışığında Peygamberlerin varoluş zarureti kanıtlandıktan sonra görev, yetki ve vazifeleri açıklığa kavuşmalıdır.Özetle Allah Teala insanoğlunun dünyevi ve uhrevi saadete ve kemale ulaşması için peygamberleri insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için göndermiştir.Konuyu insanoğlu açısından tahlil edecek ...
  • Sorunun Özeti: Acaba “Ebu Mihnef ve bazı eserlerini ezcümle “Vakatu Taf” kitabını tanıtabilir misiniz?
    7128 Varie 2015/06/18
    Ebu Mihnef Kimdir? Lut b. Yahya b. Said ki Ebu Mihnef ile meşhurdur, imam Sadık’ın (a.s.) değerli ashaplarından birisidir. Şia ve güvenilir bir şahıstır.[1] O birinci asrın ikinci yarısında Şii bir ailede, belki de Küfe’nın en büyük Şii ailelerinden birsinde dünyaya geldi. Dedesi nebiyi ...
  • Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
    5719 Eski Kelam İlmi 2012/03/04
    Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi. İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir. İkincisi, başkalarından daha üstün ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11457 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120199 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam Muhammed Bakır (a.s)‘ın biyografisini beyan eder misiniz?
    3060 Masumların Siresi 2020/01/19

En Çok Okunanlar