Gelişmiş Arama
Ziyaret
26573
Güncellenme Tarihi: 2010/07/17
Soru Özeti
Bize karşı kötü davranışta bulunan akrabalarımızla sıla-i rahimimiz (ilişkilerimiz) nasıl olmalıdır?
Soru
Bendeniz 7 yaşındayken babamı kaybettim. O zamandan beri amca ve halamdan asla iyilik görmedim. Onlar ailemize babam hayattayken bile her türlü zulümü yapıyorlardı; hatta sihire bile başvurmuşlardı. Yaklaşık on yıldır amca ve halamla (amcamla komşu olmamıza rağmen bir selam vermek haddinde bile olsa) hiçbir şekilde görüşmüyoruz. Ben amcama selam verdiğimde o selamın cevabını vermiyor. Bildiğim kadarıyla iki kişi üç gün küsülü kalsa (akraba olmasalarda) yaptıkları ibadetleri kabul olmaz. Bu durumda benim görevim nedir? (Ben, hiç olmazsa amcamın çocuklarıyla bir selamla da olsa ilişkim olsun diye çok çaba harcadım.) Sorum biraz uzun olduğu için kusura bakmayın.
Kısa Cevap

Sıla-i rahim, soy akrabalığı olan yakınlarla ihsan ve lütufta bulunarak bağ kurmak demek olup herkesin yerine getirmesi gereken şer’i bir vazifedir. Sıla-i rahim yapmanın ömrün uzaması, güzel ahlaklı olmak, rızkın çoğalması gibi bir çok faydası vardır.

Sıla-i rahimi bütün akrabalara (kadın, erkek, takvalı, takvasız, Müslüman, kafir, adil, zalim) yapmak gereklidir. Hz. Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Akrabalarınızla görüşün, onlar sizinle ilişkilerini kesselerde.’

Ancak sıla-i rahimin şartlara ve kişilere göre değişen dereceleri vardır; eğer insanın dünyasına ve dinine zarar verecek derecede olsa bu durumda zarar görmeyecek şekilde ilişkinin şekli değiştirilmeli ve azaltılmalıdır. Örneğin sıla-i rahim, zalim ve günahkar birine karşı marufu emir ve münkerden sakındırmakla beraber olmalı, onların amellerini onaylamak şeklinde olmamalıdır. Yine kendisini görmekten hoşlanmayan kişilerinde dolaylı yollardan durumlarını öğrenmeli ve yardımını yapmalıdır. Özetle çeşitli şekillerde onlara iyilikte bulunulmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Sıla-i Rahimin Lügat ve Fıkhi Manası

Rahim, lügatte ve örfte yakınlar ve akrabalar manasına gelmektedir.[1] Fıkıhta ise bazı fakihlere göre lügat manasınadır; yani nedensel değilde soy akrabalığı olan herkesi, kadın olsun, erkek olsun, mirasçı olsun ya da olmasın, mahrem olsun veya namahrem olsun, Müslüman olsun, kafir olsun, anne tarafından, baba tarafından veya her iki taraftan olsun bütün akraba ve yakınları kapsamaktadır. Ancak insanın akrabalarından olduğu zannedilmesin diye soy akrabalığı çok uzak olanlardan olmamalıdır. Yoksa ona kalırsa bütün insanlar birbirleriyle akraba sayılırlar. Bunuda belirlemenin yolu örftür.[2] Bazı alimlerse miras katlarında olan herkesi rahim olarak kabul etmiş, evlatların tümü hatta amca, dayı, hala ve teyze çocuklarının dahi sıla-i rahim olduğunu söylemişlerdir.[3]

Sıla lügatte, ihsan ve hediye demektir.[4] Istılahta ise sevgi ve iyilik yaparak bağ kurmak manasına gelmektedir. Uzaklaşmak ve bağı koparmak onun karşıt manasıdır. Dolayısyla sıla-i rahim yakınlarla ilgilenmek, ihsanda bulunmak, durumlarını öğrenmek vb. şeyler olup rahimle bağı koparmanın karşısında yer alır.

 

Faydaları:

Masum İmamların (a.s) sözlerinde sıla-i rahimin dünya ve ahiret için bir çok faydası zikredimiştir. Aşağıda onlardan yalnızca ikisini getiriyoruz:

İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Sıla-i rahim amelleri temizler, malları çoğaltır, belaları defeder, hesabı kolaylaştırır ve eceli geciktirir.’[5]

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: Sıal-i rahim, ahlâkı güzelleştirir, insanı cömert eder, ruhu ve gönlü güzelleştirir, rızkı çoğaltır ve eceli geciktirir.’[6]

Bu öylesine güzel ve kolay, bir o kadarda yapıcı, faydalı ve Allah’ın razı olduğu bir amel ki, bazen onun hatırına ilahi takdir değişmekte, ona karşılık olarak Allah, insanın ömrünü uzatmaktadır. Ama ilişkileri kesmek, akrabalardan uzaklaşmak Allah katında kötü, nefret edilen ve çirkin bir şey olup, ömrün kısalmasınada neden olmaktadır.

Şu çarpıcı hadise dikkat edin:

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Sıla-i rahimden başka ömrü uzatacak bir şeyimiz yoktur. Öyleki bir insanın ölümüne üç yıldan fazla bir şey kalmaz ama o sıla-i rahim ederse Allah onun ömrünü otuz yıl uzatır ve otuz üç yıla çıkar. Bir insanında ömrü otuz üç yıl ise akrabalarla ilişkiyi kesmesinden dolayı ömrü azalır ve üç yılda eceli gelir...’[7]

Sıla-i Rahimin Sınırı:

Bu güzel toplumsal davranış sadece temiz ve takvalı akrabalara özgü değildir; günahkarlara, hatta kafirlere karşı bile yapılması gereken ahlaki bir vazifedir. Salih insanların sıla-i rahim yapmaları çoğu zaman hak yoldan çıkanları etkiler ve onları hak yola çeker. Bu tutum kötü akrabalarda etki etmezse dahi onlarla ilişkiyi korumak zorundayız.

Rivayet edilir ki, Şiilerden biri İmam Sadık’tan (a.s) ‘Bazı akrabalarım, benim düşüncemin dışında bir düşünceye sahipler. Onların benim üzerinde bir hakları var mı?’ diye sorar. İmam (a.s) ona şöyle cevap verdi: ‘Evet (vardır); akrabalık hakkını hiç bir şey koparamaz. Eğer seninle aynı düşünce ve inanca sahiplerse üzerinde iki hakları vardır: Biri akrabalık hakkı, diğeri İslam ve Müslümanlık hakkı.’[8]

Yakınları insanı üzsede, yinede onlarla bağlarını koparma hakkı yoktur. Bir hadiste şöyle gelmiştir: Birisi, Resullullah’ın (s.a.a) huzuruna varıp şöyle arzetti: ‘Ya Resulallah! Benim akrabalarım var; ben onlarla ilişki kurup bağımı korurken onlar bana eziyet ediyorlar. Artık onları terketmeye karar verdim.’ Resulullah (s.a.a) ‘O zaman Allah’da seni terkedecek’ diye buyurdu. Adam ‘Peki ne yapayım?’ diye sordu. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: ‘Seni mahrum edene sen ver, seninle bağını koparanla sen bağını koru, sana zulmedeni sen affet; böyle yaparsan Allah’da seni destekleyecektir.’[9]

Hz.Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Akrabalarınız sizinle ilişkisini koparsada siz onlarla ilişkinizi koruyun ve görüşün.’[10]

Bazı akrabalarımızla ilişki kurmamız, evlerine gidip gelmemiz onların rahatsız olmasına veya bize hakarete sebep olsa da sıla-i rahim görevini üzerimizden kaldırmaz. Böyle durumlarda başka yöntemlere baş vurulmalıdır. Örneğin, yılda bir kerede olsa telefonla arayıp sormak, dolaylı yollardanda olsa onlarla ilgilenmek, başkalarından onların durumunu öğrenmek, dolaylı olarak maddi yardımlarda bulunmak, başkalarına karşı sözlü olarak onları savunmak gibi. Kısacası akrabalar yabancılar gibi değildir. Bütün kırıcı tutumlarına rağmen her fırsatta onlarla ilişki kurmaya çalıştığımızı göstermeye çalışalım.[11]

Evet, sıal-i rahim din ve dünyamıza zarar verecekse, zarar vermeyecek şekilde değişiklik yapmalıyız.

 

İlişki Nasıl Olmalıdır?

Sevgi ve iyiliğin ne şekilde olacağına dair ölçü şüphesiz örftür; zira bunlar insanların örf ve adetleri, uzaklık ve yakınlıklılarına göre farklılık göstermektedir.[12] İlişkinin nasıl olacağı insanın ihtiyacınada bağlıdır. Kiminin ihtiyacı maddi olurken, kimininde maddi olmayan başka yardımlara ihtiyacı olabilir. Örneğin yaşlı bir kadın veya erkeğin ilgiye ihtiyacı olurken, bir başkasını akıl danışmaya ihtiyacı olur; bazılarınınsa bunların hiç birine ihtiyacı olmaz, sadece bir hal hatır sormak yeterlidir.

Kısacası sıla-i rahimin insanın gücüne, örf ve adetlere, kişilerin ihtiyacına ve tutumlarına göre değişebilen dereceleri vardır. Mümkün olduğu ölçüde dinin bu buyruğuna amel etmek gerekir.


[1] - el-Müncid

[2] - Ayetullah Fazıl Lenkerani’nin (r.a) Cami-ul Measil (c.1, s.494) adlı eserinden faydalanılmıştır (balagh.net sitesi).

[3] - Ayetullah Tebrizi (r.a) ve Ayetullah Hoi (r.a) gibi, (Sırat-un Necat, c.1, s.433).

[4] - el-Müncid, es-Sıla (الصلة) maddesi

[5] - Usul-u Kafi, c.2, s.150

[6] - a.g.e. s.150-151

[7] - a.g.e. s.152

[8] - Mizan-ul Hikme, c.4, s.83

[9] - Bihar-ul Envar, c.71, s.100

[10] - a.g.e. s.92

[11] - Ayetullah Tebrizi (r.a) ve Ayetullah Hoi’nin (r.a) Sırat-un Necat (c.3, s.294) adlı eserinden faydalanılmıştır.

[12] - Merhum Kereki, Ataib-ul Kerim Fi Beyanı Silet-ur Rahim, s.30 (hawzah.net sitesinden alınmıştır).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar