Gelişmiş Arama
Ziyaret
11241
Güncellenme Tarihi: 2012/02/19
Soru Özeti
Acaba “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır” şeklindeki hadis doğru mudur?
Soru
Lütfen “İslam’da kaç tane akaitsel mektep var olmaktadır” açıklar mısınız? Bu bağlamda bir hadisle karşılaştım ki şöyle bir açıklama yapmaktadır: “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır”. Acaba bu hadis sahih midir? Lütfen zikredilen konular hakkında yeterli bilgi verir misiniz?
Kısa Cevap

“İftiraki ümmet” (Peygamberin vefatından sonra ümmetin farklı farklı fırkalara ayrılması) hakkında var olan rivayetleri hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri tarafından farklı senetlerle nakletmiştir.

Bütün rivayetlerin metni Müslümanların, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından sonra fırkalara ayrılmaya ve bölünmelerine işaret etmektedir. Bu rivayetler mana bakımından bir nevi tevatür haddine ulaşmış durumdadırlar. En azından bu hadislerden bir tanesi senet olarak sahihtir ve bu bağlamda mutasıl yani raviler zincirinden bir aksaklık gerçekleşmeden peygambere ulaştırılmıştır.
Ayrıntılı Cevap

Üzülerek söylememiz gerekiyor ki, İlahi enbiyaların her birinin vefatından sonra taraftarlarının çokğu peygamberlerinin belirlediği yoldan sapmışlardır. Nübüvvet ilmi ile kendi ümmetinin geleceğini açıkça gören Peygamber efendimiz (s.a.a) çeşitli rivayetlerde (ümmetin fırkalar bölünmesi hadisleri)  bu olaydan haber vermiştir. “İftirakı ümmet” hadislerini hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri farklı senetlerle nakletmişlerdir.[1] Bu rivayet “Hisali Şeyh Saduk’ “Tefsiri ayaşi” ve Taberisinin “İhticac” adlı eseri olmak üzere Şia’nın kaynak kitaplarında nakledilmiştir.[2] Bu rivayetlerin içermiş olduğu mana tevatür (tevatüri manevi) boyutundadır. Yani rivayetin metinde zikredilen kelimeler bakımından bir birinden farklı kelimeler içermiş olsa bile hepsinin taşımış oldukları mana aynı ve birdir.

Bu rivayetlere göre, Peygamber efendimiz (s.a.a) kendi vefatından sonra ümmetinin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini önceden haber vermiştir.

Ümmetin fırkalara bölünmesi rivayetlerinin içinde senedi en sahih olanı, Kuleyni’nin “Kafi” adlı kitabında İmam Bakır’dan (a.s) naklettiği hadistir. Dolayısıyla bu hadisin senet ve metni örnek babından incelenecektir.

Hadisin Senedi:

Muhammed b. Yahya Ahamet b. İsa’dan, İsan da ibni Mahbubdan, ibni Mahbub da Cemil b. Salih’ten, ibni Salih de Ebu Halit el-Kabili den o da Ebu Cafer’den (imam Bakırdan) (a.s.), bu hadisi nakletmişlerdir. İşte buradaki rivayetin senedi budur[3]

Hadislerin senet açısından farklı kısımları vardır. Eğer hadisin senedinde yer alan fertlerin tümü Şia ve sıkka (güvenilir insanlar) olursa hadis, hadis bilim ıstılahına göre “sahih”tir.[4] Eğer hadisin senedinde yer alan fertler kendi zamanının âlim ve büyüklerinden olurlarsa hadisin sadır olduğuna dair olan güven daha da çok artar. İmam Bakır’dan rivayet edilen hadis işte bu kısımdandır. Zira hadisin senedinde olan fertlerin hepsi büyük ve âlim kişilerdir. Muhammed bin Yahya büyük şahsiyetlerdendir ki Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “O kendi zamanında bizim ashabımızın büyüklerindendir ve yüksek derecede güvenilir bir kimsedir.”[5]

Ahmet bin Muhammed bin İsa hakkında da şöyle der: “Ebu Cafer Kum’luların şeyhi ve fakihidir.”[6] Hasan bin Mahbub rical kaynaklarımızda güvenilir ve üzerinde icma edilmiş olan ashaptandır.”[7] Cemil bin Salih ve ebu Halid kabuli de büyüklerden sayılmaktadır.[8]

Sonuç itibarıyla rivayet senet açısından sahih ve aralıksız bir şekilde Peygambere isnadı korunmuş muttasıldır.

Hadisin Metni:

Bu hadis Zümer suresinin 29. Ayetin tefsirinde gelmiş ve orada imam Ali’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Yahudiler Musa’dan sonra yetmiş bir fırkaya bölündüler. Bu fırkalardan biri cennetlik diğerleri cehennemdeler. Hıristiyanlarda İsa’dan (a.s) sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler, bunlardan bir grup cennetlik ve diğer gruplar cehennemdedirler. Ama bu ümmet Allah’ın resulünden (s.a.a) sonra yetmiş üç fırkaya ayrıldılar, bunlardan yetmiş iki fırka cehennemliktir. Tek bir fırkası cennetliktir. Bu yetmiş üç fırkadan on üç fırkası biz Ehlibeytin muhabbet ve vilayetine sahiptirler.[9] Ama onlardan sadece bir grup cennete girecek ve diğer on iki fırka cehennemliktir. Sonuç itibariyle diğer insanları kapsayan bu altmış ve on iki fırka ateştedirler.”[10]  

Netice olarak; bu hadisin metin ve senedi sahih olup bu konuda gelen diğer rivayetlerle onaylanmıştır. Bu bapta gelen birçok hadiste İmam Ali (a.s) Şialarının kurtuluşa eren grup olarak bildirmektedirler.[11]    

Diğer sorularınızın cevabını almak için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

1-    Soru 192 (sayt: İslam fırkaların çıkış nedenleri).

2-    Soru 4932 (sayat: 5182) (mezheplerin Çının gayeleri).

       



[1] Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.3, s.588, Kum: Defter-i İntişarat-ı İslami, 1374, h. ş.; Caferi, Yakup, Tefsiri Kevser, c. 3, s. 443,

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Beyrut: Müessesetü’l-Vefa, 1404,h.ş. c. 28, s. 4.

[3] Senedin Arapçası da şöyledir: Muhammed bin Yahya an ahmed ibni isa an ibni mehbub an cemil bin Salih an ebi halid el-Kaili an ebi Cafer (a.s).

[4] Nermefzar’i Dirayetun-Nur’dan (Nur cd.), Hadis ıstılahatları

[5] Necaşi, Ricali Necaşi, Kum: Defter-i  İntişarat-ı İslami,

1407, h.ş. s. 353. 

[6] A.g.e, s. 83

[7] Ricali Keşi, s. 83

[8]Ricali Necaşi”, s. 127 ve “Ricalı Keşi”, s. 10, intişaratı danişgahı Meşhed, 1348

[9] İhtimalle On iki imamı kabul eden Şialar dışındaki Şia fırkalarına işaret etmektedir.

[10] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, Tahran: Darul Kitabı İslamiye, 1368, h.ş. c. 8, s. 224.

[11] Biharu’l-Envar, c. 28, s. 2, “Babu iftirakul ümme ba’de’n - nebi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar